Аннотация

On dört yaşındaki Şefika ile sevgili Atâ arasındaki büyük, tutkulu ve masum aşk Zengin bir paşayla evlendirilmek istenmesi üzerine girdiği çıkmaz ve kavuşma ümidini yitiren Şefika`nın, sevgilisiyle birlikte yaşadığı, herkesin ruhunu donduran hazin sonu… Döneminde birçok sansasyona neden olan bu eser, sadece aşkın ruhsal acısı üzerine kurulu olmayıp aynı zamanda toplumun geleneklerine karşı tenkitleri de ortaya koyuyor. Aile, aşk ve toplumu konu alan klasik bir başyapıt!

Аннотация

Jules Payot’un 1893 yılında kaleme aldığı İrade Terbiyesi, günümüz için de güncelliğini koruyan ve temeli insan olan iradenin sorun teşkil ettiği noktalara itina ile değindiği ve bunlara akılcı, tezli bir bakış açısı ile yaklaştığı tespit ve yöntemler kitabıdır. Tabiri caizse, insanın iradesini yönetebilmesinin anahtarıdır. Değil baş ucu kitabı, yaşam boyu kendinizle mücadele ettiğiniz her an yanınızda bulunduracağınız, yol gösterici kitabınız olacak, İrade Terbiyesi «… Düşüncelerimiz üzerinde tam güce sahip olabiliriz ancak düşüncelerimiz, tembelliğe ve şehvete karşı neredeyse hiç mücadele edemeyecek kadar güçsüzdür.»

Аннотация

Kitabın birinci kısmında yer alan bu romantik hikâyeler; Değirmen (1929), Kurtarılamayan Şaheser (1929), Viyolonsel (1928), Birdenbire Sönen Kandilin Hikâyesi (1929) ve de üçüncü kısımda yer alan Bir Cinayetin Sebebi (1927), Bir Siyah Fanila İçin (1927) 1926-1929 yılları arasında yazılmışlardır. Bu hikâyeler, çoğunlukla olağanüstü ve hayal ürünü birtakım olaylara dayanır. Henüz toplumsal ve gerçekçi bir eğilimde olmayan bu hikâyelerde dil, nispeten sadedir; anlatım ise şairane ve süslüdür. Değirmen’in ikinci kısmında bulunan Bir Delikanlının Hikâyesi (1930), Bir Gemici Hikâyesi (1930), Bir Orman Hikâyesi (1930), Kazlar (1933), Bir Firar (1933), Kanal (1934), Candarma Bekir (1934), Sarhoş (1933) adlı hikâyeler ile üçüncü kısımda yer alan Komik-i Şehir (1928) adlı hikâyede hayalden gerçeğe, kişiselden toplumsala, olağanüstünden olağana doğru bir kayış görülür. Bu hikâyeler yazarın ustalık dönemi diye adlandırabileceğimiz 1930 yılı sonrası hikâyelerini kapsar. İçlerinden sadece Komik-i Şehir 1928 yılında kaleme alınmıştır. Yazarın küçük insanların yaşamlarına ayna tutma eğilimi bu hikâyelerde kendini göstermeye başlar. / Asım Bezirci

Аннотация

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak, herkese yararlı olacak niteliktedir.

Аннотация

Memlûk, Arapçada “köle” demektir. Emîrlerin muhafız birliklerine bağlı memlûkler, zamanla sahip oldukları meziyetler sayesinde hizmet ettikleri devletin yönetim kadrosunu ele geçirmişlerdir. Mısır’daki memlûkler de böyle bir gelişim içerisinde gittikçe nüfuz alanlarını arttırarak Memlûk Devleti’ni kurmuşlardır. Kahire merkezli kurulan bu Türk hükümdarlığı askerî bir aristokrasi devletidir. Memlûk Devleti, siyasi öneminin yanı sıra başşehirleri Kahire’de halifelere yer verip hürmet etmeleri, halifeliğin nüfuzundan faydalanmaları bakımından da İslam tarihinde mühim bir yere sahiptir. Bu açıdan halifeliği Osmanlı’dan önce bünyelerinde barındıran Memlûkler’i ve Memlûk halifelerini doğru anlamak, günümüze kadar tartışılagelmiş hilafetin önemli bir dönemini gözler önüne sermek bakımından tarihî bir öneme sahiptir.

