Аннотация

"Richard Brautigan, Kürtaj'da aşk ve özgürlük arayışının damga vurduğu '60'lı yılların Amerika'sına; her şeyin mümkün ve epey gürültülü olduğu hareketli zamanlara götürüyor bizi. San Francisco'da, «„Amerikan yazınının istenmeyen, lirik ve lanetli örneklerini“», asla okunmayacak ve kabul görmeyecek kitapları bir araya getirmek üzere kurulan bir kütüphanenin gönüllü memuru, sığındığı münzevi hayattan geri dönülmez biçimde kopmanın eşiğindedir. Bu esnada bedeninin hapishanesinden ve eşsiz güzelliğinden kurtulmak isteyen Vida'nın beklenmedik ziyaretiyle dünyası allak bullak olur. İkili arasında tetiklenen aşk, yeni çifti, kaçınılmaz zorunlulukların etkisiyle Meksika'ya doğru sürükleyecektir. Beat Kuşağı'nın efsanevi yazarı Brautigan'dan, özgün olduğu kadar tuhaf, karamsar olduğu kadar mizah yüklü bir yol hikâyesi."

Аннотация

"Modern Sovyet edebiyatının başyapıtlarından Usta ile Margarita'nın yaratıcısı Mihail Bulgakov'dan otobiyografik bir taşra panoraması: Morfin… Taşrada zorunlu hizmetini tamamlayıp kente atanan Dr. Bomgard bir süre sonra halefi Dr. Palyakov'dan bir mektup alır. Elindeki yalnızca bir mektup değil, tayga sendromuyla morfin sayesinde başa çıkmaya çalışan genç bir hekimin adım adım yıkıma sürüklenişinin çarpıcı anlatısıdır. Aynı coğrafyadaki iki meslektaşın haleti ruhiyeleri arasındaki uçurum, toplumsal birer temsile dönüşür. Genç Bir Doktorun Anıları yapıtının günlük biçiminde ele alınan bu dokunaklı bölümü, hiciv ustası Bulgakov'un eserlerini ürettiği döneme ayna tutar nitelikte."

Аннотация

"Aşkla şehvet, zulüm ve savaşın soğuk yüzüyle yoğrulmuş iki ayrı kutbu ve de onların getirdiği yıkımı ele alan, tasvirlerini Flaubert'in realizme duyduğu eşsiz sadakatle âdeta ilmek ilmek dokuduğu, üslubuyla Marcel Proust'a ön açan eşsiz bir tarihi romandır Salambo. Hıncın ve kinin isyan ateşiyle harlanmaya yüz tuttuğu Kartaca'da, umulmadık bir anda filizlenen bir sevdanın hikâyesidir bu. Savaşın yaraları henüz sarılmamışken kan revan içinde bir başka hezimete kucak açanların, körleşmiş umutların ve beyhude cüretkârlığın, özgürlüğe ve sükûnete hasret kalanların hikâyesi… İmkânsızın dile gelip kanlı canlı bir düşe dönüştüğü, derinlere gömdükçe köklenip yeşeren, engelleri yerle bir etmeye yeminli bir aşkın yoluna taş koyabilmek mümkün mü?.."

Аннотация

"Zulmün ortasında, zindanın karasında, umudunu koğuşunu paylaştığı tek canlıya, çocukluk masallarıyla özdeşleştirdiği böceğe yükleyen bir mahpusun romanı: Sen. Mehmed Uzun, geçmişi ve bugünü yalınkat bir üslupla buluşturduğu bu eserinde insanın dayanma gücünün sınırlarını zorlayan ıstırapları pastoral bir üsluba dönüştürüyor. Kürt dili, folkloru, mimarisi ve gelenekleri, hayata tutunulacak dallarda yeşeren ve Diyarbakır zindanlarının karanlığına ışık tutan kadim birer imge olarak romanda yer buluyor. Beklenen umutlar, acı ve kederden sıyrılarak kendini gerçekleştiren kehanete evriliyor."

Аннотация

"Öykülerinde çetin duyguları tasarruflu üslubuyla satırlarına taşıyan Türker Ayyıldız, Sin romanında kaybedişlerle örülmüş hayatları kesiştirerek, yıllara ve bozkıra yayılan bir hayatı anlamlandırma çabasına ses veriyor. İhanet bilmecesinin ağırlığıyla tahrip olmuş bir zihin, en değerli varlığını tam da kendi olduğu için yitiren başka bir yürek yangınıyla aynı güzergâhta buluştuğunda, mesafeler kısalırken varılacak son durağın yükü ağırlaşıyor. Başarısızlıklar, yanlış kararlar ve yıkımla müteşekkil hayatları, insanın giz sandığı gerçek yüzünü, kendinden, geçmişinden, kök saldığı topraklardan, sınıfından ve safından kaçanları kovalayarak açığa vuruyor."

