Аннотация

• Notos Uzun Metraj Sinema Filmi Senaryosu Ödülü duyurusu. • Nurdan Gürbilek: “Güçlü edebiyatın ardında hemen her zaman bir kriz var.” • Umur Talu: “Kendim kovulabilirim, ama kelimemi kovdurtmam.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos’un, Haziran-Temmuz, 34. sayısının kapak konusu, Popüler edebiyat nedir, ne değildir? başlığını taşıyor. Notos bu kez, okurların ve edebiyat dünyasının sürekli tartıştığı, ama kapsamlı bir karşılık veremediği bir konuyu gündeme getiriyor. Popüler edebiyat. Bir de nitelikli edebiyat var. Ya da edebiyat dendiğinde yalnızca nitelikli edebiyat mı anlaşılıyor? Bu arada çok satmak, piyasa, popüler kültür… Edebiyat dünyamızın bu nitelikli tartışmalar içinden çıkarak kendi yolunu bulacağını düşünüyor Notos. Dosyanın yazarları Enis Batur, A. Ömer Türkeş, Murat Gülsoy, Umberto Eco, Oylum Yılmaz, Erdinç Akkoyunlu, Semih Gümüş. Çoksatan kitapların nasıl seçildiği, bir kitabın niçin çok satıldığı, popüler edebiyat ile nitelikli edebiyat ayrımının ne olduğu, yaptıkları seçimleri hangi kaygıların etkilediği gibi soruları dört yayınevinin yönetici ve editörlerinden Deniz Yüce Başarır, Şenol Erdoğan, Özkan Özdem, Ayşe Tuba Ayman yanıtlıyor. Çizer Ethem Onur Bilgiç’in desenleri de dosyaya renk katıyor. Notos’un her sayısının en çok ilgi gören bölümleri arasında bulunan söyleşilerinde bu sayı iki önemli söyleşi var. İlki, hayatı edebiyat, edebiyatı da hayat üstünden okuyan yazar Nurdan Gürbilek ile. Okurlarının vicdanlı gazeteci olarak tanımladığı Umur Talu ile de her satırında gazetecilik dersi bulunan ikinci bir söyleşi daha var. Günlerin Getirdiği bölümünde Adnan Özer, Juan Rulfo’nun Pedro Páramo adlı romanı ve yazarın mahrem serüvenini inceliyor. Notos’un bu sayısında Şavkar Altınel, Buket Uzuner, Özge Baykan, Duygu Bayar Ekren ve Metin Yeğin en sevdiği şehirleri anlatıyor. Notos Haziran-Temmuz 2012, 34

Аннотация

• Notos Uzun Metraj Sinema Filmi Senaryosu Ödülü duyurusu. • küçük İskender: “Şair kitap yazmaz, şiir yazar. Kitap yazanlar nesir düşkünleridir” • Bahadır Baruter: “Hiciv otoritenin yediği pandiktir.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda Tomris Uyar’a yöneliyor. Tomris Uyar, öykücülüğümüzün ayrıksı yazarlarından. Hem öyküyü yücelten tutumuyla bugün de en önemli değerlerimizden biri olarak okunuyor, hem de her zaman pek çok genç yazarın kılavuzu yerine geçti. Notos’un Tomris Uyar dosyasını, Sema Kaygusuz, Behçet Çelik, Handan İnci, Burcu Şahin, H. Turgut Uyar, Caner Karavit, Abdullah Uçman’ın yazıları ve Tomris Uyar fotoğrafları oluşturuyor. Notos’un bu sayısında uzun süre akıllarda kalacak iki söyleşi var. İlki küçük İskender ile. Semih Gümüş, küçük İskender ile şiir serüvenini, şairlik tutumunu ve şiirin edebiyatımızda dün ve bugün aldığı yeri konuştu. Bahadır Baruter de Notos’un bu sayısında çizginin ve mizahın anlamını derinlemesine anlattığı bir söyleşiyle ve benzersiz desenleriyle yer alıyor. Notos Nisan-Mayıs 2012, 33

