Аннотация

Yusuf, bir kere daha dönüp geriye baktıktan ve ömrünün en korkunç senelerinin geçtiği bu kasabaya yumruğunu uzatıp tehdit eder gibi salladıktan sonra atını ileriye, dağlara doğru sürdü.İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmeyecekti.

Аннотация

Sabahattin Ali’nin yazdığı tüm öyküler; Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943) ve Sırça Köşk (1943) adlı kitaplarda toplanmıştır. Öykülerinde konu ettiği Anadolu insanını, toplumsal sorunları gerçekçi ve eleştirel bir bakış açısıyla anlatmıştır.Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor.

Аннотация

Ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsamSanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur,Dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursamEtrafım eskisinden daha bomboş olmuştur…Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam:Seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur.Sen aklıma gelince her şey gülümserdi.Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi.

Аннотация

Sabahattin Ali’nin yazdığı tüm öyküler; Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943) ve Sırça Köşk (1943) adlı kitaplarda toplanmıştır. Öykülerinde konu ettiği Anadolu insanını, toplumsal sorunları gerçekçi ve eleştirel bir bakış açısıyla anlatmıştır.Karşıdan doğru yeni çıkan serin bir rüzgâr üç etekli entarisini ve şalvarının paçalarını uçuruyor, yırtık yazma başörtüsünü siyah bir bayrak gibi dalgalandırıyordu. Kağnıya yetişemeden tekrar düştü; yüzü, yolun beyaz ve kül gibi ince tozlarına gömüldü.Kağnı, taşlara çarptıkça üzerinde bağlı ölüyü iki tarafa fırlatarak ve yükselip alçalan uzun, yanık gıcırtılar çıkararak ve ay ışığının altında ve gecenin sessizliği içinde arkasında hafif bir toz bulutu bırakarak, ağır ağır kendi bildiğine ilerliyordu.

Аннотация

Sabahattin Ali’nin yazdığı tüm öyküler; Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943) ve Sırça Köşk (1943) adlı kitaplarda toplanmıştır. Öykülerinde konu ettiği Anadolu insanını, toplumsal sorunları gerçekçi ve eleştirel bir bakış açısıyla anlatmıştır.“Genç adamın bütün yeisi, bütün inkisarı, bütün kırılan ümitleri bu ufak ayak hareketlerinde kendini gösteriyordu. Vücudunun her tarafına hâkim olan, yüzünün en ufak bir ürpermesiyle bile içindekileri dışarı vurmayan gözleri, sonsuz bir derinlik ve sükûnet içinde yumuşak bir ışıkla parlayan bu adam, farkında olmadan kendini sağ ayağının bu minimini ve sinirli kımıldamasıyla boşaltıyordu. Ömrümde hiçbir insan yüzü, hiçbir ağlayış bana bu kadar acı, bu kadar manalı görünmemişti.”

Аннотация

İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… İçimizde şeytan yok… İçimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şeyi; hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var…

Аннотация

Sabahattin Ali’nin yazdığı tüm öyküler; Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943) ve Sırça Köşk (1943) adlı kitaplarda toplanmıştır. Öykülerinde konu ettiği Anadolu insanını, toplumsal sorunları gerçekçi ve eleştirel bir bakış açısıyla anlatmıştır.Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır… Hiç olmazsa bir tek sözü…

Аннотация

Trenin hareket saati gelmişti. Bir memur vagon kapısını örtüyordu. Maria Puder, merdiven basamağına atladı, sonra bana eğilerek yavaş bir sesle, fakat tane tane «Şimdi ben gidiyorum, fakat ne zaman çağırırsan gelirim…» dedi. Evvela ne demek istediğini anlamadım. O da bir an durdu ve ilave etti: «Nereye çağırırsan gelirim.»

Аннотация