Скачать книгу

yıl hakkında çok değerli olan malzemeyi bizlere sunmuş bulunmaktadır.

      Veyis Güngör, bu kitabında, son on yıl içinde meydana gelen ülke içi politik gelişmeleri, politikacıların söylemlerini, o gün revaçta olan deyimleri, sloganları, şahıs isimlerini, Türk kökenli siyasetçilerimizin parti içi mücadelelerini, derneklerimizi, politik etkinlikleri ve girişimcilerimizin örgütlenme süreçlerini irdelemektedir. Kitapta ayrıca Hollanda’daki kültürel etkinlikler, her yıl yapılan Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu, ahlaki ve sosyal ölçüt yaratma girişimi olan Konya Kriterleri etkinlikleri, bir çeşit Türk think-tank’i olan Amsterdam Tartışmaları toplantıları ve de Mevlana’nın Mesnevisi’nin Hollandaca tercümesi ve tanıtım etkinlikleri de yer almaktadır.

      Ülke sınırlarını çok aşan organizelerin bazen mimarı, bazen katılımcısı, bazen de gözlemcisi olan yazar bu alanda da birinci ağızdan değerli bilgiler sunuyor okuyucuya. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği: UETD’nin Hollanda başkanı olan Veyis Güngör, Filipinlerden, Afrika’ya, Bosna’dan, Arnavutluğa, Kosova’dan, Doğu Türkistan’a uzanan engin bir coğrafyada küresel ölçekte sivil toplum örgütçülüğü ilişkilerini de gözler önüne seriyor.

      Kısacası, Veyis Güngör’ün bu kitabı Hollanda’daki Türk toplumunun kolektif belleğine sunulmuş bilgilendirici, hatırlatıcı, sevdirici ve ders çıkartıcı bir katkıdır. Göçmenlik tarihimizde, özellikle siyasi katılım ve sivil toplum örgütlenmeleri açısından çok ciddi bir kilometre taşıdır. Bir ilktir ve örnek bir eserdir. İleride çeşitli akademik araştırmalarda kaynak yapıt olarak kullanılacaktır. Yazarı entelektüel sorumluluğunu yerine getirdiği için gönülden kutluyorum.

Sadık Yemni

      SİYASİ KATILIM ve DEMOKRASİ

      Seçimler ve göçmenler

      1998 yılı belediye seçimlerinin üzerinden neredeyse iki yıl geçti. Amsterdam Üniversitesi Göç ve Etnik Eğitim Enstitüsü göçmenlerin seçimlere katılımları üzerine bir araştırma yayınladı. Yayınlanan kitapçıkta ilginç tespitler var. İsterseniz bugün bu araştırma sonuçları üzerinde duralım.

      Hatırlanacağı üzere 1985 yılında Hollanda’da beş yıldan fazla ikamet eden yabancılara yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkı verildi. Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle göçmenlerin Hollanda’da siyasi katılımlarında önemli bir ilerleme görüldü. 1986 yılında yapılan belediye seçimlerinde İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (Groen Links) yabancılardan belediye meclislerine seçilmek üzere aday aradılar. Özellikle Surinam asıllı göçmenlerden adayların seçimlerde etkin bir şekilde siyasete girdikleri görüldü. Ancak üç seçim (1986, 1990 ve 1994) döneminden sonra yani 1998 yılında bir çok belediyede Surinamlılar gibi Türkler, Faslılar ve Antilliler de belediye seçimlerine katılarak, etkin bir siyasi katılım sergilediler.

      Amsterdam Üniversitesi, siyasal bilgiler fakültesinden S. Pennings’in 1987 yılında yayınladığı araştırma sonuçları ilginç. Rapora göre 1986 yılında yapılan belediye seçimlerinde Amsterdam’ki Türklerin %69 oranında sandığa gittikleri gözlemlenmekte. Bu oran aynı yıl Faslılarda % 28 iken, Sürinam ve Antilli göçmenlerde % 48 oranında.

      Rotterdam’da yaşayan göçmenlerin seçimlere sandığa gitme oranı ise şöyle Türkler % 61, Faslılar % 16 ve Sürinam ve Antilli göçmenler ise % 43 oranında.

      1990 yılında yapılan belediye seçimlerinde ise göçmen grupların seçimlere katılımı şöyle: Den Haag’da Türklerin sandığa gitme oranı % 48 iken Faslıların % 28 oranında sandığa gittikleri görülmektedir. Sürinam ve Antilli göçmenler ise % 40 oranında seçimlere katılmışlar. Enschede’de ise sandığa giden Türklerin oranı % 51 iken, bu durum Faslılarda % 36 olarak görülmektedir. Aynı yıl Rotterdam’da seçime katılan Türklerin oranı % 42 iken, Faslılar % 26 ve Sürinamlılar % 20 ve Antilli ve Arubalı göçmenlerin sandığa gitmeleri ise % 33 olarak tespit edilmiş.

