Аннотация

"Küllerinden Doğan Dil ve Roman, dünyayla kucaklaşan ve ömrünün büyük kısmını doğup büyüdüğü topraklardan sürgün edildiği İsveç'te geçiren bir dengbêjin, Mehmed Uzun'un Türkiye ve dünya basınında yer almış söyleşilerinden oluşuyor. Hem kendinin hem de eserlerinin maruz bırakıldığı tüm yasaklara ve baskılara rağmen yaşamını modernist bir aydının sorumluluklarını yerine getirmek üzere küllerinden doğarak sürdüren Uzun, Modern Kürtçe Roman'ın yaratıcılarından biri olmasının anahtarını okuruyla paylaşıyor. Edebiyat ve politika ekseninde verdiği demeçler evrensellik, çokdillilik ve çokkültürlülük hakkındaki her daim güncel ve sarih düşüncelerini açıklığa kavuştururken, Avrupa ve İskandinav coğrafyasına uzanan «„Mehmed Uzun imgesi“»nin Türkiyeli okurlar tarafından algılanışına da imkân kılıyor."

Аннотация

Şiirin teğetinden düzyazıya, hayattan yazıya, dilden düşünceye uzanan; ters akıntılarla, sert rüzgârlarla karşılaştığında hayata ve dile geri dönen; birbirini yansıtan metinlerle örülü güzergâhlar arasında kendinin ve geleceğin peşinde koşan geçmiş zaman anlatıları…

Аннотация

"Enis Batur, «„özel ansiklopedi“»sinin ilk ürünlerini gazete ve dergilerde yayımlamaya 1984'te başladı; o dönemde kullandığı genel üst-başlık, «„İnsanlar, Sokaklar ve Şeyler“», bir bakıma tasarısının, girişiminin ana odaklarını gösteren bir anahtar olma niteliği taşıyordu. Kitaptan kitaba hem genişleyen, hem de netleşen bu haritada mekânlara ve eşyaya dikkat kesilmeyi sürdüren yazar, insanı, yarattığı adanın nüfus sayımında farklı özellikleriyle kuşatmaya yöneldi. Özel Ansiklopedi'nin bu cildi, Enis Batur'un seçtiği kırkdört bireyin karakalemle yapılmış, gölgeleri özenle işlenmiş portrelerini içeriyor: Mahşer kalabalığından ayrılmış tenha bir kavim. «„Gerçekte, kimse kimseyi tanıyamaz“» diyor yazar: «„Ama zaman ayırırsak, insana yaklaşabilir, hattâ ona dokunabiliriz.“»"

Аннотация

"Yazdığı eserler kadar Kürt edebiyatının görünür kılınmasına, Kürtçenin güçlü sözlü geleneğinin yanı sıra yazılı bir dil olarak yaşamasına, gelişmesine ve ürünler vermesine yaptığı katkılarla anılan Mehmed Uzun, bu derlemeyle Türkiyeli okurlara Modern Kürt Edebiyatı'nın kazandığı ivme hakkında bütünsel bir çerçeve çiziyor. Kürt dili ve edebiyatının inşasında birliği sağlamayı hedefleyen ve onlarca entelektüelin desteğiyle derlenen Antolojiya Edebiyata Kurdî'nin bu süzgeçten geçirilmiş Türkçe edisyonu Kürt kimliğine ve sosyolojik arka planına dair de yeni bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyor. Mehmed Uzun'un binbir güçlüğü bertaraf ederek hazırladığı, şiir, öykü, roman kesitleri, piyes, denemelerden oluşan bu Kürt edebiyatı seçkisi, edebi türlere ve dönemlere merak duyanlar için bir kılavuz…"

Аннотация

"Mehmed Uzun'un Kürt Edebiyatına Giriş çalışması, geçmişten bugüne çeşitli politik gerekçelerle ortak bir lehçeye, hatta alfabeye kavuşamamış Kürtçeye ve gelişimi kesintiye uğramış Kürt edebiyatına dair bir başvuru kaynağı niteliğinde… Uzun, yasaklanmış ancak yok edilememiş bir dilin sözlü kültürden yazılı edebiyata geçiş dönemine, Kürtçeye yönelik Sovyetler Birliği'ndeki kurucu girişimlerden Irak, İran, Suriye ve Türkiye coğrafyasında filizlenen eserlere yolculuğunu, siyasal ve sosyopolitik bağlamlardan koparmaksızın sergilerken, Kürt dili ve edebiyatının geldiği noktayı anlayabilmek için geçmişe dair de bir projeksiyon tutuyor."

