Аннотация

Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının sekizincisinin sonuçlarını Şubat-Mart, 44. sayısında açıkladı. Yapılan geniş soruşturma sonunda ortaya çıkan 40 kitaplık liste, bir belge olarak ortaya çıktı. Notos’un yıllık büyük soruşturmalarının edebiyat tarihimize düşülmüş nitelikli kayıtlar arasında yer alacağı, gelecekte geçmişe dönük çalışmalar yapacak bütün edebiyat araştırmacıları için başvurulması gerekli kaynaklar arasında bulunacağı belirtilebilir. Konusu Türk edebiyatının klasikleri nelerdir? olarak belirlenen Notos’un 44. sayısındaki soruşturma, 249 kişinin yer aldığı önemli bir kamuoyunun seçimlerini yansıtıyor. Edebiyatımızın klasiklerinin olup olmadığı bütün edebiyat kamuoyunu ilgilendirir. Bu soruya herkesin onaylayacağı, inandığı karşılıklar vermenin güçlüğü de ortada. Demek bir değer biçmeye, ölçüt oluşturmaya çalışmak gerekir. Böylece herkesin kullanabileceği, nitelikli bir liste oluşmasına katkıda bulunabilirdi Notos. Notos’un bu sayısında Thomas Bernhard ile yapılmış bir söyleşi var. 1989’daki ölümüne kadar geçimini yazarlıkla sağlayan Bernhard’ın bu sıra dışı söyleşisi kaçırılmaz. Notos’un bu sayısının ikinci söyleşisi de Elfriede Jelinek ile, Michael Haneke tarafından sinemaya da uyarlanan romanı Piyanist üzerine. Notos, Günlerin Getirdiği bölümünde hayatlarını değiştiren ya da onları sarsan üç kitabı yazarlarımıza sordu. Ayfer Tunç, Süheyla Acar, Murat Gülsoy, Oylum Yılmaz, Fatih Özgüven, Bülent Usta, Seray Şahiner, Mahir Ünsal Eriş hayatlarını değiştiren kitapları anlattı. Notos Şubat-Mart 2014, 44. sayı

Аннотация

• Iris Murdoch: “Felsefe tek bir şey yapar, edebiyat pek çok şey…” • J.L Borges: “Ben yalnızca edebiyatçıyım.” • Michel Foucault: “Edebiyat ve felsefenin dışı…” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos’un Aralık-Ocak, 43. sayısının kapak konusu, Edebiyat ve Felsefeden Söz Ettiğimizde Sözünü Ettiklerimiz başlığını taşıyor. Edebiyata gerek dili, gerek yaratma biçimi bakımından en yakın alanın felsefe olduğunu söyleyebilir miyiz? Gerçek hayat, ikisinin de başlıca kaynaklarından, kuşkusuz felsefenin daha çok öyle. Sonra yaratıcı düşüncenin içinden geçerek kendi karşılıklarını yaratıyorlar. Edebiyat yeniden ürettiği gerçekliğin gerçek hayattaki karşılıklarını aramazken, felsefe gerçekle arasında sürekli bir köprü kuruyor. Ama ikisi de hep birbirine bakıyor. Birbirlerinden yararlanıyorlar da. Notos bu kez edebiyat ve felsefe arasındaki ilişkiyi irdelemeye çalışıyor. Dosyanın yazarları Türker Armaner, Bülent Diken, Mukadder Erkan, Mehmet Barış Albayrak, Burcu Canar, Oğuz Tecimen. Notos’un bu sayısında edebiyat ve felsefe dosyası kapsamında üç söyleşi yer alıyor. J.L. Borges, Michel Foucault ve Iris Murdoch. Murdoch’un yalın diliyle yaptığı vurgular, edebiyat ve felsefe üstüne yeniden eğilmemize neden oluyor. Iris Murdoch söyleşisini öncelikle okumak, bu sayının konusuna çarpıcı bir giriş yapmayı sağlayabilir. Bir Yazarın Seçtikleri bölümünde Mehmet Zaman Saçlıoğlu okurların ve yeni yazarların okumasını zorunlu gördüğü kitapları; Fadime Uslu da en çok etkilendiği yazarı nedenleriyle birlikte Notos’a anlatıyor. Notos Aralık 2013-Ocak 2014, 43

