Скачать книгу

değişmez, Türk’üz!

      Yolcusuyum doğru yolun,

      Sabrım kalmadı susmağa.

      Hakkı var mı karakolun,

      “Nesin?” diye sormağa?

MAHCUP OLMAYALIM

      İstikbali düşünelim,

      Meyletmeyelim hataya.

      Hep iyi işler ekelim,

      Elimizdeki tarlaya.

      Tembellikten silkinelim,

      Geçen günler geri dönmez,

      Kirimizi giderelim,

      Son pişmanlık fayda vermez.

      Dürüst adımlar atarak,

      Örnek bir insan olalım.

      Etrafımıza bakarak,

      Doğadan ibret alalım.

      Şer işlerden sakınalım,

      Yaşadıkça bu dünyada.

      Yarın mahcup olmayalım,

      Son mahkeme-i kübrada.

NEŞELİ ÖTMÜYOR

      Anlaşmalarla tanınan haklarımız var,

      Uzun yıllardır alamaz olduk.

      Önümüzde gidilecek yollar dar,

      Onun için rahat yürüyemez olduk.

      Vahşet dolu birçok olaylarla,

      Ortada yığılan sorunlarla,

      Sergilenen çeşitli zorluklarla,

      Nahoş günler yaşadık geçen yıllarda.

      Kederli geçen günler sıhhate zarardır,

      Büyük küpler baskılarla doldu.

      Çeyrek asrı aşkın bir zamandır,

      Türkçe ders kitabı görmek hayal oldu.

      Kitapsız olarak ders yapmak,

      Vicdan sahiplerini çok üzüyor.

      Her fırsatta çevreye haykırarak,

      Toplumumuz yıllarca çile çekiyor.

      Çağdaş eğitimden çok çok uzak,

      Yönetim değiştirmez ise huyunu.

      Batı Trakya’da öğretmen olmak,

      Yeterince sıkıyor insanın ruhunu.

      Yurtta neşeli ötmüyor bülbüller,

      Tam 35 yıllık bir öğretmenim.

      Çileli geçse de birçok günler,

      Hâlâ ümidimi kesmiş değilim.

ON KASIM

      On Kasımın gelişinde,

      Anıyoruz Atamızı,

      Onun örnek izlerinde,

      Buluyoruz yolumuzu.

      Kanımızda taht kuran o,

      Türklüğe ışık tutuyor.

      Ulusunu düşünen o,

      Kalkınmayı öneriyor.

      Milli bayram günlerinde,

      Tazeleniyor sevgimiz.

      Bütün şehir ve köylerde,

      O’na saygı görevimiz.

      Kalbimizde senin yerin,

      Mahfuz olarak duruyor.

      Milli duygu ve sözlerin,

      Göğsümüzü kabartıyor.

      Vatanın yükselmesinde,

      Her an önderlik ettiniz.

      Öğüt dolu sözlerinizle,

      Ulusuna yön verdiniz.

      Ey ulu önder Atatürk,

      Rahatına bak yerinde.

      Kalbimiz sağlam, yok çürük,

      Ulusun her zaman önde.

      ALİRIZA SARAÇOĞLU

      (1938 -1994)

      “Isınamadı içim nedense sana dünya

      Tabir edilemeyen ey esrarengiz rüya

      N’olsa fanisin işte, gönül veremem sana

      Seni terk edeceğim, senden dert yana yana”

Hayatı:

      Alirıza Saraçoğlu, 1938 yılında (Komotini) Gümülcine’de doğdu. Eski ailelerden Hacı Hasan Saraç Efendi’nin oğludur. İlköğrenimini Gümülcine Merkez Türk İlkokulu ile Şehreküstü İlkokulu’nda tamamladı. Celal Bayar Lisesinde bir yıl okuyan Saraçoğlu öğrenimini yarıda bırakarak baba mesleği saraçlığa başladı.

      Çocukluk yıllarında şiire merak saran Saraçoğlu, bu şiirlerini çoğu Akın gazetesinde olmak üzere Birlik, Öğretmen, Hakka Davet, Yuvamız ve Şafak dergilerinde yayınlamıştır. Şiirlerinden bazıları Türkiye’de çıkan Diyanet Gazetesi, Akbaba, Töre, Türk Kültürü ve Kardaş Edebiyatlar dergilerinde de yayımlanmıştır. Bazı şiirleri Yugoslavya’da yayınlanan Birlik ve Tan gazeteleri ile Sevinç ve Tomurcuk dergilerinde yer almıştır. Kıbrıs, Makedonya Almanya, Bulgaristan, Türkmenistan vb. ülkelerde “Türk Dünyası Edebiyatı” yaklaşımıyla hazırlanan antoloji ve güldestelerde yer aldı.

      Saraçoğlu, bin dolayında yazdığı şiirlerini konularına göre “Ey yağız Toprak”, “Yarınlar Sizin Olacak”, “Bir Allahım”, “Işık Atatürk” ve “Rodop Yıldızı” adlı kitaplarında toplamıştır. Saraçoğlu geçirdiği bir rahatsızlık sonucu 1994 yılında genç yaşta hayata gözlerini yummuştur.

Edebi kişiliği:

      Alirıza Saraçoğlu, “velut” bir şair olarak tanınır. Yüreğine dert olan her şeyi haykırma dürtüsü onu durmadan yazmaya itmiş, sanat kaygısını hesaba katmayarak öncelikli olarak toplumunu düşünmüştür. Onun dertlerini kendine dert edinmiş durmadan yazmıştır. O, şiirini toplumun dertlerini, sorunlarını yansıtmak için bir araç olarak kullanmıştır. Şiir onun için bir araçtır sadece. Saraçoğlu hakkında kısa bir inceleme yapan Folklor Kurumu Genel Başkanı İrfan Ünver Nasrattınoğlu da onun şiir sanatı hakkında,: “Çok yazan bir şairin bütün şiirleri elbetteki aynı sanat düzeyinde değildir. Aslında Saraçoğlu, şiirlerinin şiirsel gücü üzerinde durmamaktadır. O, şiir yoluyla, milletine mesajını vermekle yetinmektedir. Bir başka deyişle, Alirıza Saraçoğlu, şiiri bir araç olarak kullanmaktadır.” derken aynı gerçeği dile getirmektedir. Feyyaz Sağlam da Alirıza Saraçoğlu’nun şiiri hakkında görüşlerini bildirirken şöyle diyor: Batı Trakya’nın kırk yıllık serüvenini onun şiirlerinden takip etmek mümkündür. Velut bir şair olarak Batı Trakya Türklerini, Türkiye’yi, Türk dünyasını, İslâm dünyasını ve insanlığı ilgilendiren her ayrıntıyı manzumeleştirdi.” Mustafa Tahsinoğlu, onun edebi kişiliği hakkında daha geniş değerlendirmelerde bulunur: Alirıza Saraçoğlu, ömrünün yarısından fazlasını şiir uğraşı içinde geçirdi. (…) Şiir yazma, şairlik düşüncesini o hiçbir zaman kafasından atamadı. O şiirle yattı, şiirle kalktı, şiirle gezdi; kısacası şiirle yaşadı. Şiir onda yalnız sevdiği bir uğraş değil, düşüncelerini insanına ulaştırdığı bir kanal, bir ileti aracıydı. Bu aracı da bıkmadan, usanmadan bol bol kullandı.

      Saraçoğlu, şiirlerinde bir köşe yazarı duyarlılığıyla hemen her konuya

Скачать книгу