Аннотация

"Tarihi anekdotlardan gündelik hayatın sıradanlıklarına, edebi eserlerin içeriğinden nasıl yazıldıklarına, yazarların okullarda öğretilmeyen özelliklerinden çeşitli edebi akımlara, aynalardan fotoğraflara, şehirler hakkında yazanlardan edebiyat tarihçilerine, bahçelerden dostluklara, denizlerden yolculuklara uzanan denemeler okurları edebiyatın ve hayatın gizlerini keşfetmeye çağırıyor. Salâh Birsel; Ziya Osman Saba, Marcel Proust, F. Scott – Zelda Fitzgerald, Ernest Hemingway gibi birçok yazar ve düşün insanının yaşam çizgilerini, pek de ön plana çıkmamış yönlerini ve psikanalitik açıdan sınır durumlarını tekrar yorumlarken, İstanbul başta olmak üzere dünyanın çeşitli coğrafyalarında okurlarını derin bir yolculuğa çıkararak, bütün bu olup biten karşısında herkesi bir kez daha saygı duruşuna davet ediyor. Kendine has üslubu ise yine her satırda hissediliyor."

Аннотация

"İçki, şeker, çay, kahve, tütün… Mümkün olduğunca az uyumanın ve daha fazla yazabilmenin yolunu aşırı kahve içmekte bulan Balzac'ın 1839 tarihli bu denemesini büyük romancının hayranı Baudelaire de okumuş ve esinlenmişti… Balzac'ın hayatından sahnelerle dönemin bilimsel çözümlemelerinin iç içe geçtiği bu keyif vericiler risalesi yeni esinlere kapıdır. ""Modern yasaya göre, herkes kendinin efendisidir; ama bu sayfaları okuyan seçilme hakkına sahip soylu kişiler ve proleterler baca gibi sigara tüttürerek veya ayyaşlar gibi içki içerek kendilerinden başkasına zarar vermediklerini sanırlarsa garip bir yanılgıya düşmüş olurlar."""

Аннотация

"Rimbaud'nun «„mutlaka modern olunmalı“» sloganıyla, Meschonnic'in «„modernizm iyileşilmesi gereken bir hastalıktır“» saptaması arasına giren 150 yıl içinde yeryüzü kültürü, Batıdan Doğuya, Kuzeyden Güneye modernist bakışın egemenliği altında yaşadı. Enis Batur, temel bir başvuru seçkisi, bir eğitim aracı olarak tasarladığı Modernizmin Serüveni'nde, konunun farklı teorik cephelerine ışık tutan ana metinleri bir araya getirdi. Yalnızca sanat ve edebiyatın sınırladığı bir toplam değil buradaki: Felsefeden mimariye, geniş bir yelpazede bir çağın değerlerini, taşkınlıklarını, ütopyalarını gösteren bir kaynak-kitap."

Аннотация

"Salgın hastalıklar ve sefaletle kırılan, gadre uğramış bir halk… Açlıktan karnına kramplar girse de teskin edici vaatlere tok bu yığınlar tam da kaderine ve sömürüye boyun eğmişken bir hiciv üstadından parlak bir öneri geliverir. Gulliver'in Gezileri'nin yazarı belagat ustası Jonathan Swift'ten «„leziz“» bir satir."

Аннотация

"Freud sonrası kuşakta özgün çalışmalarıyla ilgi çeken Karen Horney'in Freud'un teorisiyle ilişkisi, Marx'ın Hegel felsefesiyle ilişkisine benzer: Freud'un kuramını temel alırken onu eleştirmekten de geri durmaz, Freud'un görüşlerine daha insani bir yön kazandıran, kültürel ve sosyal farklılıkların etkilerini gözeten bir yaklaşım geliştirir. Kadın psikolojisi üzerine yoğunlaşan Horney, «„Asıl hedef, insanı kendini gerçekleştirmesine götüren güçlerin özgürleştirilmesidir,“» diyerek psikanalize farklı bir bakış açısı getirmiş, bu yapıtında kapsamlı bir biçimde derlediği nevrozlar hakkındaki çalışmalarıyla literatürde çığır açmıştır. İnsanın enerjisini kısıtlayan nevroz durumlarını ve durumun tezahürlerini, görkem arzusunu, ideal benliğin baskısını, içsel buyrukların zorbalığını ortaya koymuş, kendimizi gerçekleştirmek yerine bizi zorlantılı davranışlarla istemediğimiz hayatlara mahkûm kılan modelleri tanımlamıştır: Çevresi üzerinde baskı kuran genişlemeci tip, içe kapanarak ortamdan kendini silen tip, başkalarına bağlanan tip ve insan ilişkilerinden uzaklaşan kopuk tip… Nevrozlar ve İnsan Gelişimi sadece uzmanlara değil, ruhsal sıkıntılarının kökenlerini araştıran okurlara da yönelik yetkin bir çalışma."