Скачать книгу

başı bugün sizin itibarlı mevkiniz!

***

      Karaçay-Malkar halkı arasında büyük bir itibara sahip olan Kara Mussa için halk ‘Teyri keleçige algan Kara Mussa’ (Gök Tanrısının elçi olarak seçtiği Kara Mussa) diyordu ve onun adının anıldığı yerde onun için kurban kesiyordu. Yaşadığı bölgenin hâkimi olan prens Artutay Kara Mussa’ya büyük değer veriyor ve onu yanından ayırmıyordu. Kara Mussa, Aydabol oğlu Artutay öldüğünde ona bir ağıt yazmıştı. Bu ağıtın günümüze ulaşabilen bazı bölümleri şöyledir:

Karaçay-Malkar Türkçesi

      Malkar özeni taş-toprak adamdı

      Teyri bizge aman onov cazgandı

      Tav camavatı da Artutay biysiz kalgandı

      Canıbıznı ketmez buşuv algandı

      Artutay edi Tav elleni zakiyi

      Col tanıgan, cerle körgen ökülü

      Tav camavatlanı da tardan ötdürgen köpürü

      Adırlada buvla cılayla ökürüb

      Kabartıga da bir kara kuvgun iygenbiz

      Eki millet da birça kara kiygenbiz

      Bu palahnı da bıllay ullulugun bilgenbiz

      Köb ömürle açıy-uluy kelgenbiz

      Teymurazga Miskav colun tanıthan

      Kesin alay nögerlikge çakırthan

      Orus tahnı allında da tobuklanmay turalgan

      Tav elleden halk eterge kuralgan

Türkiye Türkçesi

      Malkar vadisi taş-toprak, adamdır

      Gök tanrısı bize kötü kader yazdı

      Dağ halkı2 Artutay beysiz kaldı

      İçimizi gitmeyecek acılar kapladı

      Artutay idi dağ yurtlarının önderi

      Yol bilen, yer gören vekili

      Dağ halklarını dağ geçitlerinden geçiren köprüsü

      Orman kaplı vadilerde geyikler de ona ağlıyor

      Kabardey’e3 de bir kara haber gönderdik

      İki millet birlikte yas tuttuk

      Bu felaketin büyüklüğünü anladık

      Asırlar boyu ağlayıp-haykırıp geldik

      Teymuraz’a Moskova yolunu tanıtan

      Kendisini yol arkadaşlığına davet ettiren

      Rus tahtının önünde bile diz çökmeyen

      Dağ yurtlarından bir halk ortaya çıkaran

      Karaçay-Malkar halkının yaşadığı güç hayat şartları, düşman baskınları, salgın hastalıklar Kara Mussa’nın şiirlerine de yansır. Bunlardan günümüze ulaşan bir şiiri şöyledir:

Karaçay-Malkar Türkçesi

      Ey, tarladan enişge suvla ketelle

      Ala ne cerlege cetelle?

      Ey, suvladan cengil bizni kölübüz

      Sına, oy, ömürle ketelle

      Ey, çallık sırtlanı ırhı talaydı

      Curtlanı da Bayçı maraydı

      Ey, Kök Teyrisi da eliya kurub

      Bizge biyikden karaydı

      Ey, cenubha uçub bargan zurnukla

      Ala ne cerlede tohtayla?

      Ey, kaya ırbınga kısılgan elni

      Adamın, oy kimle coklayla?

      Ey, tavlarıbıznı biyik başları

      Ala ne cerleni körelle?

      Ey, keng duniyaga termilgen canla

      Emina küydürüb ölelle

      Ey, tarladan enişge colla çıksala

      Alanı aylançları bolur mu?

      Ey, taş hurulada talgan belibiz

      Bir kün bir tınçayıb solur mu?

      Ey, calavlada kiyikle sekire

      Kollada dommayla öküre

      Ey, ömürleribiz ötüb baradı

      Bir carık körmeyin, öküne

***Türkiye Türkçesi

      Dağ geçitlerinden aşağı ırmaklar akıyor

      Onlar nerelere varıyorlar?

      Irmaklardan daha sabırsız bizim gönlümüz

      Bak, ömürler geçiyorlar.

      Biçilecek dağ yamaçlarını sel götürüyor

      Köyleri Çobanların Tanrısı4 gözlüyor

      Gök Tanrı5 şimşekler hazırlayıp

      Bize yüksekten bakıyor

      Güneye uçup giden turnalar

      Onlar hangi yerlerde duruyorlar?

      Kaya ovuğuna sığınan halkın

      Adamını kimler yokluyorlar?

      Dağlarımızın yüksek dorukları

      Onlar nereleri görüyorlar?

      Geniş dünyaya hasret kalan canlar

      Veba hastalığı yakıp ölüyorlar

      Dağ geçitlerinden aşağı yollar çıksalar

      Onların dönemeçleri var mıdır?

      Taş yığınları arasında yorulan belimiz

      Bir gün rahat edip dinlenir mi?

      Kayalıklarda geyikler sıçrıyor

      Vadilerde bizonlar böğürüyor

      Hayatlarımız geçip gidiyor

      Ferahlık görmeden, acı çekerek

***

      Kafkas dağlarının sarp zirveleri tarafından kuşatılmış, âdeta dünyadan tecrid edilmiş bir bölgede, Karaçay-Malkar bölgesinin derin vadilerinde yaşayan dağlı halkın çektiği çileler Kara Mussa’nın yüreğinde derin izler bırakmıştır.

      XVII. yüzyılda yaşadığı bilinen ve halk arasında eserlerinin çok az bir bölümü korunarak günümüze ulaşabilen Kara Mussa’nın hangi tarihler arasında yaşadığı henüz tespit edilememiştir.

      XVIII. Yüzyılda Yaşamış Bir Destan Şairi

      ZANTUVDU

      1695-1798 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen Zantuvdu Malkarlıların Moka soyundandır. Karaçay-Malkar halkının söz ustası olarak tanınan Zantuvdu’nun söylediği pek çok destan yaşadığı dönemin olaylarına ışık tutarken, bunların halk arasında kulaktan kulağa, nesilden nesile yayılmasıyla günümüze kadar ulaşmış, XVIII. yüzyıl Kafkasya’sının sosyal ve siyasî yapısı ile ilgili pek çok değerli bilgiyi de beraberinde taşımıştır.

      Zantuvdu’nun

Скачать книгу


<p>2</p>

Dağ halkı: Karaçay-Malkar halkı.

<p>3</p>

Kabardey: Karaçay-Malkar halkının komşusu Kabardey Çerkesleri.

<p>4</p>

Çobanların Tanrısı: Eski Karaçay-Malkar inançlarında Bayçı ya da Bayça adı verilen bir tanrı.

<p>5</p>

Gök Tanrı: Eski Karaçay-Malkar inançlarında Kök Teyri adı verilen en büyük tanrı.