Аннотация

• Ekrem Işın: “Güncel olan akademik moda, edebiyatçıyı edebiyattan kovmuştur.” • J.L. Borges’te Hiper-metin ve G.G. Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık’ı… Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının altıncısının sonuçlarını Şubat-Mart, 32. sayısında açıkladı. Konusu 100 Temel Eser olarak belirlenen Notos’un 32. sayısındaki soruşturma, 192 kişinin yer aldığı önemli bir kamuoyunun seçimlerini yansıtıyor. Notos, dergicilik görevlerinden biri olarak gördüğü ve her yıl bir kez yaptığı bu geleneksel soruşturmalarıyla edebiyat dünyamıza nitelikli veriler kazandırmayı amaçlıyor. Gelecekte bu listelere dönüp bakanlar, geçmişin kültürünün ayak izlerini görecektir. Bu liste, öğretmenlerin, öğrencilerin, genç ve yetişkin okurların, araştırmacıların dönüp bakabileceği, kendilerine göre değiştirip yararlanabileceği bir liste olarak çıktıysa ortaya, yararlı bir sonuç alınmış demektir. Notos’un bu sayısında edebiyatla gündelik hayatı, tarihle sanatı bir arada düşünmeyi seçen bir “edebiyat adamı” Ekrem Işın ile yapılmış söyleşi de var. Ekrem Işın modernleşme serüveni, gündelik hayatla edebiyatın temas noktaları, postmodernist refleksler üstüne konuşuyor. Notos’un sürekli yazarlarından Enis Batur “İstek ve Sıra”da kendi yazma serüvenini inceliyor, Suzan Samancı da okurlar ve yazar adayları için “okunması zorunlu kitaplar”ı seçti. Notos Şubat-Mart 2012, 32

Аннотация

Jorge Luis Borges, Gabriel García Márquez, Carlos Fuentes, Julio Cortázar, Mario Vargas Llosa, Juan Rulfo, Eduardo Galeano, Isabel Allende, Laura Esquviel, Roberto Bolaño, Cervantes, Luis Buñuel Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Aralık-Ocak, 31. sayısının kapak konusunu Latin Amerika Edebiyatı olarak belirledi. Notos, bir Latin Amerika Edebiyatı sayısı yapma düşüncesinin, edebiyatseverlerin hep yakından izlediği, sevdiği pek çok yazarın bir arada bulunması yüzünden oldukça güç olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla hem olabildiğince bütünü nitelikli biçimde değerlendiren, hem de seçilmiş uçlarını öne çıkaran, bilinenlerin yanında bilinmeyenleri anlatan bir dosya tasarlamış Notos. Bu sayıda Eduardo Galeano ile sanki Notos için yapılmış bir söyleşiyi de ilk kez yayımlanıyor. Hem temel olanı yansıtmaya, hem de ilgi çekici yazılar ve söyleşileri bir araya getirmeye çalışan dosyada yazıları ve söyleşileri yer alan yazarlar: Adnan Özer, Semih Gümüş, Deniz Gündoğan, Eduardo Galeano, Roberto Bolaño, Raymond Leslie Williams, İnan Çetin, Gabriel García Márquez, Maria Vargas Llosa, Luis Buñuel, Engin Beksaç. Notos’un bu sayısının söyleşisi şiirimizin 1980’den önceki son büyük kuşağına eklenen en genç ve 1970’lerin özellikle ikinci yarısından sonra en çok dikkat çeken şairlerinden Alova ile. Bu sayısının ikinci söyleşisi de 30. yılını kutlayan Can Yayınları ile. Can Öz, Semih Gümüş’ün sorularını yanıtladı: “Israrcı bir edebiyat yayıncısıyız ve kendimizi görmek istediğimiz yerdeyiz.” Notos'un sürekli yazarlarından Murathan Mungan da “Kâğıt Gemiler” ile yazılarını sürdürüyor. Şavkar Altınel “Ufak Tefekler”de Enis Batur’un son kitaplarından 60mm Dizüstü Meşkler ve İçcep Meşkleri’nin izinden gidiyor. Günlerin Getirdiği bölümünde Nedim Gürsel komünist, dadacı ve gerçeküstücü şair Aragon’un hayatını ve kadınlarını, giderek gönül serüvenlerini, Venedik’te Nancy Cunard ile yaşadıklarını anlatıyor “Venedik’te Biten Aşklar” yazısında. Notos Aralık-Ocak 2011, 31