Аннотация

• Hasan Ali Toptaş: “Bir yazarı kendi yazdığı metinden daha iyi hiçbir şey eğitemez.” • Imre Kertész: “Her yer Auschwitz!” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda Virginia Woolf’a yöneliyor. Virginia Woolf insanın bireylik çatışmalarını, ruhsal sorunlarını, yaşadığı gelgitleri tikel gerçeklikler olarak önemseyip onları daha önce bilinmeyen anlatım biçimleriyle yansıtan bir roman anlayışı kurmaya çalışıyordu. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde “iki yüzyıldır İngiliz romanına egemen olan gerçekçilik geleneği”ni yıkarak varlığı ve bilincin akışını yazıya dökme, “yavaş ve yanıltıcı” bulduğu dilin olanaklarını zorlama yollarını arayan öncü bir yazar Virginia Woolf. Kendi yaşamını bir dünya görüşü, düşünsel derinlik, felsefi bakış açısı içinde kurgulamış olması romanlarının da ayırt edici yanını oluşturuyor. Notos’un, Virginia Woolf okumalarına katkıda bulunmak için hazırladığı dosyada Alev K. Bulut, İlknur Özdemir, Semih Gümüş, Birgül Oğuz, Burcu Alkan, Selvin Yaltır, Gönül Bakay, Maurice Blanchot, Jeanette Winterson, Susan Sniader Lanser’ın yazıları yer alıyor. Virginia Woolf dosyası Seda Mit’in ve Ekin Urcan‘ın resimleriyle bir arşiv niteliğinde tamamlanıyor. Notos’un bu sayısında Hasan Ali Toptaş ve Imre Kertész ile yapılmış iki söyleşi yer alıyor. Nitelikli edebiyat okurlarının göz önünden ayırmadığı yazarlardan Hasan Ali Toptaş ile son kitabı Heba’dan çıkılarak yapılmış söyleşide yazarın roman sanatıyla ve yazmakla ilgili bazı sorunlar hakkındaki düşünceleri de yer alıyor. Nazi dönemindeki Soykırım ve sonrasıyla ilgili yarı özyaşamöyküsel yapıtlarıyla tanıdığımız, 2002 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, Macar yazar Imre Kertész’le yapılan belki de son söyleşi ilk kez Türkçede yer alıyor. Celâl Üster’in giriş yazısı ve çevirisiyle. Bir Eleştirmenin Seçtikleri bölümünde Şiirimizde Milenyum Kuşağı ve Şiir İçin Paralaks adlı iki eleştiri kitabı olan Utku Özmakas okurların ve yeni yazarların okumasını zorunlu gördüğü kitapları, nedenleriyle birlikte Notos’a anlatıyor. Notos Ekim-Kasım 2013, 42

