Скачать книгу

deli babalarının hâlâ hayatta olmasından şikâyet ediyormuş. “Buldum,” demiş birinci deli. “Neden babalarımızı boğmuyoruz?”

      “Hayatta olmaz,” demiş ikincisi, “Kendimize baba katili dedirtemeyiz. Ama istersen ben senin babanı öldüreyim, sen de benimkini öldür.”

      Delinin teki rüyasında bir çiviye bastığını görmüş, uyandığında kalkmış ayağını sarmış. Arkadaşı ne yaptığını anlayınca demiş ki: “Ne aptalız ya, yalınayak uyuduğuna inanamıyorum.”

      Delinin biri atını satıyormuş. Birisi gelmiş, atın bugüne kadar hiç asabiyet belirtileri gösterip göstermediğini sormuş.

      “ Yok canım!” demiş deli, “Ahırın dışında o kadar çok kalmadı ki hiç!”

      Delinin biri bir ev satın almış, pencereye çıkıp komşulara “Yakışmış mı?” diye sormuş.

      Delinin teki kaybettiği kitabını günlerce aramış; ama bulamamış. Bir gün oturmuş marul yerken bir anda odanın köşesinde duran kitabını görmüş. Ertesi gün yolda bir arkadaşıyla karşılaşmış, o da birkaç parça kıyafetini kaybettiğinden söz etmiş. “Üzülme,” demiş bizimki. “Biraz marul al, otur yemeye başla, bir yandan da odanın köşesine bak. Kaşla göz arasında bulacaksın kıyafetlerini.”

      DELİNİN BİRİ KASABAYA İNERKEN ARKADAŞI SESLENMİŞ: “GELİRKEN BANA ON BEŞ YAŞINDA İKİ TANE KÖLE GETİRİR MİSİN?”

      “TABİİ, GETİRİRİM,” DEMİŞ DELİ. “İKİ TANE BULAMAZSAM DA ONUN YERİNE BİR TANE OTUZ YAŞINDA KÖLE BULUR GETİRİRİM.”

      Bu seferki delinin bir arkadaşı yurtdışındaymış, deliye bir mektup yazıp kendisine birkaç kitap göndermesini istemiş. Deli mektubu sallamamış bile. Arkadaşı ülkeye geri dönünce yolda rastlaşmışlar.

      “Ay bana kitaplarla ilgili bir mektup göndermiştin ya hani…” diye kekelemiş, “bir türlü ulaşmadı bana o mektup.”

      Memnuniyetsiz müşteri: Bana sattığın köle daha hiçbir şey yapmadan ölüverdi!

      Deli: Vallahi bendeyken hiç öyle şeyler yapmazdı.

      İki deli birlikte akşam yemeği yedikten sonra, ikisi de kibarlıktan birbirlerine eve kadar eşlik etmek için ısrar edip durmuş, böylece hiçbir yere gidememişler.

      Delinin biri uyumak istiyormuş ama yastığı yokmuş.

      Kölesinden kafasının altına bir tencere koymasını istemiş.

      “Ama çok sert olur öyle,” demiş kölesi.

      Deli çıkışmış: “O zaman içine kuştüyü doldur sen de!”

      Delinin biri bir arkadaşına rastlamış, “Ben senin öldüğünü duydum,” demiş.

      Arkadaşı yanıtlamış: “Gördüğün gibi kanlı canlı karşındayım.”

      “Ama bana söyleyen arkadaşım senden çok daha güvenilir biri.”

      Delinin biri açılış saati gelir gelmez hamama koşmuş, bakmış içeride tek bir insan bile yok. Kölesine dönmüş: “Bana kalırsa buranın suyu iyi temizlemiyor.”

      DELİNİN BİRİ SERÇE YAKALAMAK İSTİYORMUŞ. BİR AĞACIN ALTINA SERMİŞ ÖRTÜSÜNÜ, SALLAMAYA BAŞLAMIŞ AĞACI.

      Delinin teki babasıyla kavgaya tutuşmuş.

      “Seni puşt!” diye bağırmış. “Senin yüzünden ne çok acı çektim ben. Eğer hiç doğmamış olsaydın, ne güzel dedemin iyi huylarını alacaktım.”

      Delinin teki hasta olmuş, gittiği doktorun ücretini tedavi işe yararsa ödeyeceğini söylemiş. Aradan biraz zaman geçmiş, adamın karısı hastayken şarap içti diye kendisine kızınca adam kalayı basmış: “İyi olup da doktora para ödememi mi istiyorsun?”

      Bir köpek delinin tekini başparmağından ısırmış.

      Deli, “Çok şükür üstüme gelip kıyafetimi yırtmadı,” diye sevinmiş.

      İkiz kardeşlerden biri ölmüş. Delinin biri, hayatta kalanın yanına gidip sormuş: “Ölen sen miydin, yoksa kardeşin mi?”

      Delinin biri gemiyle sefere çıkacakmış, gitmeden önce tabletlerini istemiş ki vasiyetini yazabilsin.

      Batacaklarından korkan kölesi ağlamaya başlamış.

      “Sakin ol,” diye çıkışmış deli, “boğulursam hepinizi özgür bırakırım.”

      Delinin biri atıyla birlikte bir botla nehrin karşısına geçiyormuş; ama eyerinden inmemiş. Neden inmediğini soranlara “Biraz acelem var da ondan,” diyormuş.

      DELİNİN BİRİ MÜTHİŞ FIRTINALI BİR HAVADA DENİZE AÇILMIŞ. KÖLELERİ ÇIĞLIK ATMAYA BAŞLAYINCA YATIŞTIRMAK İÇİN KENDİLERİNE SESLENMİŞ:

      “MERAK ETMEYİN, VASİYETİMDE HEPİNİZİ ÖZGÜR BIRAKACAĞIMI YAZDIM!”

      Delinin biri akşam yemeğine davet edilmiş; ama masada hiçbir şey yemiyormuş. Neden yemediği sorulunca da cevap vermiş: “Buraya sadece yemek yemeye gelmişim gibi görünmesini istemem.”

      Bir delinin oğlu top oynarken topu kuyuya düşmüş. Çocuk kuyuya eğilmiş, kendi yansımasına bakıp topunu geri istemiş. Sonra babasına gidip topunu geri alamadığını söyleyince bu sefer deli kuyunun içine eğilip kendi yansımasına bakmış: “Hey! Şu çocuğun topunu geri versene!”

      Delinin biri hasta arkadaşını ziyarete gitmiş. Arkadaşının cevap verecek takati bile yokmuş. Deli sinirlenmiş: “Umarım ben de yakında hasta olurum. O zaman da ben sana cevap vermem.”

      Delinin teki herkese kıyafetlerinin kaç para ettiğini

Скачать книгу