Аннотация

• İhsan Oktay Anar: “Bunlar roman, belgesel değil.” • Enis Batur: Kadının Ev(ler)i • Türkiye’de manga yayıncılığı Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Ekim-Kasım, 30. sayısının kapak konusunu İhsan Oktay Anar olarak belirledi. Yeni Türk edebiyatının en özgün, en sıradışı ve belki de anlaşılması en zor yazarları arasında ilk akla geleni İhsan Oktay Anar. Üstelik gitgide çoğalan okurlarıyla sürekli gündemde oluşu, İhsan Oktay Anar üstüne daha çok düşünmeyi gerektiriyor. Notos’un bu sayısında hazırladığı kapsamlı dosya, İhsan Oktay Anar’ın yapıtlarının daha iyi anlaşılması için nitelikli bir ilk adım atmayı amaçlıyor. Dosyada Gürsel Korat, Oğuz Demiralp, Handan İnci, Semih Gümüş, A. Ömer Türkeş, Akın Tek, Asuman Kafaoğlu-Büke, İnan Çetin, Faruk Duman ve Burcu Alkan’ın yazıları yer alıyor. Notos’un bu sayısının söyleşisi de göz önünde olmayı tercih etmeyen İhsan Oktay Anar ile: “Hiçbir konunun bir başka konudan önemli olmadığına inanırım. Müzik, denizcilik yahut mekanik. Notos'un sürekli yazarlarından Enis Batur bu sayıda «„Kadının Ev(ler)i“»ni yazdı. Murathan Mungan da “Kâğıt Gemiler” ile yazılarını sürdürüyor. Alev Bulut’un “Kısa Öyküde ve Romanda Kişileştirme: Blonde ve Bütün Marilyn’ler” adlı yazısı Joyce Carol Oates’un roman ve öykülerindeki kadın karakterlerin oluşturduğu kişileştirme gruplarını çözümlüyor. Edebiyatımızda pek benzeri olmayan “ütopya” ve “karaütopya” türündeki yeni romanı İndiragandi ile son zamanlarda ilgi çeken Cem Sancar, okurların ve yeni yazarların okumasını zorunlu gördüğü kitapları, nedenleriyle birlikte Notos’a anlattı. Günlerin Getirdiği bölümünde Türkiye’de son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan manga ve manga yayıncılığı üstünde duruluyor. Manga yayımlayan az sayıdaki yayınevlerinden Arunas, Gerekli Şeyler ve Tudem-Desen manga kültürüne ilişkin soruları yanıtladı. Notos Ekim-Kasım 2011, 30

Аннотация

• Jorge Semprun: “Edebiyat kaygılarımı dindirdi.” • Ferruh Tunç: “Şiir aklın terkiplerine daima meydan okur.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Ağustos-Eylül, 29. sayısının kapak konusunu Yeraltı Edebiyatı olarak belirledi. Yeraltı edebiyatı diye bir tür var mı, yoksa bu bir pazarlama taktiği mi? Yeraltı yayıncılığı nedir? Bir metin ne zaman yeraltı eşiğini aşar? Blog çağında yeraltı neresi? Fanzinleri yeraltı edebiyatının neresinde konumlandırabiliriz? Sorular yeni soruları doğurdu, kafa ve kavram karmaşası ortadan kalkmasa da ortaya kapsamlı bir dosya çıktı. Altay Öktem, Hasan Bülent Kahraman, Şenol Erdoğan, Cem Akaş, Hande Öğüt, Özgür Uçkan, Tayfun Polat, Süreyyya Evren, Hikmet Temel Akarsu, Ozan Marakoğlu’nun yazılarının yer aldığı dosyaya Bahadır Baruter’in çizimleri renk katıyor. Notos’un bu sayısının iki önemli söyleşisi var. İlki, geçtiğimiz Haziran’da 87 yaşında yitirdiğimiz, 20. yüzyılın en önemli entelektüellerinden olan Jorge Semprún, ikincisi de yeni şiir kitabı Melez Zamanlar ile 2011’in hem Ceyhun Atuf Kansu, hem Behçet Necatigil şiir ödüllerini alan Ferruh Tunç. Genç kuşağın son zamanlarda en çok okunan birkaç yazarından biri olan, şimdilerde Az adlı romanı okunan, tartışılan Hakan Günday, okurların ve yeni yazar adaylarının okumasını zorunlu gördüğü kitapları, nedenleriyle birlikte Notos’a anlattı. Günlerin Getirdiği bölümünde farklı özelliklerden dört yayınevinin yöneticisi, 2010 verileriyle 2011 öngörülerine ilişkin soruları yanıtladı. Notos Ağustos-Eylül 2011, 29

