Аннотация

• İhsan Oktay Anar: “Bunlar roman, belgesel değil.” • Enis Batur: Kadının Ev(ler)i • Türkiye’de manga yayıncılığı Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Ekim-Kasım, 30. sayısının kapak konusunu İhsan Oktay Anar olarak belirledi. Yeni Türk edebiyatının en özgün, en sıradışı ve belki de anlaşılması en zor yazarları arasında ilk akla geleni İhsan Oktay Anar. Üstelik gitgide çoğalan okurlarıyla sürekli gündemde oluşu, İhsan Oktay Anar üstüne daha çok düşünmeyi gerektiriyor. Notos’un bu sayısında hazırladığı kapsamlı dosya, İhsan Oktay Anar’ın yapıtlarının daha iyi anlaşılması için nitelikli bir ilk adım atmayı amaçlıyor. Dosyada Gürsel Korat, Oğuz Demiralp, Handan İnci, Semih Gümüş, A. Ömer Türkeş, Akın Tek, Asuman Kafaoğlu-Büke, İnan Çetin, Faruk Duman ve Burcu Alkan’ın yazıları yer alıyor. Notos’un bu sayısının söyleşisi de göz önünde olmayı tercih etmeyen İhsan Oktay Anar ile: “Hiçbir konunun bir başka konudan önemli olmadığına inanırım. Müzik, denizcilik yahut mekanik. Notos'un sürekli yazarlarından Enis Batur bu sayıda «„Kadının Ev(ler)i“»ni yazdı. Murathan Mungan da “Kâğıt Gemiler” ile yazılarını sürdürüyor. Alev Bulut’un “Kısa Öyküde ve Romanda Kişileştirme: Blonde ve Bütün Marilyn’ler” adlı yazısı Joyce Carol Oates’un roman ve öykülerindeki kadın karakterlerin oluşturduğu kişileştirme gruplarını çözümlüyor. Edebiyatımızda pek benzeri olmayan “ütopya” ve “karaütopya” türündeki yeni romanı İndiragandi ile son zamanlarda ilgi çeken Cem Sancar, okurların ve yeni yazarların okumasını zorunlu gördüğü kitapları, nedenleriyle birlikte Notos’a anlattı. Günlerin Getirdiği bölümünde Türkiye’de son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan manga ve manga yayıncılığı üstünde duruluyor. Manga yayımlayan az sayıdaki yayınevlerinden Arunas, Gerekli Şeyler ve Tudem-Desen manga kültürüne ilişkin soruları yanıtladı. Notos Ekim-Kasım 2011, 30

Аннотация

• Jorge Semprun: “Edebiyat kaygılarımı dindirdi.” • Ferruh Tunç: “Şiir aklın terkiplerine daima meydan okur.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Ağustos-Eylül, 29. sayısının kapak konusunu Yeraltı Edebiyatı olarak belirledi. Yeraltı edebiyatı diye bir tür var mı, yoksa bu bir pazarlama taktiği mi? Yeraltı yayıncılığı nedir? Bir metin ne zaman yeraltı eşiğini aşar? Blog çağında yeraltı neresi? Fanzinleri yeraltı edebiyatının neresinde konumlandırabiliriz? Sorular yeni soruları doğurdu, kafa ve kavram karmaşası ortadan kalkmasa da ortaya kapsamlı bir dosya çıktı. Altay Öktem, Hasan Bülent Kahraman, Şenol Erdoğan, Cem Akaş, Hande Öğüt, Özgür Uçkan, Tayfun Polat, Süreyyya Evren, Hikmet Temel Akarsu, Ozan Marakoğlu’nun yazılarının yer aldığı dosyaya Bahadır Baruter’in çizimleri renk katıyor. Notos’un bu sayısının iki önemli söyleşisi var. İlki, geçtiğimiz Haziran’da 87 yaşında yitirdiğimiz, 20. yüzyılın en önemli entelektüellerinden olan Jorge Semprún, ikincisi de yeni şiir kitabı Melez Zamanlar ile 2011’in hem Ceyhun Atuf Kansu, hem Behçet Necatigil şiir ödüllerini alan Ferruh Tunç. Genç kuşağın son zamanlarda en çok okunan birkaç yazarından biri olan, şimdilerde Az adlı romanı okunan, tartışılan Hakan Günday, okurların ve yeni yazar adaylarının okumasını zorunlu gördüğü kitapları, nedenleriyle birlikte Notos’a anlattı. Günlerin Getirdiği bölümünde farklı özelliklerden dört yayınevinin yöneticisi, 2010 verileriyle 2011 öngörülerine ilişkin soruları yanıtladı. Notos Ağustos-Eylül 2011, 29