Аннотация

Ali Baba, haramilerin atlarından inerek heybelerini yanlarına aldıklarını görmüş. Haramibaşı olduğu her hâlinden belli olan adam, dikenli çalıların arasında güç bela ilerledikten sonra nihayet durmuş ve tuhaf bir söz söylemiş:“Açıl susam açıl!”Bunun üzerine mağaranın önünü kapatan devasa taş açılmış. Bütün haramiler koşa koşa içeri girmiş, reisleri de arkalarından. Onlar içeri girdiği zaman mağaranın önündeki taş, kendiliğinden kapanmış…” “Açıl susam açıl!” sözünü kim bilmez? Bu masalı okumamış olanların bile mutlaka kulaklarına çalınmıştır. Masalımız bu sözün hikâyesini bilmeyenlere, bilip de yeniden okumak isteyenlere…

Аннотация

Birbirinizi çok sevin, yalnız muahede (antlaşma), gönüllerin taşkınlığını tevkif edemez. Koskoca devletler imzaladıkları muahedelerin daha mürekkebi kurumadan birbirlerini boğazlıyorlar. Ailenin temelini ne noter kâğıdı ne belediye sicili ne de mahkeme ahitnamesi kurabilir. Asıl temel sevgidir. Aşk politikasının bu temelini sıkı tutun…” Burhan Cahit Morkaya Aşk Politikası’nda aşk, sevgi, evlilik ilişkilerini dönemin akıcı Türkçesiyle ele alıyor.

Аннотация

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve Dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının bu çalışmasını, ülkemizdeki okuma oranını arttırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya yönelik önemli bir çaba olarak görüyoruz. Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki duygu ve düşünce zenginliğini kazanmış bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü ve paylaşımcı olacağını düşünüyoruz. İlköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek okuyan, bilinçli ve gelişmiş bir toplum olma yolunda ilk adımı atmış olacağız

Аннотация

XX. yüzyılın en önemli Çekoslovak yazarlarından biri olan Karel Čapek, R.U.R. (Rossum’un Evrensel Robotları) adlı bu tiyatro oyununda yaygın kullanımı ile “robot” kavramını ortaya atan kişi olarak bilinir. İnsanların, tanrıcılık oynayarak kendilerine hizmet etmesi için yarattıkları robotlar, kendi hâkimiyetlerini ilan ederek onların yerini almak istemiş ve insan hırsının ve kibrinin bir sembolü olmuşlardır. 1. ROBOT: “Bayım, hayatı nasıl muhafaza ederiz söyleyin.” ALQUIST: “Söyledim, insanları bulmanız gerektiğini söyledim. Sadece insanlar üreyip hayatı yenileyebilirler. Eskiden olan her şeyi geri getirebilirler. Robotlar, Tanrı aşkına size yalvarıyorum, onları arayın!” 3. ROBOT: “Her yeri aradık bayım. Hiç insan yok.” ALQUIST: “Onları neden yok ettiniz!” 1. ROBOT: “Biz, insanlar gibi olmak istedik. Biz insan olmak istedik.” RADIUS: “Yaşamak istedik. Biz daha becerikliyiz. Her şeyi öğrendik. Her şeyi becerebiliyoruz.”

Аннотация

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve Dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının bu çalışmasını, ülkemizdeki okuma oranını arttırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya yönelik önemli bir çaba olarak görüyoruz. Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki duygu ve düşünce zenginliğini kazanmış bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü ve paylaşımcı olacağını düşünüyoruz. İlköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek okuyan, bilinçli ve gelişmiş bir toplum olma yolunda ilk adımı atmış olacağız.