Аннотация

"Dünya edebiyatının en yetkin ve üretken kalemlerinden Fernando Pessoa'nın bir dergide sessiz sedasız yayınladığı tek anlatısı olan Anarşist Banker, Pessoa evreninin tüm dünya dillerinde köşe taşlarından biridir. Antikçağ felsefesine özgü diyalog yöntemiyle sofizmin ve paradoksların gücünü maharetle kullanan, keskin bir retorik sergileyen mizah yüklü bu metin, kışkırtıcı paradokslarla ve abese varan akıl yürütmelerle zihnin sınırlarını zorlar. Bir yandan hâlâ içinde yaşamakta olduğumuz burjuva toplumun ikiyüzlülüğüne ve yalanlarına, paranın ve gücün tahakkümüne, diğer yandan ise bu düzeni yıkma iddiasındaki düşünce ve hareketlerin benzer bir tahakkümü yeniden örgütleme potansiyeline edebiyatın sınırları içinde ışık tutar. Anarşist Banker, ustalıklı diyaloglar ve leziz görüş alışverişleriyle dokunmuş, berrak ve akıcı, yayınlandığı dönemden ziyade günümüzde ses getirecek türden, infilak gücü yüksek, yakıcı ve zihin açıcı bir metin."

Аннотация

"Aşkın gözleri kör eden efsunu sönümlendiğinde herkes kendi yoluna gider, kendi hikâyesini anlatmaya koyulurmuş. Sırlar, arzular ve bilinmezliğin ortasında yepyeni patikalar oluşur, yeni denizlere yelken açma vakti gelirmiş. Kadınlar Okulu, genç bir kadının ilmek ilmek dokuduğu hayallerinin güncesidir. Peki ama her sayfası şevkle, kalp çarpıntısıyla resmedilen bu günceyle can bulup filizlenen bir ilişki, sevgililerin omzuna bir yük, belleğine onulmaz bir yara misali işleyen zaman çarklarından sağ çıkabilecek midir? Pastoral Senfoni, Dar Kapı ve Kalpazanlar ile modern roman anlayışına taze bir soluk kazandıran, Nobel Ödüllü Andre Gidé, kendini tanımaya, yaşamını anlamlandırmaya başlayan ve aşkın girdabına kapılıp yolunu kaybeden bir kadına bir teselli sunuyor; zamanın açtığı yaralar yine zamanla iyileşiyor…"

Аннотация

"Yıl 2013… Hızlanan kalp atışları, yükselen ateş ve kasılmalar; kızıla çalan yüzler ve vücutlar… Derken telaşsız bir uyuşukluk ağır ağır vücudu kaplıyor, kalbe ulaştığındaysa her şey için çok geç… Bir felaket, çığrından çıkmış bir salgın, yıkıcı bir pandemi dünya nüfusunun tamamının üzerinde telafisi imkânsız bir hasar bırakıyor. Modern kurumlar birbiri ardına çökerken, teknoloji ve bilim işlevini kaybediyor; renkli, capcanlı yeryüzü bir veba salgınıyla tek renge bürünüyor. 1912 yılında yayınlanan Kızıl Veba, kültürün, uygarlığın, hatta kelimelerin anlamını yitirdiği; vahşetin, ilkelliğin ve orman kanunlarının hüküm sürdüğü bir tuhaf devirde, 2073 yılında, Kızıl Ölüm'den sağ çıkmayı başaran bir adam ve vahşi torunlarının toza dumana bulanmış hikâyesini anlatıyor. Tanklar, tüfekler yerini sapan ve mızraklara bırakırken yerle yeksan olmuş medeniyetin hatıraları tek bir kişinin belleğinde canlılığını korumayı sürdürüyor. Jack London'dan uygarlıktan ilkelliğe, imkânsızdan bilinmeze doğru yol alarak gerçekleşen bir kehanet, postapokaliptik bir sarmal…"

Аннотация

Аннотация

"Modern insanın içsel çelişkilerini konu ettiği eserleriyle Amerikan edebiyatının başkaldıran sayılı kalemlerinden Herman Melville, «„Yapmamayı tercih ederim“» cümlesini edebiyat tarihine ve okurların hafızasına kazıyan Kâtip Bartleby novellasında ölümsüz bir karakter yaratır. Avukatlık bürosunda kâtiplik yapan Bartleby'nin naif bir reddedişle başlattığı direniş sarmalı, dünyaya dair esaslı bir bakış açısına dönüşür. Son derece basit görünen bu «„tercih“»in alışılmış davranışlar bütününü uğrattığı çaresizlik karşısında duyulan haz, büyük değişimlere yol açan yangınların küçük kıvılcımlarla alevlendiği gerçeğini de bir kez daha hatırlatır. Modern dünyaya karşı pasif direnişin simgesi olan Bartleby karakteriyle Melville, özgür iradenin ölümsüz anıtını sözcüklerle dikiyor."