Аннотация

• İnci Aral: “Yazmak hayatı değiştirmeyi amaçlar.” • Muammer Kırdök: “Edebiyat ürkütücü alanlara el atmamız sağlıyor.” • Erich Fromm’un, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört için 1961’de yazdığı bir Sonsöz, Celâl Üster’in çevirisiyle • Yayıncılık Sektörünün 2010 Yılı ve Geleceği Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Haziran-Temmuz, 28. sayısının kapak konusunu Oğuz Atay’a ayırdı. Oğuz Atay, çağdaş Türk romanının olağan akışını bozan, romanın başka bir biçimde yazılması gerektiğini gösteren ve değeri geç anlaşılmış bir yazar. Ne ki, sonunda Tutunamayanlar romanıyla birlikte öylesine yüksekte bir yere kondu ki, gene tam anlamıyla değerlendirilememeye başladı. Roman sanatımızı dönüştürdüğü kuşkusuz; roman, Tutunamayanlar’dan sonra artık daha farklı biçimde yazılacaktı. Her zaman saklanıp kaynak olarak kullanılacak bu dosyada A. Ömer Türkeş, Murat Gülsoy, Handan İnci, Ekrem Işın, Süha Oğuzertem, küçük İskender, Hande Öğüt, İnan Çetin, Kaya Genç ve Erdinç Akkoyunlu’nun yazıları yer alıyor. Semih Poroy’un büyük emek ürünü çizimleri de bu sayıyı daha çok saklanmaya değer kılıyor. Notos’un bu sayısının iki önemli söyleşisi var. İlki, son romanı Şarkını Söylediğin Zaman’la gündemde olan İnci Aral, ikincisi de yeni romanı Durgun Sular Sessiz Akar’la Muammer Kırdök. Notos’un yazarlarından Murathan Mungan “Kâğıt Gemiler” ile yazılarına devam ediyor. Alişan Çapan, Latin Amerika edebiyatının önemli adlarından ve yakın zamanda ölen Ernesto Sabato’nun hayatı ve yapıtlarına değiniyor “Sabato’nun Ardından” adlı yazısında. Notos Haziran-Temmuz 2011, 28

Аннотация

• Yazar, söküğünü dikerken. Yazarlar nasıl yazıyor, yazarken ne dinliyor, ne yiyip içiyor, vb… • Mario Levi: “Yazarlık karanlık bir mağaraya inmek gibidir.” • Etgar Keret: “Öyküler hediye gibidir, öylece gelirler…” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Nisan-Mayıs, 27. sayısının kapak konusu olarak Editörlük kurumunu tartışmayı seçti. Editörlük zor zanaat başlığıyla sunulan dosyada, editörük kurumunun durumu, sorunları, geleceği üstüne ayrıntılı bir tartışma açılmış. Dosyanın yazarları da Cem Akaş, Selahattin Özpalabıyıklar, Tanıl Bora, İlknur Özdemir, Rebecca Carter, Ali Ünal, Semih Gümüş, Elif Köksal. Her zaman saklanıp kaynak olarak kullanılacak bir dosya. Notos bu sayısında bir kez daha yazarların mutfağının kapısını aralıyor. Bu kez mutfakta yazarken neler yeniyor, içiliyor, neler dinleniyor, daha neler yapılıyor, onu merak etti, ilginç yanıtlar aldı. İnci Aral, Fatih Özgüven, Cemil Kavukçu, Sema Kaygusuz, Mine Söğüt, küçük İskender, Faruk Duman, Kaya Genç, Emrah Serbes anlattı. Notos’un bu sayısının iki önemli, özgün söyleşisi var. İlki Mario Levi, ikincisi de kitapları son zamanlarda Türkiye’de epeyce ilgi bulan Etgar Keret ile. Notos’un sürekli yazarlarından Enis Batur da “’İş’ine (İçine) Bakmak”ta eleştirisini getiriyor, Buket Uzuner de okurlar ve yazar adayları için “okunması zorunlu kitaplar”ı seçti. Notos Nisan-Mayıs 2011, 27