Аннотация

• Ece Ayhan’ın yayımlanmamış iki kısa öyküsü. • İrem Çağıl: “Son sözü doğa söyler.” • Drago Jančar: “Post-varoluşçu bir yazarım.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos’un Ağustos-Eylül, 41. sayısının kapak konusu, Taksim-Gezi Direnişi başlığını taşıyor. Notos, bir edebiyat kültür dergisi oluşunun, onun Taksim-Gezi Direnişi’nin uzağında kalmasına neden olamayacağını belirtiyor. Dosyanın girişinde, Geçen iki ay boyunca Direniş günlerindeydik, deniyor. Aklımızla, bilincimizle, düşüncelerimizle, vicdanımızla. Tarihsel bir dönüm noktasını, nitelikli bir dosyayla saptamaya çalışıyor Notos. Dosyanın yazarları: Tanıl Bora, Foti Benlisoy, Semih Gümüş, Canan Kaya, Ahmet Ümit, Burhan Sönmez, Faruk Duman, A. Ömer Türkeş, Ömer Kanıpak, Pınar Öğünç, Metin Yeğin. Taksim-Gezi Direnişi dosyası Seda Mit’in resimleri ve Cüneyt Çelik ile Muhsin Akgün’ün fotoğraflarıyla bir arşiv niteliğinde tamamlanıyor. Notos’un bu sayısında İrem Çağıl ve Drago Jančar ile yapılmış iki söyleşi yer alıyor. Sinek Sekiz Yayınevi’nin kurucusu ve yayın yönetmeni İrem Çağıl ile butik yayıncılık, şehirdekiler için sürdürülebilir yaşam pratikleri, Taksim-Gezi Direnişi ekseninde yapılan söyleşi okunmayı hak ediyor. Orta Avrupa edebiyatının önde gelen yazarlarından Drago Jančar’ın Türkçede Joyce’un Öğrencisi ve Kuzey Işıkları kitapları yayımlandı. İyi bir yazarı yakından tanımak için… Ece Ayhan dendiğinde akla ilk gelen elbette “şiirleri” ve “şair yönü”nün yanında 1950’li yılların ikinci yarısında yayımlanmış beş öyküsü de es geçilir belki de. Notos’un bu sayısında Ece Ayhan’ın daha önce yayımlanmamış iki öyküsüne yer veriliyor: “Dışarsı ve İçersi” ile “Büyük Şehre Giden Adam”. Faruk Ulay, nedenleriyle birlikte, okurların ve yeni yazar adaylarının okumasını gerekli gördüğü kitapları, Semra Topal da en çok etkilendiği yazarı Notos’a anlatıyor. Notos Ağustos-Eylül 2013, 41

Аннотация

• Yazarlar nasıl geçiniyor? • Müge İplikçi: “Yazı pusulamdaki ‘kuzey’: İstanbul.” • Firat Cewerî: “Avluda biten ot acıdır.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos’un Haziran-Temmuz, 40. sayısının kapak konusu, İslamcılık, Muhafazakârlık, Modernizm başlığını taşıyor. Kültürün toplumu bölen bir bütün dünya oluşunun anlaşılmayı gerektirdiği bir gerçek. Burada hem bir bütünden söz ediyoruz hem de onu bir araya gelerek oluşturan parçalardan. Ayrı ayrı yaşanan bu parçalar, hiç kuşku yok ki içinde yaşadığımız atmosferi oluşturuyor. Notos bu kez, İslamcı, Muhafazakâr, Modernist anlayışlar arasında kalan edebiyat kültürünü tartışıyor. Notos’un bu sayısı, birbirini anlamakta güçlük çeken dünyalara, özellikle bir yakadakine ışık tutmayı amaçlıyor. Dosyanın yazarları Hasan Bülent Kahraman, Sadık Yalsızuçanlar, Necip Tosun, Ömer Lekesiz, Ayşe Çavdar, Besim F. Dellaloğlu, İrvin Cemil Schick. Notos’un bu sayısında Müge İplikçi ve Firat Cewerî ile yapılmış iki söyleşi yer alıyor. İlk kitabından bu yana hem kendi dilini hemen oluşturmaya çalışan, hem de kendine özgü bir anlatı dünyası arayışını sürdüren Müge İplikçi Tezcanlı Hayalet Avcıları ile öykü dilini ve dünyasını yeni bir düzeye çıkarıyor. Kürt edebiyatının üstünde önemle durulması gereken yazarlarından Firat Cewerî, Kürtçenin bir edebiyat dili olarak yaşatılmasıyla yetinmeyip zenginleştirilmesini daha baştan önüne koymuş. Notos için yapılmış bu konuşma, Firat Cewerî’nin daha geniş bir okur çevresinde tanınıp anlaşılmasını da amaçlıyor. Günlerin Getirdiği bölümünde “Yazarlar nasıl geçiniyor?” sorusu irdeleniyor. Geçim, yazarlar için de bir dert kuşkusuz. Hazırda gelirleri yoksa, çoğu zorunluluktan, yazının yanına başka işler koyuyor. Bunu seçmeyip bütünüyle yazmaya ve okumaya odaklı bir yaşam kurabilmek ilk anda kulağa hoş gelse de, bu ne ölçüde olanaklı ya da verimlidir? Yazıyla doğrudan ilgili olmayan mesleklerin, yaratıcılığı beslediği düşünülebilir mi? Akif Kurtuluş, Ayşegül Çelik, Cem Akaş, Cemil Kavukçu, Hikmet Hükümenoğlu, Birgül Oğuz, Ahmet Büke, Elif Köksal, Onur Caymaz yanıtlıyor. Notos Haziran-Temmuz 2013, 40

