Скачать книгу

Benzer biçimde vatandaşlar da özel hayatlarında önemli tüm iş ve uğraşlarında Janus’un onayını almak için dua edip adak adarlardı. Aile reisleri tarlaya tohum ekmeden ya da mahsullerini hasat etmeden önce Janus Consivius’a pasta ve şarap sunarlardı. İş seyahatine çıkan tüccar ve demir alıp uzun ve tehlikeli bir deniz seferine çıkan denizci, tanrının hayır duasını almayı asla ihmal etmezdi. Tanrının bu görüntüsü her duada ve verilen her kurbanda ilk olarak Janus’un adının anılması geleneğini açıklar. Çünkü cennetin kapılarının bekçisi olarak Janus, insanların dualarını da kabul ediyor gibi görünür.

      Başlangıçların tanrısı olarak Janus yeryüzünün tüm su pınarlarının, nehirlerinin ve derelerinin kaynağıdır. Bu sebepten, genel olarak pınar perilerinden eşleri ve Fontus ile Tiberinus’dan oğulları olarak bahsedilir.

      Janus’un pınarların yeryüzünden birdenbire fışkırmasını sağlamadaki gücünü Sabinler kendi zararlarına tecrübe etmişlerdir. Kadınlarına tecavüz edilmesinin sonucu olarak genç Roma devletinin her tarafına yayılmışlardı. Açık bir geçitten kendilerini tam Palatine kasabasına sokacaklardı ki yerden şiddetle fışkıran sülfür kaynağıyla ıslanıp geri çekilmek zorunda kaldılar.

      Bahsedilen efsanede Janus şehrin kapılarının koruyucusu olarak karşımıza çıkar. Tüm evlerin, caddelerin ve kasabaların kısmetli giriş ve çıkışlarını yöneten tanrı olarak Janus, halk arasında büyük saygı görüyordu. Geçitlerin ve kapıların koruyucusu olarak karakteri onu Penates ve diğer mesken tanrılarıyla yakından ilişkilendirmiştir. Böylece tanrının biri dışarı diğeri içeri bakan meşhur iki suratlı heykelinin kapıların üzerine asılması geleneği ortaya çıkmıştır.

      Janus’un Roma’da kelimenin tam anlamıyla tek bir tapınağı dahi yoktu. Mabetleri daha çok heykellerinin dikildiği sıradan dinlence yerleri ve kavşaklardaki giriş kapılarından oluşuyordu. Daha önce bahsetmiş olduğumuz Roma’daki Forum’da bulunan Janus Tapınağı, kapalı kapıları olan bu türden bir mabetti ve muhtemelen şehrin içindeki en eski tapınaktı. Kapıları sadece savaş zamanlarında açık olurdu.

      Roma sanatı hiçbir zaman Janus’a özgü bir plastik sanat eseri ortaya çıkaramadı. Çift başlı heykel yalnızca Yunanların çift Herma’sının imitasyonudur. Zamanla Janus’un heykelleri ortaya çıksa da daima çift yüze sahip olmuştur. Genellikle sakallı olarak tasvir edilmişler fakat ileriki dönemlerde yüzlerden biri sakallı diğeri ise daha dinç görünmüştür. Bu sanat eserlerinin hiçbir örneği muhafaza edilememiştir. Bu yüzden suretlerini yalnızca madeni paralardan tanıyoruz. Janus’un olağan simgeleri anahtarlar ve asaydı.

      12. Quirinus:

      Quirinus aslında yalnızca bir Roma ilahıydı ama göklerin büyük tanrıları arasında sayıldığından burada ondan da bahsetmek gerekir. Simgesel anlamıyla Mars’la aralarında büyük bir benzerlik vardır. Mars, Roma’daki Latin nüfusun ulusal tanrısı olduğu için Quirinus da Roma’ya Titus Tatius tarafından getirilen Sabinlerin ulusal tanrısı olmuştur. Jüpiter, Mars ve Quirinus, Roma İmparatorluğu’nun koruyucu kutsal üçlemesini oluşturuyordu. Mabedi Sabinlerin ilk başta yerleştikleri ve adını ondan alan Quirinal Tepesi’ndeydi. Numa kendi rahiplerinden birini ona verdi. Şubat ayının 17’sinde özel bir festivali vardı ancak ibadeti kendini gittikçe Mars’ınkine benzetmiştir. Sonradan Romulus ile özdeşleştirilmiştir.

      İkinci Derece İlahlar

      I. Hizmetli ve Yardımcı İlahlar

      1. Eros (Amor):

      Afrodit’in ardından ortaya çıkan ilahlar arasında Eros, tek başına çok fazla ilahi saygınlık görmüştür. Arzu ve Şehvet artık aşk tanrısından yayılan etkilerin bazılarını temsil eden alegorik figürlerden öte bir şey değildi. Eros yaygın olarak Afrodit ile Ares’in oğlu olarak kabul edilmişti. Genellikle gençliğinin eşiğinde ve şaşılacak derecede yakışıklı bir genç olarak tasvir ediliyordu. Kendine has silahı altın bir yaydı ve bununla gizli saklı yerlerden tatlı ancak şiddetli aşk acısını temsil eden, sonsuz etkiye sahip oklarını fırlatırdı. Zeus’un bile onun tesirine karşı koymaya gücü yetmez. Bu tasvir, aşkın doğadaki en korkunç ve en büyük güçlerden biri olduğunu ima eder.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Almanca sage (destan) sözcüğü aslında Yunanca mitos sözcüğünün çevirisinden ibarettir ve sıkça bu anlamda kullanılır. Ancak son zamanlarda mitos terimini tanrıların hayatları ile eylemlerinden bahsederken ve sage terimini kahramanlarınkinden bahsederken kullanma geleneği türemiştir.

      2

      İnsan biçimcilik, insanî vasıfların başka bir varlığa atfedilmesi.

      3

      Gæa: (Tr.) Gaya; yeryüzü, toprak anlamına gelir. (ç.n.)

      4

      Centimane: (Tr.) Yüz kollu yaratık. (ç.n.)

      5

      Aegis (İng.): Göğüs kalkanı (Tr.) (ç.n.)

      6

      Chlamys (İng): Pelerine benzeyen eski Yunan giysisi (Tr.) (ç.n.)

      7

      Zeus Horkios (İng.): Yeminlerin tutucusu Zeus (Tr.) (ç.n.)

      8

      Topraktan gelen anlamına gelen Latince kökenli bir isim. Bereket tanrıçası Demeter için kullanılmıştır (ç.n.)

      9

      Kendisi Sikyonlu olan Polykleitos heykeltıraş, mimar ve bronz dökümcüsüydü. Fidias ile aynı dönemde yaşamıştı ve antikçağlardaki en meşhur sanatçılardan biriydi.

      10

      İşret: Eski dilde içki.

      11

      Atina ve çevresini kapsayan ve tarihi olarak önem taşıyan bölge (ç.n.).

      12

      Aslan vücutlu ve kartal başı olan kanatlı bir mitolojik yaratık (ç.n.)

      13

      Mitolojide evrenin

Скачать книгу