Скачать книгу

beri hırsızlık yapan ve on iki yaşından beri dışarıda erkeklerle yatan on altı yaşında bir kız bana gönderildi. İki yaşındayken anne ve babası uzun ve şiddetli geçen şahsi bir mücadelenin ardından ayrılmışlar. Annesiyle birlikte büyük annesinin yanında yaşamaya götürülmüş. Büyük annesi sıklıkla olduğu gibi kendisini çocuğu şımartmaya adamış. Kız tam da ebeveynleri arasındaki tartışma zirve noktasına vardığı zaman doğmuş ve annesi doğumunu iyi karşılamamış. Kızını sevmemiş ve aralarında her zaman bir gerginlik olmuş. Kız beni görmeye geldiğinde kendisiyle dostane bir şekilde konuştum. Bana “Bir şeyler çalmayı ya da erkeklerle takılmaktan hoşlanmıyorum ama anneme beni idare edemeyeceğini göstermek zorundayım,” dedi. “Bunu intikam almak için mi yapıyorsun?” diye sordum. “Sanırım öyle,” diye yanıtladı. Kendisine annesinden daha güçlü olduğunu ispatlamak istiyordu ancak bu hedefi sırf zayıf hissettiği için edinmişti. Annesinin kendisinden hoşlanmadığını hissetmiş ve aşağılık kompleksine kapılmıştı. Üstünlüğünü ispat etmek için düşünebildiği tek yöntem ise sorun yaratmaktı. Çocuklar hırsızlık yaptığında ya da kabahat işlediklerinde nedeni genellikle intikamdır.

      On beş yaşındaki kız sekiz gün boyunca ortadan kaybolmuş. Bulunduğunda çocuk mahkemesine götürülmüş ve orada kendisini bağlayıp sekiz gün boyunca bir odada kilitli tutan bir adam tarafından kaçırıldığına dair bir hikâye anlatmış. Hiç kimse kendisine inanmamış. Doktor kendisiyle içtenlikle konuşup onu doğruyu söylemeye zorlamış. Kız hikâyesine inanmadığı için doktora çok kızmış ve ona bir tokat atmış. Kendisiyle görüştüğümde ne olmak istediğini sordum ve sadece kendi kaderiyle kendisi için ne yapabileceğimle ilgilendiğim izlenimini verdim. Kendisinden bir rüyasını anlatmasını istediğimde bana gülüp şu rüyayı anlattı: “Gizli bir meyhanedeydim. Dışarı çıktığımda annemle karşılaştım. Hemen sonra babam geldi ve annemden babam görmesin diye beni saklamasını istedim.” Babasından korkuyordu ve onunla çatışma halindeydi. Babası onu cezalandırırmış ve cezalandırılmaktan korktuğu için yalan söylemek zorunda kalırmış. Ne zaman yalan söyleme vakasıyla karşılaşsak sert bir ebeveynin olup olmadığına bakmamız gerekir. Doğruyu söylemek olarak görülmedikçe yalanın hiçbir anlamı olmaz. Şimdi ise birilerinin kendisini gizli meyhaneye gitmek üzere baştan çıkardığını ve sekiz gün boyunca orada kaldığını anlattı. Babası yüzünden olanları itiraf etmekten korkmuştu. Ancak aynı zamanda yöntemi de babasından üstün gelme arzusuyla belirlenmişti. Babası tarafından zapt edilmiş hissediyordu ve ancak onu inciterek ona karşı galip hissedebilecekti.