Аннотация

• Reha Erdem: “Canın acıya acıya gitmek. Her bulma bir çöküş.” • Bir Belge: “Dönüp geçmiş bir soruşturmaya bakarken.” – Murathan Mungan Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda Sabahattin Ali’ye yöneliyor. Edebiyatımızın klasik dönemiyle modern zamanları arasındaki en sağlam köprülerden olan Sabahattin Ali gerçekçi anlayışını unutulmaz kişilere odakladı. İnsanların içinden çıkılması zor hayatlarını anlatırken psikolojilerine de değer verdi. Kendini sürekli yenileyen bir yazar oldu. Öldürüldüğünde daha kırk bir yaşındaydı. Karanlık devlet entrikalarıyla yok edilmek istendi. Bugün artık kitapları çok okunan yazarlar arasında ilk sıralarda bulunan Sabahattin Ali’nin değeri yaşadığı yıllarda da anlaşılmıştı. Notos’un, Sabahattin Ali okumalarına katkıda bulunmak için hazırladığı dosyaya A. Ömer Türkeş, Behçet Çelik, Alper Akçam, Haydar Ergülen, Hülya Soyşekerci, Ekrem Işın, Atilla Birkiye, Deniz Gündoğan yazılarıyla katkıda bulunuyor. Notos’un bu sayısında özgün sinemasıyla değer verilen, yakın dönemin en iyi yönetmenlerinden Reha Erdem ile son filmi Jîn’den çıkılarak yapılmış bir söyleşi var. Sinema, edebiyat, yaratıcılık üstüne… Günlerin Getirdiği bölümünde Murathan Mungan, ilk sayısı 1980’in Mart ayında yayımlanan Yeni İnsan dergisindeki bir “roman soruşturması”nı günyüzüne çıkarıyor. “Geçmişte yapılmış soruşturmalara şimdiki zamanın gözleri ve bilgisiyle dürbünün tersinden baktığımızda neler görülür? Aradan geçen zamanın bize kazandırdığı mesafenin serinliğinde eski soruşturmaların verilerine bakarken ne gibi sonuçlar çıkarılabilir?” diye soruyor Murathan Mungan. Notos Nisan-Mayıs 2013, 39

Аннотация

• Metin Üstündağ: “Pervasızlık ve arsızlık: Edebiyatın en çok ihtiyaç duyduğu şey.” • Birhan Keskin: “Oysa yürüyüp gitmemiz lazım.” • Yaratıcı Yazı Üstüne Düşünceler: Edgar Allan Poe, Jorge Luis Borges, Raymond Carver, Nadine Gordimer Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının yedincisinin sonuçlarını Şubat-Mart, 38. sayısında açıkladı. Notos’un yıllık büyük soruşturmalarının edebiyat tarihimize düşülmüş nitelikli kayıtlar arasında yer alacağı, gelecekte geçmişe dönük çalışmalar yapacak bütün edebiyat araştırmacıları için başvurulması gerekli kaynaklar arasında bulunacağı da belirtilebilir. Konusu Türk edebiyatından hangi yazarın Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasını istersiniz? olarak belirlenen Notos’un 38. sayısındaki soruşturma, 274 kişinin yer aldığı önemli bir kamuoyunun seçimlerini yansıtıyor. Notos’un bu sayısında on parmağında on marifet olan Metin Üstündağ ile yapılmış bir söyleşi var. Namı diğer met üstü yıllardır yazıyor, çiziyor, kitaplar, dergiler çıkarıyor, sergiler açıyor. Tam “o iyi bir karikatürist” dediğimiz sıra birden bir şiir kitabı yayımlıyor; tam “o iyi bir şair” dediğimiz sıra birden bir resim sergisi açtığını duyuyoruz; daha biz resimlerine bakarken o bir öykü kitabı yayımlıyor. O da yetmiyor, tek başına bir dergi çıkarıyor. Notos’un bu sayısının ikinci söyleşisi de şair Birhan Keskin ile. Birhan Keskin’in şiiri, son dönemlerde şiirin edebiyatımızdaki konumunu yitirip yitirmediğine verilmiş bir karşılık sayılır. Günlerin Getirdiği bölümünde Notos yayıncılık sektörünün nitelikli yayınevlerinin hangileri olduğunu, sektörün içini dışını iyi bilenlere soruyor. Yayıncılık dünyasının sorunlarını değil, en beğendikleri yayınevlerinin hangileri olduğunu öğrenmek, okurlarla paylaşmak için. Notos Şubat-Mart 2013, 38