      Peki Türkler ya da göçmenler geride bıraktığımız seçimlerde hangi partilere oy vermişler? Araştırma sonuçlarına göre göçmenler 1986 ve 1990 belediye seçimlerinde daha çok İşçi Partisi (PvdA) ni tercih ederlerken, 1994 yılında yapılan belediye seçimlerinde ise, PvdA’nın yanı sıra Yeşil Sol, Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) ve D66 partisine yöneldikleri görülmekte. Bu seçimlerde göçmenlerin genelde sol partilere yöneldikleri söylenebilir.

      1998 yılında yapılan belediye seçimlerinde ise Türklerin partilere yönelmeleri farklılık arz ediyor. Türkler bu seçimlerde İşçi Partisi (PvdA) ve Hıristiyan Demokrat Parti (CDA)lerini tercih ettikleri görülmekte.

      Yapılan yorumlara göre Türklerin özellikle birinci nesil Türklerin CDA partisine yöneldikleri, örneğin Rotterdam’lı Türkler arasında CDA’nın popüler olduğu ortaya çıkmaktadır. Seçimlerde partilerin listelerinde yer alan göçmen isimlerin, ait oldukları grupların oylarını partiye yönlendirdikleri açıkça görülmektedir. Özellikle Türklerin listedeki bir Türk adaya ya da Faslıların bir Faslı adaya tercihli oy vermeleri seçimlere renk katmıştır. 1998 seçimlerinde Amsterdam’a seçilen belediye meclis üyelerinin dörtte biri göçmenlerden oluşmuştur. Aynı oranda dört büyük şehirde göçmenlerin belediye meclislerinde temsil edildikleri görülmektedir.

      Göçmenlerin seçimlere katılmaları sürecinde göçmenlerin kendi kuruluşlarının önemli rolü olmuştur. Partilerde gösterilen adaylardan tutunda, seçim günü vatandaşların sandığa gitmeleri, belediyelerdeki gelişmeleri göçmen kuruluşlar yoluyla takip etmeleri söz konusu siyasi katılım sürecini olumlu bir şekilde etkilemiştir. Göçmenlerin siyasette ve yönetimde temsil edilmeleri belediyelere seçilenlerle ve daha sonraki dönemde, vatandaşla kurulacak ilişkiye bağlıdır.

      Araştırmadan da görüleceği üzere göçmenlerin seçimlere katılımları ve siyasi partileri tercih etmeleri, siyasi partilerin göçmenleri ne kadar ciddiye aldığı, listelerde kendi gruplarından bir ismin olup olmadığıyla orantılıdır. O zaman göçmenlerin siyasete aktif bir şekilde ilgi duymaları hem siyasi partilere hem adaylara hem göçmenlerin kendi kuruluşlarına bağlıdır.

Ocak 2000

      Türklerin gizli gücü

      Kasım 1999’da de Volkskrant gazetesinde Hollanda’daki Türklerle ilgili yayınlanan bir yazının başlığı “Het geheim van de Turken” idi. Yazı Amsterdam Üniversitesine bağlı Göç ve Etnik Eğitim Merkezi’nde görevli iki siyaset bilimci, Meindert Fennema ve Jean Tillie, tarafından kaleme alınmış. Yazının konusu göçmenlerin siyasete katılımıyla ilgili. Yazarlar pek alışık olmadığımız, bir tarz kullanmışlar, farklı argümanları ortaya koymuşlar Türklerin siyasi katılımlarıyla ilgili. Yazının kaleme alınma sebebi ise; kısa bir süre önce kurulacağı açıklanan TNRT’nin (Hollanda Türk Radyo Televizyon Kurumu) ortaya çıkmasıyla NPS (azınlıklardan da sorumlu yayın kurumu) tarafından yapılan “TNRT bir getto oluşturacaktır” ifadesi olmuş.

      Gerçekten Türkler böyle bir televizyon ve radyo kurumunun oluşması, hayata geçmesiyle Hollanda toplumundan izole olacaklar mı? sorusuyla başlayan makale, emansipasyona kendi grubundan başlamalısın tartışmalarına dikkat çekerek, grubun ve cemaatin güçlenmesi ve kendine güvenin oluşmasıyla entegrasyonun daha da kolaylaşacağı ya da etnik sınırların ve özelliklerin daha da belirleneceği ikilemiyle devam etmektedir. Bu alandaki tartışmaların daha çok teorik ve normatif bazda yapıldığını ve bu konuda yeterince amprik araştıma olmadığını belirten yazarlar kendilerinin göçmenlerin siyasete katılımları üzerine yaptıkları çalışma sonuçlarına yer vererek, NPS’in TNRT’nin doğuşuna yönelik açıklamasını yorumlamaktadır.

      Yazıyı kaleme alan araştırmacıların

Скачать книгу