ТОП просматриваемых книг сайта:
Cengiz Han'ı Aramak. Анонимный автор
Читать онлайн.Название Cengiz Han'ı Aramak
Год выпуска 0
isbn 978-625-6981-81-2
Автор произведения Анонимный автор
Издательство Elips Kitap
Nehrin suyu tekrar bulunmuş gibi,
Cengiz Han’ın adı ve şöhreti bize sevinç getirdi.
Cengiz Han bana emrederler mi?
Altın kuşağından bir artık iplik,
Al elbisesinden bir artık parça
(acaba bana da) lütfederler mi?
Senin beşinci oğlun olarak,
Bütün gücümü sana hasretmek isterim!
Bu sözlerden çok memnun kalan Cengiz Han: “Ben ona kızımı vermek ve kendisini beşinci oğlum yapmak isterim. İdu’ut (İdikut), altın gümüş ile büyük ve küçük incilerle, diba ve damasko kumaşlarıyla ve ipekli kumaşlarla buraya gelsin! diye cevap yollar. İdu’ut, onun lütfuna mazhar olduğu için çok sevinir ve altın gümüşlerini, büyük ve küçük incilerini, ipekli kumaşlarını, diba ve damasko kumaşlarım alarak Cengiz Han’ın huzuruna gelir. Cengiz Han onu kendi himayesine alarak, Al-Altun (ismindeki kızını?) verir. Böyle yapmakla Uygurlar ne kadar akıllıca hareket ettiklerinin faydasını sonraki dönemlerde görürler. Çünkü Uygurlar o zamanın diğer kavimlere göre medeniyet seviyesi en yüksek olanıdır. Moğollar onları bu özellikleri yüzünden en iyi görevlere getirirler. Hemen hemen bütün Moğol hanlarının çocukları Uygur Atabekler veya Atalıklar tarafından eğitilir. Bu pozisyonları onların Moğol sarayında etkin olmalarını sağlar. En önemlisi de Uygurlar sayesinde Türkçe Moğolca üzerinde hâkim olur. Özellikle Cengiz’in torunlarından itibaren Moğollar Türkçe konuşmaya başlarlar. Moğol devletlerinde önemli mevkilere Uygurlar getirilirler. Devletin yazışmaları da çoğunlukla Uygurca olur.
1207 tavşan yılında ise Cuci orman halklarını itaat altına almakla görevlendirilir. Cuci başta Oyratlar olmak üzere Buriyat, Barhun, Ursut, Habhanas, Hanghas ve Tubaları kendi istekleri ile tabi kıldıktan sonra Kırgızlara yönelir. Kırgız liderlerinden Yedi, İnal, Aldı’er Orobektigin de kendi arzuları, akdoğan, akbeygir ve kara samuru gibi hediyeleri ile birlikte Cuci’nin huzuruna gelip tabi olduklarını bildirirler.
Şibir, Kesdiyin, Bayit, Tuhas, Tenlek, To’eles Tas ve Bacigid›lerin bu tarafında oturan orman halklarına boyun eğdirdikten sonra, Cuci Kirgisud›ların (Kırgızların) Tümen ve Binlik komutanlarını ve orman halklarının komutanlarını da yanına alarak Cengiz Han’ın huzuruna çıkar, onları hediyeleri ile birlikte Cengiz Han’a sunar. Cuci’nin bu faaliyetine Cengiz Han çok sevinir ve ona övgü dolu sözler söyler. O da tabi olan halkların temsilcilerine çeşitli hediyeler verir. (Temir, 1986: 160)
Cengiz Han Tumat halkının itaat altına alınması görevini Boro’ul-noyan’a verir. Ancak Boro’ul-noyan pusuya düşürülerek öldürülür. Cengiz buna çok kızar ama komutanları buna engel olurlar ve Dörbetli Dorbai-dohşin görevlendirilir. Bu şahıs başka bir yoldan ağaçları keserek yol açıp Tumatlara gider ve onları yemek sırasında yakalayıp itaat altın alır. (Temir, 1986: 162) Kendisine tabi olan bu halkları annesi ve kardeşleri arasında paylaştırır. Buna göre annesi ile küçük kardeşi Otçigin’e 10.000 adam, Cuci’ye 9000 adam, Çağatay’a Nayman halkından 8000 adam, Ögeday ve Toluy’a 5000’er adam, Hasar’a 4000, Alçidai’ya 2000, Belgütai’ya 1500 adam verir. (Temir, 1986: 161-166)
Kuzey Çin ve Batı Seferleri
Büyük Kağan seçilen Cengiz Han Moğolistan’da birliği sağladıktan sonra 1211 yılında Kıtay halkına sefer açar. Bu seferi Cebe’nin kumandasında bir ordu ile başlatır. Bu ordunun amacı eski Türk ricat sanatını uygulayarak Kıtat (Kıtaylıları) yerlerinden çıkarıp sonra da bütün güçleri ile saldırmaktan kıtaları tamamen yok etmekten ibarettir. Moğollar bu savaş sanatını tarihleri boyunca birçok kez kullanmışlardır. Cebe’nin bu hamlesi arkadan gelen Cengiz’in asıl kütleleri ile Kıtayların çok kalabalık olmasına rağmen sayı olarak çok az olan Moğol ordusunun zaferini sağlar. Kidanlar, Kara Kıtaylar, Curcenler ve Cuyenlerden oluşan ordu Cengiz tarafından büyük bir yenilgiye uğratılır. Cebe daha sonra Cung-cang şehri üzerine yürür, ancak şehri alamaz, geri döner. Her askerin yanına bir asker almasını sağlayarak tekrar bu şehre gelir ve şehri ele geçirir. Bundan sonra da geri gelerek Cengiz Han’la birleşir. Bu savaş sırasında Altan-Han’ın başveziri Ongging-çingsiang hanına Moğollara karşı tekrar saldırırlarsa ve onlara yenilirlerse ordularının dağılacağını hatta kendilerine karşı savaşacaklarını bunun için de onlarla barış yapmalarının şimdilik uygun olacağını söyler. Moğollara bir prenses ve altın gümüş, para vermeyi teklif eder. Bu öneri Altan Han’ın hoşuna gider. Cengiz Han bu teklifi kabul eder, şehrin muhasarasını askerlerini çekerek kaldırır.