Аннотация

• Gregory Jusdanis: “Edebiyat henüz önemini yitirmedi.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos’un bu sayısının konusu Edebiyatta İntihar. Tükenmeyen anlamlar çevresinde, her zaman tartışılmış bir konu. Edebiyat, intiharı bir kavram ve sorun olarak ele almış, yeniden yaratımın çıkış noktasında görmüş, yeni yollara göndermiş. Bunu konu eden romanlar, öyküler, şiirler yazılmış. Başkaldırı ya da uyumsuzluk birçok büyük yazarı ve şairi de böyle bir seçime zorlamış. Notos’ta olabildiğince kapsamlı biçimde, yeni sözler etmeye çalışılarak hazırlanan Edebiyatta İntihar dosyanın yazarları: Hakan Günday, Faruk Duman, Ali Ünal, Burcu Alkan, Tuğba Doğan, Antonin Artaud, Giovanni Bonalumi, Plutarkhos, Alfred Alvarez. Notos’un bu sayısında Ohio State University’de Klasik Çalışmalar ve Modern Yunanca profesörü olan Gregory Jusdanis ile sanatın bugünü, internetin edebiyatı nasıl değiştirdiği ve ulus mefhumunun edebiyatla ilişkisi üstüne konuşuluyor. Aristophanes’ten Orhan Pamuk’a, antik tiyatrodan hipermetine, modernitenin edebiyatta dönüştürdüklerinden postmodern kültür hallerine uzanan bir sohbet. Profesör Jusdanis akademik ağırbaşlılık ve yapaylıktan uzak samimi üslubuyla edebiyatı neden seviyoruz sorusu üstüne bir kez daha düşünmemizi sağlıyor. Genç kuşaktan, yazdıkları göz önünden ayrılmayan, kitaplarıyla bugün daha çok konuşulan Birgül Oğuz, kendi yazarlık deneyimini oluşturan ve okurların ve yeni yazarların okumasını zorunlu gördüğü kitapları, nedenleriyle birlikte Notos’a anlattı. Notos’un bu sayısında Guy de Maupassant, Kavabata Yasunari, Raymond Carver, Hesenê Metê, Gaye Boralıoğlu, A. Adnan Azar, Zafer Doruk, Ayfer Tunç, Süreyyya Evren, Kemal Gündüzalp, Yalçın Tosun, Özlem Akıncı, İzzet Gökhan Erten, Canan Akyüz de öyküleriyle yer alıyor. Notos Aralık 2012-Ocak 2013, 37

