Скачать книгу

Tuna

      Akma Tuna, derdim yetiyor bana

      Sönmüş ocağı bak duman tütüyor.

      Kahpe düşman aldı senin canını

      Caniler vampirce içti kanını

      Gün olur alırız intikamını

      Uyu dostum uyu, sabrım yitiyor.

      Recebin kanın emen bu toprak

      Uyanıyor şimdi bak yaprak, yaprak

      Mezarını örten o allı bayrak

      Yepyeni bir vatan kökü atıyor.

      Sipahi’ yim, yılmam düşman selinden

      Dönmem asla ülkü denen gelinden

      Bayrağı bir Mehmet kaptı elinden

      Uyu şair, yeni erler yetiyor.

1966

      DELİORMANDA BAHAR 32

      Güzel olur Deliorman’ın baharı

      Güller açar pembe, beyaz, al olur

      Mis kokulu ormanların seheri

      Ilık, ılık gönül okşar yel olur.

      Akçabardak muştu verir kırlara

      Yeşil, yeşil halı olur yerlerde

      Delikanlı kır çiçeği derler de

      Sevgilimin duvağına tel olur.

      Kilim olur yaseminle, sümbüller

      Yol boyunca selam verir al güller

      Ağaçlarda şarkı söyler bülbüller

      Dinleyenler hayran olur kul olur.

      Sarı çiğdem ışık saçar ay gibi

      Menekşenin mor kaşları yay gibi

      Tülübaba33 kurulur bir bey gibi

      Gören gözler mest olur, bir hal olur.

      Koyun kuzu ovalara yayılır

      Sihirli bir kaval sesi duyulur

      Çiftçi dayı ekimine koyulur

      Bizim ilde harman hasat bol olur.

      Sipahi der aşık olup yazmalı

      Deliorman’ın dilberini sezmeli

      Arı olup çiçek, çiçek gezmeli

      Bu kırlarda petek, petek bal olur.

1966, Razgrat

      NO: 80 İSMAİL AHMET ÇAVUŞ (1940-2017)

(İsmail Ahmedov Çavuşev)

      İsmail Ahmedov Çavuşev 1941 yılında Razgrat iline bağlı Hebip Köy (Vladimirovtsi) de dünyaya geldi. İlk okulu ve ortayı doğduğu köyde okuduktan sonra Sofya’da açılan Türk Pedagoji okuluna gitti. Ve oradan mezun oldu. İki yıl kendi köyünde öğretmen oldu. Askere alındı. Bulgaristan’da çok az Türk çocuğu sıra askeri olarak askerlik yapar, lakin babasının yeni idareye olan katkılarından dolay İsmail Çavuş bu imtiyazdan faydalanabildi. Terhis olduktan sonra Sofya’da Kliment Ohridski adlı Devlet Üniversites’inin Şarkiyat Bölümünü kazandı ve oradan Türk Dili ve Edebiyatı uzmanı olarak mezun oldu. Önce “Piyoner” adlı Türkçe neşredilen çocuk dergisinde çalışmaya başladı. Dergi kapatılınca “Halk Gençliği” gazetesine atandı. Orada uzun yıllar çalıştıktan sonra o gazete de kapandı. Belli bir zaman işsiz kaldı, sonra “Yeni Işık” gazetesinde işe başladı. Edebiyat uzmanı olmasına rağmen uzun yıllar gazetenin İktisat bölümünde çalıştırıldı. Birkaç yıl Dış Haberler servisine gönderildi. Gazetenin bayıltıcı atmosferine dayanamayarak istifa etti. Birkaç yıl Sofya Devlet Üniversitesinde Türk Dili ve Grameri derslerini okuttu. Orda da haksızlıklara dayanamadı tekrar “Yeni Işık” gazetesine döndü. Birkaç yıl çevirmen olarak görev yaptı. Ad değiştirme kampanyasında sustu ve idarecilere susarak cevap verdi.

      On bir Kasım 1989 Demokratik Devrimden sonra, “Işık” ve “Güven” gazetelerinde kurucu üye olarak görev aldı, çok ağır bir dille asimilasyon olayların ifşa eden yazılar yazdı. Sofya da yeni açılan İslam Enstitüsü”nde Türk Dili ve Grameri dersleri okuttu. “Hak ve Özgürlük Hareketi”ni destekledi. “Hak ve Özgürlük” gazetesinin dört yıl baş yazarlığını yaptı. 2002 emekli oldu. KIBATEK kurucu üyesidir. Halen Sofya’da oturuyor. Evli ve iki çocuk babasıdır. Bulgarca ve Rusça biliyor.

      Şiirlerinde sosyal konuları, gazellerinde aşkı ve neslinin özgürlük özlemini dile getirdi. Şiir,röportaj ve siyasi yazıları ile tanınmaktadır. Kutlu doğum haftası şiir yarışmasında 2 ödülü aldı. 1997 Türkiye Dinayet VAKFI “Vuslat” şiiri ile ikincilik ödülü aldı. Türkiye Dinayet Vakfının1998 yılında Ankara’da düzenlediği “Balkanlar ve KKTC” adlı şiir yarışması “Haziran Yangını” şiiri ile üçüncü oldu, “Ümit” dergi Sofya 1998, N. 19

      Eserleri:

      “Dilek”, Şiirler, Sofya / 1967

      “Yay Burcu”, Şiirler, Sofya 2002

      “Altın Petek”, Çocuk Şiirleri, Antoloji, Sofya 2001

      “Türkçe Dil Bilgisi”, Sofya, 2002

      “Gazetecinin Artık Yılları”, Anı roman, Sofya 2004

      “Terapi Patikası”, Öyküler, Sofya, 2005

      GAZEL 34

      Bilmem aynı mey, aynı kadehle yine içilir mi

      Ve aynı yol, bir gün olur yine geçilir mi.

      Bir kere gelmiş geçmiş sayılırken o günler

      Aynı bahçelerden, aynı çiçekler biçilir mi.

      Bir kutup gecesinin karanlığı, sarmışken etrafı

      Acep o ümit yıldızı, bir gece tekrar seçilir mi.

      Bahar da nice bekleyiş, nice çiçeklerle gelir

      Siz söyleyin, bu güzel bahardan geçilir mi.

      Açmadıysa da eski bahçelerde aynı çiçekler

      Aynı dudaktan, aynı nektar içilir mi.

1966, Sofya

      DANTEYLE HAZBUHAL 35

      Cehennem bir değil artık Dante

      Beş değil

      Ve senin tanımadığın cehennem çok değişti

      Nice yeni cehennemlere sahne oldu hayat.

      Dünyevi komediler oynaya, oynaya

      Gölgede kaldı şarklı din ulemasının

      nar ile pür cehennemi.

      diri insan eritmiş

      krematoryumların yanında.

      Cehennem araf ve cennet.

      Muhayyel değildi seyahatlerimiz

      Katran değil

      kayalar yanıyordu ayaklarımızın altında

      Ve cehennemlerden geçerek dünya lanetle

      görgüsüne çıktı bir Paskalye sabahı

      yeryüzünün mübarek Kudüs’üne.

      Yeni bir Beatriçe

Скачать книгу


<p>32</p>

Şiir, Latif Karagöz’ün arşivinden alındı, Çorlu, 01 Eylül 2002

<p>33</p>

Tülübaba: Deliorman’da bir çiçek

<p>34</p>

“Dilek”, Şiirler, Sofya, Narodna Prosveta Yayınevi, 1967

<p>35</p>

“Dilek”, Şiirler, Sofya, Narodna Prosveta, Yayınevi 1967