Аннотация

• İnci Aral: “Yazmak hayatı değiştirmeyi amaçlar.” • Muammer Kırdök: “Edebiyat ürkütücü alanlara el atmamız sağlıyor.” • Erich Fromm’un, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört için 1961’de yazdığı bir Sonsöz, Celâl Üster’in çevirisiyle • Yayıncılık Sektörünün 2010 Yılı ve Geleceği Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Haziran-Temmuz, 28. sayısının kapak konusunu Oğuz Atay’a ayırdı. Oğuz Atay, çağdaş Türk romanının olağan akışını bozan, romanın başka bir biçimde yazılması gerektiğini gösteren ve değeri geç anlaşılmış bir yazar. Ne ki, sonunda Tutunamayanlar romanıyla birlikte öylesine yüksekte bir yere kondu ki, gene tam anlamıyla değerlendirilememeye başladı. Roman sanatımızı dönüştürdüğü kuşkusuz; roman, Tutunamayanlar’dan sonra artık daha farklı biçimde yazılacaktı. Her zaman saklanıp kaynak olarak kullanılacak bu dosyada A. Ömer Türkeş, Murat Gülsoy, Handan İnci, Ekrem Işın, Süha Oğuzertem, küçük İskender, Hande Öğüt, İnan Çetin, Kaya Genç ve Erdinç Akkoyunlu’nun yazıları yer alıyor. Semih Poroy’un büyük emek ürünü çizimleri de bu sayıyı daha çok saklanmaya değer kılıyor. Notos’un bu sayısının iki önemli söyleşisi var. İlki, son romanı Şarkını Söylediğin Zaman’la gündemde olan İnci Aral, ikincisi de yeni romanı Durgun Sular Sessiz Akar’la Muammer Kırdök. Notos’un yazarlarından Murathan Mungan “Kâğıt Gemiler” ile yazılarına devam ediyor. Alişan Çapan, Latin Amerika edebiyatının önemli adlarından ve yakın zamanda ölen Ernesto Sabato’nun hayatı ve yapıtlarına değiniyor “Sabato’nun Ardından” adlı yazısında. Notos Haziran-Temmuz 2011, 28

Аннотация

• Yazar, söküğünü dikerken. Yazarlar nasıl yazıyor, yazarken ne dinliyor, ne yiyip içiyor, vb… • Mario Levi: “Yazarlık karanlık bir mağaraya inmek gibidir.” • Etgar Keret: “Öyküler hediye gibidir, öylece gelirler…” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Nisan-Mayıs, 27. sayısının kapak konusu olarak Editörlük kurumunu tartışmayı seçti. Editörlük zor zanaat başlığıyla sunulan dosyada, editörük kurumunun durumu, sorunları, geleceği üstüne ayrıntılı bir tartışma açılmış. Dosyanın yazarları da Cem Akaş, Selahattin Özpalabıyıklar, Tanıl Bora, İlknur Özdemir, Rebecca Carter, Ali Ünal, Semih Gümüş, Elif Köksal. Her zaman saklanıp kaynak olarak kullanılacak bir dosya. Notos bu sayısında bir kez daha yazarların mutfağının kapısını aralıyor. Bu kez mutfakta yazarken neler yeniyor, içiliyor, neler dinleniyor, daha neler yapılıyor, onu merak etti, ilginç yanıtlar aldı. İnci Aral, Fatih Özgüven, Cemil Kavukçu, Sema Kaygusuz, Mine Söğüt, küçük İskender, Faruk Duman, Kaya Genç, Emrah Serbes anlattı. Notos’un bu sayısının iki önemli, özgün söyleşisi var. İlki Mario Levi, ikincisi de kitapları son zamanlarda Türkiye’de epeyce ilgi bulan Etgar Keret ile. Notos’un sürekli yazarlarından Enis Batur da “’İş’ine (İçine) Bakmak”ta eleştirisini getiriyor, Buket Uzuner de okurlar ve yazar adayları için “okunması zorunlu kitaplar”ı seçti. Notos Nisan-Mayıs 2011, 27

