ТОП просматриваемых книг сайта:
Bulgaristan Türk Şiiri Cilt 1. Şaban Mahmudoğlu Kalkan
Читать онлайн.Название Bulgaristan Türk Şiiri Cilt 1
Год выпуска 0
isbn 978-625-6852-48-8
Автор произведения Şaban Mahmudoğlu Kalkan
Издательство Elips Kitap
Taşar yatağından sular
Cicim, senin darıltan sözlerin başkadır
Özledin enin dargın halini bile…
KARIMA 115
“Bir defa daha gelsek dünyaya
ister asırlar sonra olsun…
Ah.
İnsan ömrü o kadar kısa ki…”
Her ölümden sonra tekrar geleceğiz dünyaya…
Belki de, isimlerimiz başka
Çehrelerimiz başka
Günümüzün kaygıları başka olur
Nikah defterine imza atan çiftlerin
Titrek ellerinde, bir demet çiçek oluruz.
Veya yıldızlı geceleri bekleyen şahinler
Veyahut bahçelerin birinde iki gül
Biri kırmızı
Biri beyaz.
Etrafımızda cıvıl, cıvıl dolaşan çocuklar
Dokunur çiyli yapraklarımıza …
Belki akan ırmağın aynasında saçlarımızı tararız.
Sonra hafif bir rüzgar eser
Örülür saçlarımız, sarmaş dolaş.
Kesilir rüzgar ayrılık çatar
Bekleriz tekrar kavuşmak için esmesini rüzgarın.
Belki de beklediğimiz ılık rüzgar yerine
Müthiş boralar kopar, kırılır dallarımız
Etrafımızda kır çiçekleri yerine
Dikenli çalılıklar büyür
Hayat bu sana…
Cicim kısa da olsa ömür
Biz çok defa geleceğiz dünyaya
Fakat her defasında
İsimlerimiz başka
Çehrelerimiz başka
Günümüzün kaygıları başka olacak.
Her gelişimiz de
Öncekinden farklı olacak hayat.
YILLARDAN SONRA 116
Öğretmenim S. O – ya
Öğretmenim
Elimde beraber çektirdiğimiz fototograf
Bakıyorum her geçen yıl
Kaybolup gitmiş izler bırakarak…
Oysa bir sabah
Güneşli baharın son sabahıydı
Siyah, mavi, kahverengi
Biçimsiz giyimlerle
Gözyaşı döktük yazılmadık kalan yapraklara.
Sevinç ve keder göz yaşları
Öğretmenim, susuyorsun
Buğulu gözlerin bir kayıp arıyor uzaklarda
Göz yaşların tekerlenip kayboluyor.
Yitik geminin gövdesini yalayan
Çılgın sularda
Ama o yıllar geçti artık.
Ve ben kahverengi rahlede oturan çocuk değilim
Bak, şu iskelede demir çubuk büken
Fırın başında gülümseyen dökmeci
Zavotları117 proje eden
Her birimiz rengini kaybeden saçlarına teselli.
Öğretmenim, sen setler yıkarak
Duru denizlere akan coşkun bir ırmaksın içimizde
En hafif rüzgarda kabaran duygulu deniz.
Saçlarının ağaran tellerine üzülme öğretmenim.
Biz yokuşlu yollarda
Seninle yürümekteyiz.
KADERLE KONUŞMA 118
Bu gece ev, ev gezerek
Kapıları çaldığını söylediler bana.
Kara kader.
Tutumlarında bu ürperti niye
Telaş etme
Hoş geldin.
Geç. Otur. Sıkılma.
Birbirimizi zerre kadar sevmesek bile
Beraber yürüdüğümüz yılların hatırı var.
Kara kader
Hatırında mı?
Toprağımı çiğneyerek
Haçları gamalı çizmeliler gidiyordu doğuya.
İlk çığlığı basmıştım
Yarı yıkık evimizde
Büyük annem ismimi haykırmıştı henüz.
O an, beni okşamaya gelen
Rüzgarla girdin kapı aralığından
“Kadir olsan da bir, olmasın da” dedin.
Vurdun alnıma yoksulluk damgasını
Bense tomurcuktum henüz
Baharın rüzgarına, yağmuruna sevinen
Renklerin türlüsüne kapılıp
Açıyordum gözlerimi güneşi zaptetmek istercesine.
Her renkten şefkat bekleyerek
Varıp geliyordum aldanış salıncağında.
Köy sokaklarında göbeklerini iterek gezen
Burma bıyıklılar gördüm.
Çocuk değil miyim
Hasta yatan anamı sevindirmek için
Sallanan göbeğin altına durup
el açardım “Bonbon” diyerek.
Sonra baston acısıyla kaçardım.
Sen kahkahayla gülerdin her ağlayışıma
“Stavay malçik”119 diyen sesle uyandım sabahın birinde…
Alnımdaki damganın yerinde bir yıldız parlıyordu
Gökyüzüne uzandı bir kemer ışık
Yıldızlar yandı
Kızardı akar sular.
Sözümü söyleyemedim.
Ne sana
Ne de alnıma yıldızı takan insana.
Sen yıldızların ışığında kaçıyordun
Yıldızlar taşıyan
başka çocukları sevindirmeye gidiyordun.
Bir daha görüşemedik.
Bu gece yine kapıları çalıyorsun fakat boşuna
Ben karanlıklarla çoktan vedalaştım
Kaderim değişti
Ve hükümdar benim
Kara kader
Kapıları
115
“1966 – Bıraktığı Şiirler” Derleme, Sofya, Narodna Prosveta 1967
116
“Yeni Işık”, Gazete, Sofya, Sanat eki, “Çağdaş” 1968,Sayı N: 10 (78), (28 Mayıs 1968)
117
Zavot: Büyük fabrika anlamında kullanılmıştır
118
“1967 – Bıraktığı Şiirler” Derleme,Sofya, Naraodna Prosveta yayınevi, 1968
119
. Rusça, “Kalk çocuk”, anlamında