Bu seferden sonra Cengiz’in hedefi Haşin halkıdır. Haşinlerin (Tangut) hükümdarı Cengiz Han’a haber göndererek sağ kolu olmak, ona tabi olmak istediğini bildirerek Çaha adlı bir prenses sunar. Böylece Kıtay ve Tangutları hâkimiyetine almış olur. Ancak bu tâbi olma uzun sürmez. Çünkü Cengiz Han’ın Cao-gonlara gönderdiği elçiler Kıtay Hanı Altan-han tarafından alıkonulur, Cengiz Han bu duruma tepki göstererek tekrar Kıtaylara savaş açar.
Cengiz Han kendisi Tung-gon geçidine yürür, Cebe de aynı zamanda Çabçiyal geçidine gider. Bunu haber alan Altan-han üç komutanına emir vererek ordusu ile Tung-gon geçidini kapatır ve savaşmaya başlar. Cengiz Han Altan-han’ın ordusunu sıkıştırır orman gibi yere sererek yok eder. Altan-han hezimet haberini alınca Nan-ging şehrine çekilir, geri kalan askerleri açlıktan telef olurlar. Hatta birbirlerini yiyenler olur. Cebe de Çabçiyal geçidini ele geçirir ve Cengiz Han’la birleşir. Bu seferlerden sonra Cengiz Han Çin’in birkaç kentini daha ele geçirir ve karargâhına döner.
Bu olaydan sonra Cengiz Han tarafından Uhuna idaresinde Müslüman memleketlerine gönderilen yüz kişilik elçilik heyetinin öldürülmesi üzerine Cengiz Han intikam almak için sefer açmaya karar verir. Bu sırada onun önemli adamlarından Yesui herkesin bir gün öldüğünü söyleyerek yerine bir veliaht seçmesini önerir. Şimdiye kadar bunu düşünmeyen Cengiz Han bu öneriyi beğenir. Oğullarını toplayarak konuyu açar. İlk olarak da Cuci’nin görüşünü almak ister. Çağatay buna karşı çıkar. Çünkü Çağatay Cuci’yi öz kardeşi olarak görmemektedir. Çağatay’ı istemediğini Cengiz Han’ın huzurunda söyler. Çağatay ve Cuci arasında küçük bir tartışma olur. Sonra Çağatay Ögeday’ın bu göreve uygun olduğunu kendisinin ona itaat edeceğini söyler. Sonra Cengiz Cuci ve Toluy’un fikrini sorar, onlar da Ögeday’a itaat edeceklerini söylerler. Böylece Cengiz sonrası Büyük Han’ın kim olacağı belli olur. Sefere hazırlanırken Tangutlardan yardım ister, fakat olumsuz cevap alır. Bunun üzerine “Tekrar üzerinize geleceğim” diyerek onları tehdit eder.
1209 (tavşan) yılında Arai geçidini geçerek Müslümanlara karşı sefer başlatır. Bu sefer sırasında Hulan Hatun’u yanına alır, kardeşi Otçigin’i ordugâh komutanı olarak bırakır. Cebe’yi de öncü olarak gönderir. Cebe’nin peşinden de Sübetay’ı ve Tohuçar’ı gönderir. Bunların dışardan giderek sultanın gerisine varmasını ister ve kendisi gelinceye kadar beklemelerini tembih ederek sonra birlikte hücum edeceklerini söyler. Hiçbir şeye dokunmamalarını yani yağmalamamalarını tembih eder. Fakat bu uyarıya Tohuçar uymaz ve Han-melig’in (Alaaddin Harizmşah) şehirlerini yağmalar ve köylüleri esir alır. Şehirleri yağma edilen Han-melig halkı Celâleddin Sultan’la birleşerek Cengiz Han’a karşı harekete geçerler. (Temir, 1986: 181-182) Celâleddin’le Han-melig Cengiz Han’ın öncü birliğinin başında bulunan Şiki-hutuha’yı yenerler ve Cengiz Han’a yaklaşırlar, ancak arkada bulunan Cebe, Sübutay, Tohuçar arkadan saldırarak Celâleddin ve Han-melig’i yenilgiye uğratırlar. Sonra da bunların Buhara, Semizgab (Semerkand) ve Otrar şehirlerinde yeniden tutunmalarına imkân vermezler. Onları Şin (Sind) nehrine kadar takip ederler23.
23
Lubb-et-tevârîh’te Moğollarla Celaleddin arasında yedi savaş olduğu, bunun altısını Celâleddin’in kazandığı kaydedilmiştir. (Gençtürk, 2019: 168)