Аннотация

• Mario Vargas Llosa: “Okumaya ve Kurmacaya Övgü” • Hakan Bıçakcı: “Kurmacanın imkânlarının zorlanmasına kimsenin tahammülü yok.” • Sema Kaygusuz: “Buradan Bakmak” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının beşincisinin sonuçlarını Şubat-Mart, 26. sayısında açıkladı. Konusu Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey olarak belirlenen Notos’un 26. sayısındaki soruşturma, 181 kişinin yer aldığı önemli bir kamuoyunun seçimlerini yansıtıyor. Şair, yazar, kitap, dergi, yayınevi, tasarı, olay ya da akla gelebilecek her şey arasından yapılan seçimlerle edebiyatımızı canlı tutan sonuçlar çıktığı söylenebilir. Notos’un bu sayısında genç kuşağın değerli yazarlarından Hakan Bıçakcı ile yapılmış bir söyleşi de var. Karanlık Oda romanından çıkarak edebiyatın çeşitli köşelerine giren söyleşi, Hakan Bıçakcı'nın yaratıcılığının dolaylarında dolaşıyor. Bu sayının ikinci söyleşisi de, Mısır kökenli şarkıcı Natacha Atlas ile. Ortadoğu'nun en güçlü seslerinden biri olan Natacha Atlas söyleşisi Notos okurları için bir sürpriz sayılabilir. 2010 Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Mario Vargas Llosa’nın törende yaptığı konuşmanın tam metni de Celâl Üster’in çevirisiyle Notos’un bu sayısının önemli yazılarından. Günlerin Getirdiği bölümündeki Tunç Tayanç’ın yazısında bir ilk çevirinin öyküsüyle Erdal Öz ve Can Yayınları’nın kuruluşu anlatılıyor. Yeni yayımlanan Taş Uykusu romanıyla yeniden tartışılmaya başlayan Aslı Tohumcu, Notos okurları ve yazar adayları için, okunması zorunlu kitapları seçti. Vivet Kanetti de «„En çok etkilendiği yazar“»ı anlattı. Notos Şubat-Mart 2011, 26

Аннотация

• Ahmet Ümit: “Edebiyatın asıl amacı insan ruhunu anlamaktır.” • Birsen Tezer: “Üretebildiğimiz sürece yaşamayı da becerebiliriz.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Aralık-Ocak, 25. Sayısında kapak konusunu William Faulkner’a ayırdı. Amerikan edebiyatının en büyük yaratıcılarından ve dünya edebiyatının her zaman dorukları arasında görülen William Faulkner için derginin hazırladığı kapsamlı dosyada, Jean-Paul Sartre, Javier Marias, Dayton Kohler, Alexander Marshall, Necla Aytür, Ümit Hasan Usta, Deniz Gündoğan ve Cengiz Akın’ın yazıları yer alıyor. Notos’un bu sayısında, İstanbul Hatırası adlı yeni romanıyla dikkatleri üstünde toplayan Ahmet Ümit ile yapılmış bir söyleşi de var. İstanbul Hatırası’nı, romanın yazılma sürecini ve edebiyatın kendi ilgi alanındaki sorunlarını anlatan Ahmet Ümit, “Edebiyatın asıl amacı insan ruhunu anlamaktır,” diyor. Derginin ikinci söyleşisi de, “Üretebildiğimiz sürece yaşamayı da becerebiliriz,” diyen, caz şarkıcısı Birsen Tezer ile yapılmış. Notos Aralık 2010-Ocak 2011, 25

