Скачать книгу

Mücahidim-şiir- Şafak dergisi, sayı: 5, Nisan 1990)

      (Güzelliği Ruhta Ara-şiir- Şafak dergisi, sayı: 6, Mayıs 1990)

      (“Yaza Döndürür Kışı”, “Umut Filiz Sürüyor”-şiir- Şafak dergisi, sayı: 7, Haziran 1990)

      (Kızlarımız-şiir- Şafak dergisi, sayı:9, Ekim 1990)

      (Türklüğün Önderi-şiir- Şafak dergisi, sayı:10, Kasım 1990)

      (Caba Yaşıyoruz-şiir- Şafak dergisi, sayı:13, Şubat 1991)

      (Manada Yunus’u Buldum-şiir- Şafak dergisi, sayı:15, Nisan 1991)

      (Hüzünlü Günler-şiir- Şafak dergisi, sayı:16, Haziran 1991)

      (Dörtlükler-şiir- Şafak dergisi, sayı:17, Ağustos 1991)

      (Gül Kızım-şiir- Şafak dergisi, sayı:18, Ekim 1991)

      (Afrika Aç-şiir- Şafak dergisi, sayı:20, Aralık 1991)

      (Ben İsterim Ruhumu Doyurmak-şiir- Şafak dergisi, sayı:22, Şubat 1992)

      (Dâhi Atatürk-şiir- Şafak dergisi, sayı:29, Kasım 1992)

      (Batı Trakya Dilberi-şiir- Şafak dergisi, sayı:31, Ocak-Şubat 1993)

      (Yaz Günleri ve Mehmetler-şiir- Şafak dergisi, sayı:33, Mayıs-Haziran 1993)

      (Atamdan Mesaj ve Uygarlık Yarışı-şiir- Şafak dergisi, sayı:36, Kasım-Aralık 1993)

“Yuvamız” dergisi:

      (Önderimiz Mustafa Kemal Paşa-şiir- Yuvamız, sayı:3, Kasım 1986)

      (Yeni Yıl…-şiir- Yuvamız, sayı:5, Ocak 1987)

      (Dostun Sırrını Fâş Etme-şiir- Yuvamız, sayı:10, Haziran 1987) (Merhametli ol, asil çocuğum-şiir- Yuvamız dergisi, sayı:11, 12, Temmuz-Ağustos)

      (“Batı Trakya’m”, “Köyüm”-şiir- Yuvamız, sayı:14, Ekim 1987)

      (Atatürk ve Lâiklik İlkesi-köşe yazısı-On Kasım İçin Dörtlükşiir- Yuvamız, sayı:27, Kasım 1988)

      (“Atatürk’e Saygı”, “İzinde Gittikçe”-şiir- Yuvamız, sayı:51, Kasım 1990)

      (Cihan Sevgiye Pek Muhtaç-şiir- Yuvamız dergisi, sayı:57, Mayıs 1991)

      (Atatürk Hurafelerle Savaştı-şiir- Yuvamız, sayı:63, Kasım 1991)

      (Müjde Atam-şiir- Yuvamız, sayı:75, Kasım 1992)

      (Dünya Türklüğünün Nabzı Ata’m-şiir- Yuvamız, sayı:87, Kasım 1993) Gerçek bir yaşam başlar -kim bilir- ne deminde…

Şiirlerinden örnekler:GÜZELLİĞİ RUHTA ARA

      Güzelliği ruhta ara;

      Bakma gözlere, kaşlara…

      Aldanma ipek saçlara,

      Gül güzeldir ama solar…

      Çıkınca gözün rimeli;

      Tanınmaz olur sürmeli…

      Cımbızda durur hep eli,

      Kaşlarını tel tel yolar…

      Bakma geçici süsüne,

      Katlanmak güçtür güzüne…

      Aldandığın gül yüzüne,

      Bir gün kırışıklar dolar…

      Ruh güzelliği hiç solmaz;

      Tomurcuktur… hiç açılmaz…

      Kışı yoktur… hep bahar-yaz!

      Gerçek güzel ruhlarda var…

KIZLARIMIZ

      Bağda, bahçede işler, kınalı körpe kızlar;

      Tarlada tütün eker, beli bükülür sızlar…

      Çamurlu feracesi sarar ince belini;

      Akar sel gibi teri, çapa ezer elini…

      Bütün yaz geceleri uykusuz tütün toplar

      Yorulur sinirleri; günden güne zayıflar,

      Kafeste bir kuş gibi hapistedir evinde;

      Yanağında güller var; dudağında al kiraz.

      Bir güz gülüne benzer… Baharı yazı pek az!

      Çetin yaşam soldurur durur her zinde kızı!

      Figan ettirir beni içimde nice sızı…

      Dörtlükler

NE OLDUN SEN

      Ne idin, ne oldun sen,

      Bir gül idin soldun sen;

      Baharın pek tez geçti!

      Genç ihtiyarladın sen…

İYİ BİR GÜN GÖRMEDİN

      Seni güldürmedi kader;

      Daima sundu gam keder…

      Hiç iyi bir gün görmedin!

      Dünden: Bugün daha beter…

(Şafak dergisi, sayı:141)
“Ey Yağız Toprak” adlı kitabından:

      (Ey Yağız Toprak adlı kitapta siyasi olaylar “azınlığa yapılan baskılar, bazı olaylar” şiirleştirilmiştir.)

IKIZIMA

      Ben kızıma bir gül dedim

      “Baba,mevsim kıştır” dedi.

      Ben gülmesini istedim,

      Gülüşü hüzünlü idi…

II

      Ben kızıma kiraz dedim

      “baba, yaza olmaz!” dedi.

      “bahçemiz gitti… bilirim!”

      kızım beş yaşında idi…

III

      Ben kızıma nergis dedim

      “baba yaza açmaz!” dedi…

      “Kuş, kelebek uçmaz!” dedi

      çocuk da farkında idi…

IV

      Gül, saçların tel tel dedim

      “baba, teli anma!” dedi.

      Gül üzülmüştü.. hemen fark ettim!

      Telörgü… aklında idi…

Esaret

      -esir milletlere ithaf-

      dünyada en acı şey sorsalar nedir

      hiç düşünmeden de ki; esarettir

      dünyada en tatlı şeyi sorsalar

      düşünmeden söyle; hakimiyettir.

      Esaretten kurtulsun tüm uluslar

      Milletleri yücelten hürriyettir.

      Bir yerde kalmasın esir bir ulus

      Esaret ölüme mahkumiyettir.

      Esaret bir zincir ki kırılmalı

      Kim ki kırabilir; hür bir millettir.

      Hürriyet ekmekten, sudan da aziz

      Cihanda en güzel, en hoş devlettir.

      Dünyada en acı şey sorsalar nedir

      Hiç düşünmeden de ki; esarettir.

HANİ

      Yeşil zümrüt bağlar hayalde yaşar;

      Yokovanın

Скачать книгу