      Üstünlük kurma yolunda hataya düşenlere nasıl yardım edilebilir? Üstünlük kurma çabasının tüm insanlara mahsus olduğunun farkına varırsak bu hiç de zor olmaz. Ancak o zaman kendimizi onların yerine koyup çabalarını anlayabiliriz. Yaptıkları tek hata çabalarının yaşamın yararsız tarafında olmasıdır. Her bir insan icadının ardında yatan şey üstünlük kurma çabasıdır ve medeniyetimize yapılan tüm katkıların kaynağı da odur. İnsanın yaşamının tümü bu büyük hareket tarzında ilerler – aşağıdan yukarı, eksiden artıya ve yenilgiden zafere doğru. Bununla birlikte yalnızca yaşamın sorunları ile gerçekten yüzleşip üstesinden gelebilen bireyler çabalarında diğer insanların tümünü güçlendirme eğilimi gösteren, diğerlerinin de yararlanabileceği biçimde ilerleyenlerdir. Şayet insanlara doğru biçimde yaklaşırsak ikna edilmelerinin zor olmadığını görürüz. Neticede insanların bütün değer ve başarı yargıları işbirliğine dayanmaktadır. İşte bu insan ırkının en büyük ortak noktasıdır. Tavırlardan, düşüncelerden, hedeflerden, eylemlerden ve karakter özelliklerinden tek istediğimiz şey insan işbirliğimize yönelik hizmet etmeleridir. Asla sosyal duygudan tamamen yoksun birisine rastlamayız. Nevrotik ve suçlu bireyler de herkesin bildiği bu sırrı bilir. Bildiklerini yaşam tarzlarını savunmak ya da sorumluluğu başkalarına yüklemede gösterdikleri zahmette görebiliriz. Bununla birlikte yaşamın yararlı tarafına doğru ilerlemede cesaretlerini yitirmişlerdir. Bir aşağılık duygusu onlara “İşbirliğinde başarı sana göre değil,” demektedir. Yaşamın gerçek sorunlarından uzaklaşmış ve kendilerine güçlerini ispatlamak için hayali bir kavgayla meşgul olmaktadırlar.

      İnsanlar arasında işbirliğinde çok çeşitli somut hedef için yeterince alan vardır. Belki de daha önce gördüğümüz gibi, her bir hedef küçük bir oranda da olsa hatalı olmayı içermektedir ve her zaman eleştirecek bir şeyler bulabiliriz. Bir çocuğa göre üstünlük matematik bilgisinde, bir başkasında sanatta ve üçüncü için ise fiziksel güçte olabilir. Sindirim sorunu olan bir çocuk karşısına çıkan sorunların çoğunlukla beslenmeyle ilgili olduğunu düşünebilir. İlgisi yiyeceğe yönelebilir çünkü bu şekilde durumunu düzeltebileceğini düşünmektedir. Sonuç olarak uzman bir aşçı ya da diyetetik profesörü olabilir. Tüm bu özel hedeflerde gerçek anlamda bir telafinin yanı sıra olasılıkların kısmen dışlanması ve kendini sınırlandırmaya yönelik biraz eğitimle karşılaşabiliriz. Örneğin bir düşünürün arada sırada düşünmek ve kitaplarını yazmak için kendisini toplumdan uzaklaştırmak zorunda olduğunu anlayabiliriz. Ancak bu durumda karşımıza çıkan hata şayet yüksek derecede bir sosyal duygu üstünlük hedefine bağlı ise asla çok büyük bir hata olmaz. İşbirliğimiz çok sayıda farklı üstün başarıyı gerektirmektedir.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Eugenic (İng.): İnsanların genetik bakımdan kontrol altında tutulup ıslah edilmesine yönelik ayıklama yöntemi. (ç.n.)

      2

      Hamlet, Perde III, Sahne 4.

      3

      (Lt.) Spina bifida : (Tr.) Ayrık omurga (ç.n.)

      4

      Julius Sezar, Perde I, Sahne 2.

      5

      Julius Sezar, Perde I, Sahne 2.

      6

      Organizma için büyüme tarzı (ç.n.)

/9j/4AAQSkZJRgABAQEASABIAAD/2wBDAAEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQICAQECAQEBAgICAgICAgICAQICAgICAgICAgL/2wBDAQEBAQEBAQEBAQECAQEBAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgICAgL/wgARCAjHBdwDAREAAhEBAxEB/8QAHgAAAgICAwEBAAAAAAAAAAAAAwQCBQABCAkKBgf/xAAcAQEBAQADAQEBAAAAAAAAAAABAAIDBgcFBAj/2gAMAwEAAhADEAAAAe8LG2IsRgiZo8Chxpw1U0pM7p2+wcpDUUCr0004SNQq0cVZvKtHCpsiJUmNmjrmvlDOiUs1/ZEaDVhrCmdjppy4iszqjzqz0MAAaJrMmWUNFjVRRqFZtHIBoTT6HqNVtCGzo9Aqw1kZLCmtmDKQqsNItf2Vhr2sii2xWRyLBETQqstEoo8aNRaBMUsURGwcnaNZSOXUsIwiGdVtWURNYkCLMnMDT2sNaqHj3KLLeREuarhbhhJKeyVqbG7D

Скачать книгу