Аннотация

• Mine Söğüt: “Herkes geçmişinin ağırlığından kurtulmaya çalışıyor.” • Enis Batur: “Profilden Akropolis” • Aylin Ünek: “Mehmed Uzun’un Kürt Edebiyatındaki Yeri” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Ekim-Kasım, 24. sayısında kapak konusunu Çağdaş Türk şiirinin bir kanonu var mı? sorusuna ayırdı. Adnan Özer, Alova, Hasan Bülent Kahraman, A. Adnan Azar, Mehmet Yaşın, Metin Cengiz, Can Bahadır Yüce’nin birbirinden farklı görüşler içeren yazılarıyla, konunun daha uzun ve ayrıntılı biçimde tartışılmasının gerekli olduğu çıkıyor ortaya. Üstelik şiir ne kadar tartışılsa yeridir, yararlıdır. Notos, bu sayısında yazarların çalışma odalarına girdi. Bugünlerde Ne Yazıyorlar? bölümünde Tahsin Yücel’den İnci Aral’a, Hasan Ali Toptaş’tan Ahmet Ümit’e, Murat Gülsoy’dan Sibel K. Türker’e, edebiyatımızın her kuşaktan gözde yazarlarının tezgâhındaki sırları ortaya döktü. Derginin bu sayısında, yazar Mine Söğüt ve şair Koray Feyiz ile yapılmış iki de söyleşi var.

Аннотация

• Oruç Aruoba: “Gürültü içinde sessiz, kalabalık içinde yalnız.” • Enis Batur: “Merak Cemiyeti” • Hüseyin Cevahir: “Çocuk ve Allah’ta Simgeler, Görüntüler, Çelişmeler” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Ağustos-Eylül, 23. sayısında kapak konusunu E-kitap’a ayırdı. E-kitabın hayatımıza girişiyle birlikte ve zamanla basılı kitapların ortadan kalkacağı endişesi yerinde mi? Uzun yıllardan bu yana, çeşitli yeniliklerin ardından sık sık romanın ya da kitabın öleceği tartışmaları yapılmasına karşın, ne roman, ne de kitap hayatımızdan çekildi. Basılı kitap, açıkça söylenebilir ki, varlığı sona erdirilmesi olanaksız bir nesne olarak yaşamayı kesintisiz sürdürecek. E-kitap ise, yayıncılık dünyasının yeni teknolojiyle arasını düzeltecek, yeni bir kapı açacak. Notos’ta e-kitap konusu, bütün bu yanlarıyla birlikte ele alınırken, okurlar için bir “e-kitap kılavuzu” yerine geçecek bilgiler veriliyor. Derginin bu sayısında, felsefeci Oruç Aruoba ve Fransız yazar Olivier Rolin ile yapılmış iki söyleşi var. Notos, 68 Kuşağı’nın önde gelen kişiliklerinden olan Hüseyin Cevahir’in edebiyat yazılarını yeniden yayımlamayı da sürdürüyor. Hüseyin Cevahir’in, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiiri üstüne, Çocuk ve Allah kitabından çıkarak yazdığı eleştiri yazısının da dönemin edebiyat kültürüne önemli bir katkı olduğu görülüyor.