Аннотация

• Turgut Çeviker: “Kitaplarımla birlikte yaşıyorum.” • Küçük İskender, Şiir Okumak Üstüne Kısa Bir Cinayet Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, edebiyatın bütün türlerine ve biçimlerine uzanmaya, bugüne dek yeterince el atılmamış, irdelenmemiş konuları özellikle öne çıkarmaya çalışıyor. Ütopya ve Distopya da bunlardan biri. Hayatı olduğu gibi kabul etmeyenlerin gelecek tasarımı olarak ortaya çıkan Ütopya ile gelecek tasarımlarının ümitsiz sonuçları olarak Distopya… Son zamanlarda en çok okunan türler arasında olan Ütopya ve Distopya için aydınlatıcı, yararlı, anlamaya çalışanlara yol gösterici, kalıcı bir dosya Notos’un Ekim-Kasım sayısında. Ütopya ve Distopya dosyasında Cem Akaş, Erika Gottlieb, M. Keith Booker, Margaret Atwood, Süreyyya Evren, Murat Gülsoy, Ömer Ayhan yazılarının yanında, bir de “Ütopya ve Distopya Kitapları Listesi” yer alıyor. Notos’un bu sayısının söyleşisi karikatür tarihçisi, arşivci ve koleksiyoncu Turgut Çeviker ile. Tek başına, üniversitelerin yapamadıklarını yapan, gerçek bir kültür emekçisi olan Turgut Çeviker ile karikatür tarihinden müthiş kitap ve dergi koleksiyonuna, ülkenin kültür ve sanat hayatından yeni projesi Kitap Müzesi Vakfı’na birçok şey konuşuluyor. Şiir kitapçılara giremiyor, yayıncıların gönlünü çelemiyor, okunmuyor gibi rivayetlerin olduğu edebiyat ortamında, küçük İskender, “Bir ülkenin şairleri, o ülkenin insanından yabancı turist muamelesi görürse yazıktır; yabanileşme hızlanır. Diplerde tetikte bekleyen ilkelleşme şımarma fırsatı yakalar,” diyor. Şiir Okumak Üstüne Kısa Bir Cinayet de bu sese kulak vermek için. Yeni kuşağın önde gelen yazarlarından olan Behçet Çelik, kendi yazarlık deneyimini oluşturan ve okurların ve yeni yazarların okumasını zorunlu gördüğü kitapları, nedenleriyle birlikte Notos’a anlattı. Vladimir Nabokov’un “Breitensträter-Paolino” adlı öyküsü Türkçe olarak ilk kez Notos’un Ekim-Kasım sayısında yer alıyor. 1925 yılında Litvanya göçmen dergisi Slovo’da yayımlanan bu öykü, Alman boksör Hans Breitensträter ile Basklı boksör Paolino Uzcudun arasındaki maç üstüne, belki de daha çok “oyun”un ve sporun insan yaşamındaki yeri üstüne. Notos Ekim-Kasım 2012, 36

Аннотация

• Notos Uzun Metraj Sinema Filmi Senaryosu Ödülü duyurusu. • Saffet Murat Tura: “Edebiyat iktidarın maskesini düşürür.” • “Bugünlerde okuyacak bir şey bulamıyorum!” mu diyorsunuz? Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda da Yusuf Atılgan’a yöneliyor. Yusuf Atılgan, edebiyatımızın kendini yenileme konusunda en çok sancı çektiği dönemde, 1950’lerde gösterdi kendini. 1950 Kuşağı yalnızca öykücüleriyle anılırken, Yusuf Atılgan o dönemin neredeyse tek romancısıydı. Yusuf Atılgan bugün okunmasına çok okunuyor artık ama onun aynı zamanda iyi okunması için de bazı çalışmalar yapılması gerekiyor. Notos’un Yusuf Atılgan dosyasının amacı buna yardımcı olmak. Dosyada Selim İleri, Murat Gülsoy, Ekrem Işın, Faruk Duman, İnan Çetin, Oylum Yılmaz, Tuğba Doğan, Çağlayan Çevik’in yazıları yer alıyor. İsa Çelik’in fotoğrafları ve Ethem Onur Bilgiç’in desenleri de dosyaya renk katıyor. Notos’un bu sayısının söyleşisi psikiyatrist yazar Saffet Murat Tura ile. Psikanalizden nörolojiye, felsefeden politikaya uzanan geniş bir alanda verdiği eserlerle Türkiye’nin düşünce hayatında farklı bir yeri olan Tura ile varoluş sorununu ve edebiyatın bu süreçlerdeki etkileri konuşuluyor. “Bugünlerde okuyacak bir şey bulamıyorum!” mu diyorsunuz? Notos sizi yerinizden sıçratacak, içinizi burkacak, etkisi sürecek kitapları seçiyor. “Kitapların dili, anlatım biçimi, kurgusu da bizi yerimize mıhlamalı,” diyen Notos’un seçimleri yaz sıcağında da, kış soğuğunda da okunuyor. Notos Ağustos-Eylül 2012, 35