Скачать книгу

bu gece hilalken…

      Sustuğun sözlerde

      Dizimdeki yara izinde

      Bitmesin hiç dediğim horoz şekerinde

      Anılara akların düştüğü yerdeyim anne

      Ay bu gece burdayken…

      Ellerin sıcağında

      Geçmişin sadağında

      Suların çekildiği salıncaklarda

      Kınaların solduğu yerdeyim anne

      Ay bu gece de varken….

      Güzlerin ayazında

      Efsaneler ocağında

      Eylülün hazanında

      Oyaların yandığı yerdeyim anne

      Ay ne var ne yokken…

      Unuttuğun gülüşte

      Çeyizindeki dantelde

      Yaralandığın yürekte

      Saçlarıma sindiğin yerdeyim anne

      Ay aylığını yapmışken…

      Düşüp de kaldığım

      Kalıp da ağladığım

      Ağlayıp da susturamadığım

      Sensizliğimdeyim anne

      Ay çoktan gitti

      Korkuyorum gel anne.

(Ekim 1965)

      İYİ GECELER DURAĞINDA

      Gidilmeyen yolda iz oldun

      Kırılmayan kalplerde kördüğüm oldun

      Bir varmış

      Bir de yokmuş oldun

      İyi geceler durağında sardım da ruhumun hicranını

      Yüreğimde sen ağlamadın çok şükür

      Hisli bir beyaz kuğu oldun

      Hey gidi hey günlerim oldun

      Dönüşü olmayan o an oldun

      İyi geceler durağına bıraktım da hazanı

      Yüreğimde sen ağlamadın çok şükür

      İlhamsız şiirin sözü oldun

      Titreyen gönlümün teli oldun

      İyi geceler durağına bıraktım da Leyla ile Mecnun’u

      Yüreğimde sen ağlamadın çok şükür

(Mart 1967)

      KISKANMAM BEN

      (Sallanıyor gecedeki Asuman…

      “Sevgi Duygu” defterinden

      Hatırlarım ben güzel anları… A. Puşkin )

      Mutluluğu kıskanmam ben

      İnanma dedikoduya

      Yanılırsın yoksa

      Hüzünlerim var benim

      Bir alana bir bedava…

      Sabahları kıskanmam ben

      İnanma ona buna

      Yanılırsın yoksa

      Gecelerim var benim

      Bir alana bir bedava…

      İlkbaharı kıskanmam ben

      İnanma sen aya

      Yanılırsın sonra

      Son olan baharlarım var benim

      Bir alana bir bedava…

      Bir tek seni kıskanırım ben

      İnan bana

      Ömrüm asumanım

      Aşk bedava

      Bir alana,

          yok

             bir bedava..

(Eylül 1968)

      GÜZ AYIRDI AMA

      Yalvaran edasıyla

      Bakışı yabancı kız,

      Döndürerek baktırırsın endamınla

      Ağustos kavuşturdu gözümün bebeğini sana

      …..

      Güz ayırdı ama

      ……

      Berrak gözün yıldızlardan

      Delikanlılar yürürdü ışığından

      Yüreğini ifşa etti ay faydalanıp karanlıktan

      Anladım gönlün varmış senin de bende

      …

      Güz ayırdı ama

      …

      Güneş farkına varıp,

      Karacanın bakışları sanıp

      Yıllarını sana verdi ümitten bir alev ile

      Sarıldın bana erken gelen hüzünle

      …

      Güz ayırdı ama

      ……

      Yalvaran edasıyla bakışı yabancı kız

      Yüreğimde sen başka

      Şiirimde sen başka

      Kavuşmasına kavuştuk da

      …

      Güz ayırdı ama

      …

(Ekim 1968)

      GİDİYORUM SENDEN

      Ey şehir

      Güzel şarkılar sarmış

      Soluğun senin

      El alem beni meczup sanmış

      Delikanlı idim

      Dalgalanan denizlerde

      Açılmayan tek bir gül

      O güldeki diken sen

      Dalgalanıp çağırdı şiirleri

      Çıkıp geldi akşam akşam karanlık

      Oldu mu ey şehir

      Dinledi mi annem dertlenişimi?

      Yaktı mı ucunu yarim kelimelerinin?

      Ne oldu ey şehir

      Sen niye ağlıyorsun?

      Hayal eden ben

      Acıklı filmlerin kahramanı ben

      Üstü karalanmış satırlar ben

      Sen ey şehir

      Aldım ben yalnızlığımı

      Gidiyorum senden

(Kasım 1968)

      BİZ BİZ İDİK

      Hayat nura boğulmuş…

      Duygu ateşi, heyecanla yanan an.

      Almatı’da görüştük.

      Zarif, güzel geceye dolanan

      Sırrı biz çözdük biz

      Gezerek

      Nisandaki kutsal ümit,

      El salladı tepelerden

      Heyecan heyecan olup

      Geceyi biz uyandırdık biz

      Ay uykuda

      Anılar

Скачать книгу