Аннотация

• Ömer Madra: “Tabiat Ana’nın haklarına saygı.” • Ali Teoman: “Eski defterlere dönmek.” • Enis Batur: “Mektuba Ağıt” • Tuncay Birkan: “Dickens: İmajın Ötesi” İki aylık edebiyat dergisi Notos’un Haziran’da yayımlanan 22. sayısının kapak konusu, J.D. Salinger-Gizleri Suskusunda Bir Yazar başlığını taşıyor. Yazdıkları ve yaşadıklarıyla pek çok yazarı etkileyen, çağımızın en sıra dışı yazarlarından J.D. Salinger’ın yazdıkları arasında ilkgençlik zamanlarının zihnine yaptığı dalışların her yerdeki okuru aynı biçimde etkilemiş olması da ilginçtir. Dünya edebiyatının onu yitirdiği günlerin ertesinde hazırlanan dosya, Cem Akaş, John Updike, Faruk Duman, Dipti R. Pattanaik, Ufuk Karakurt, Deniz Korkut, Hande Öğüt, Paul Levine, Deniz Gündoğan’ın yazılarından oluşuyor. Bağımsız radyoculuk, ekolojik sorunlar, evrensel adalet ve doğruluk, demokrasi, sivil direniş dendiğinde akla gelen ilk adlardan Ömer Madra ile yapılan söyleşi de Notos’un bu sayısının öne çıkan bölümlerinden. Son kitabı Café Esperanza ilk önce Fransa’da yayımlanan Ali Teoman ile yapılan söyleşideyse Fransa’da geçirdiği üç ayı, eski defterleri açmasını sağlayan hastalığını ve yazın hayatını anlatıyor Teoman. Charles Dickens’ın Müşterek Dostumuz kitabının önsözü niteliğindeki Tuncay Birkan’ın “Dickens: İmajın Ötesi” adlı yazısının Notos’ta yayımlanan ilk bölümünde, memleketimizde vasat bir yazar olarak algılanan Dickens’a olan ilgisizliğin Batı’da uzun süre egemen olan “Dickens imajı”ndan kaynaklandığını belirtiyor Birkan.

Аннотация

• Faruk Duman: “Çünkü anlatacak hikâye kalmamış.” • Enis Batur, “Ağaç” • Murathan Mungan, Kâğıt Gemiler • Louis-Ferdinand Céline: “Değer taşıyan tek hikâye bedelini ödediğinizdir.” Notos bu sayısındaki kapak konusuyla ilk kez edebiyatın bu denli dışına çıkıyor. Hayvanların kötü davranışlara uğradığı ve hayvan katliamlarının yapıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Yalnızca ABD’de, yemek için yılda 10 milyar hayvan öldürülüyor. Fokların yüzde 42’sinin derisi canlı canlı yüzülüyor. Mezbahalarda endüstriyel katliam yaşanıyor. Notos’un “Sunuş” yazısında, hayvan hakları savunuculuğunun niteliğini yükseltmek, kendince bir katkıda bulunmak için bu dosyanın hazırlandığı belirtiliyor. Hayvan Hakları Federasyonu başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, Yedikule hayvan barınağı gönüllülerinden Tolga Öztorun ve Ömer Madra ile yapılan söyleşilerin yanı sıra, veteriner hekim İsmet Çolakel, Cem Dizdar ve Steven Best’in yazıları yer alıyor. Faruk Duman, A. Ömer Türkeş ve Umut Y. Karaoğlu’nun yazıları da konuya edebiyat ekseninden bakıyor. Topluluk halinde yaşayan böcekler, karıncalar konusunda uzman Bert Hölldobler ile yapılan söyleşi ile Alice Walker ile yapılan, et yemeyi niçin bıraktığına ilişkin söyleşi de dosya kapsamında yer alıyor. Buket Uzuner “Kadın ve Mekân” başlıklı yazısında Adalet Ağaoğlu’nun Ölmeye Yatmak, Buket Uzuner’in Balık İzlerinin Sesi ve Aslı Erdoğan’ın Kırmızı Pelerinli Kent romanlarını mekânları bağlamında ele alıyor. Notos’un bu sayısında, son romanı İncir Tarihi üstüne Faruk Duman ile ayrıksı Fransız yazar Louis-Ferdinand Céline ile yapılmış iki söyleşi var.