Аннотация

• Mario Vargas Llosa: “Okumaya ve Kurmacaya Övgü” • Hakan Bıçakcı: “Kurmacanın imkânlarının zorlanmasına kimsenin tahammülü yok.” • Sema Kaygusuz: “Buradan Bakmak” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının beşincisinin sonuçlarını Şubat-Mart, 26. sayısında açıkladı. Konusu Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey olarak belirlenen Notos’un 26. sayısındaki soruşturma, 181 kişinin yer aldığı önemli bir kamuoyunun seçimlerini yansıtıyor. Şair, yazar, kitap, dergi, yayınevi, tasarı, olay ya da akla gelebilecek her şey arasından yapılan seçimlerle edebiyatımızı canlı tutan sonuçlar çıktığı söylenebilir. Notos’un bu sayısında genç kuşağın değerli yazarlarından Hakan Bıçakcı ile yapılmış bir söyleşi de var. Karanlık Oda romanından çıkarak edebiyatın çeşitli köşelerine giren söyleşi, Hakan Bıçakcı'nın yaratıcılığının dolaylarında dolaşıyor. Bu sayının ikinci söyleşisi de, Mısır kökenli şarkıcı Natacha Atlas ile. Ortadoğu'nun en güçlü seslerinden biri olan Natacha Atlas söyleşisi Notos okurları için bir sürpriz sayılabilir. 2010 Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Mario Vargas Llosa’nın törende yaptığı konuşmanın tam metni de Celâl Üster’in çevirisiyle Notos’un bu sayısının önemli yazılarından. Günlerin Getirdiği bölümündeki Tunç Tayanç’ın yazısında bir ilk çevirinin öyküsüyle Erdal Öz ve Can Yayınları’nın kuruluşu anlatılıyor. Yeni yayımlanan Taş Uykusu romanıyla yeniden tartışılmaya başlayan Aslı Tohumcu, Notos okurları ve yazar adayları için, okunması zorunlu kitapları seçti. Vivet Kanetti de «„En çok etkilendiği yazar“»ı anlattı. Notos Şubat-Mart 2011, 26

Аннотация

• Ahmet Ümit: “Edebiyatın asıl amacı insan ruhunu anlamaktır.” • Birsen Tezer: “Üretebildiğimiz sürece yaşamayı da becerebiliriz.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Aralık-Ocak, 25. Sayısında kapak konusunu William Faulkner’a ayırdı. Amerikan edebiyatının en büyük yaratıcılarından ve dünya edebiyatının her zaman dorukları arasında görülen William Faulkner için derginin hazırladığı kapsamlı dosyada, Jean-Paul Sartre, Javier Marias, Dayton Kohler, Alexander Marshall, Necla Aytür, Ümit Hasan Usta, Deniz Gündoğan ve Cengiz Akın’ın yazıları yer alıyor. Notos’un bu sayısında, İstanbul Hatırası adlı yeni romanıyla dikkatleri üstünde toplayan Ahmet Ümit ile yapılmış bir söyleşi de var. İstanbul Hatırası’nı, romanın yazılma sürecini ve edebiyatın kendi ilgi alanındaki sorunlarını anlatan Ahmet Ümit, “Edebiyatın asıl amacı insan ruhunu anlamaktır,” diyor. Derginin ikinci söyleşisi de, “Üretebildiğimiz sürece yaşamayı da becerebiliriz,” diyen, caz şarkıcısı Birsen Tezer ile yapılmış. Notos Aralık 2010-Ocak 2011, 25