Аннотация

Sanşiro, benim en sevdiğim kitaplardan biri. —Haruki Murakami Modern Japon romanının en önemli temsilcilerinden Natsume Sōseki’nin ince mizah ve sonsuz masumiyetle örülü bu romanı, 23 yaşındaki Sanşiro’nun yaşadığı küçük yerden ayrılıp üniversite için Tokyo’ya gitmesiyle başlıyor. Şehrin kalabalığı, yeni insanlar, akademik çevreler ve hepsinden önemlisi kadınlar arasında Sanşiro, yaşamını zenginleştirmenin yollarını arıyor. Sanşiro, ilk aşk, gelenekler, modernleşme ve yaşlılığın alaycılığına karşı gençliğin idealizmini anlatırken, arka planda da dönemin sosyal ve kültürel yapısına getirdiği eleştirileri okuruna sunuyor. Ondan fazla roman ve öykü kitabı olan ve hemen hemen hepsi başka dillere çevrilen Natsume Sōseki, Japonya’nın modernleşme yolunda büyük adımlar attığı Meiji döneminin en önemli yazarlarından biridir.

Аннотация

Agrippine Baffo’ydu adı. İtalya’nın en güzel kızlarından biriydi. Kaçırıldı ve Osmanlı tahtının veliahtına hediye edildi. Kanuni Sultan Süleyman’ın Manisa Sarayı’nda yaşayan torunu Şehzade Murat, çok sevdi onu. Üzerine titrediği hasekisine Safo diye seslendi. Kısa süre içinde III. Murat’ı avcunun içine aldı İtalyan güzeli. Onu kendisine bağlamakla yetinmedi, ruhunu da esir etti. III. Murat, Osmanlı’nın en güçlü döneminde tahta geçince, yeni padişahla birlikte İstanbul’a taşındı Safo, ya da bilinen adıyla Safiye Sultan. O, güzel olduğu kadar akıllıydı da. Artık devletin kalbindeydi. Gücüne güç kattı, oyunlarıyla Osmanlı Sarayı’na söz geçirdi. Oğlu III. Mehmed de tahta çıkınca, nihayet valide sultan oldu. Neredeyse koca imparatorluk onun eline kaldı. Peki, kimdi o esasında? Safiye mi? Safo mu? Yoksa hep Baffo olarak mı yaşadı? Nasıl bir tutkuydu onunkisi? Ne kadar karanlıktı? Tarihsel olaylara ve gerçek kişilere dayanılarak yazılmış bu romanda, hem Osmanlı’nın görkemli bir dönemine tanıklık edecek, hem de kölelikten valide sultanlığa ulaşan bir kadının inanılmaz hayat hikâyesini soluksuz okuyacaksınız.

Аннотация

Karlı ve uzun geceler ülkesi Rusya’dan beyaz (!) masallar… Rus insanının eşsiz anlatım yeteneğinin kendini en iyi gösterdiği yer şüphesiz masallardır. Rus masallarının kulağa hoş gelen bir dili, etkileyici bir anlatımı, doğal bir mizahi yanı ve mükemmel tasvirleri vardır. Bu kitap özenle seçilmiş 51 masalı bir araya getirirken Rus masallarının tema ve karakterlerini de inceliyor. Uzun ve soğuk kış gecelerini canlandıran eğlencelerde yüzyıllardır anlatılan bu masallarda cadı Baba Yaga’dan ölümsüz Koshchey’e, tek gözlü Likho’dan Budala İvan’a ya da Bilge Vasilissa’ya kadar pek çok ünlü Rus figürü karşımıza çıkmaktadır.

Аннотация

“Tarağı elinden bıraktı. Aynanın önündeki mektubu eline alıp odanın diğer tarafına, güneye bakan penceresinin önündeki koltuğa doğru yürüdü. Koltuğa oturduktan sonra mektubu açtı. Son cümlesini okudu önce: ‘Seni, senin atları sevdiğin kadar seviyorum.’” Erkan Karagöz ‘ün Rus Kızı Vasilisa adlı romanı, aşkın, umudun ve acımasızlığın resmini çiziyor. Gündüzün geceyle buluşan noktasında hoyrat bir kadının çığlıkları alev alev yanan alaca bir kuşu andırıyor. Şevket ve Rus Kızı Vasilisa… 1917-1930 yılları arasında Kars ve yöresinde yaşanan çalkantıların içinde filizlenen bir aşk öyküsü… —Hikmet ÇETİNKAYA, Cumhuriyet 1917 Ekim Devrimi’nden sonra yaşanan siyasal ve toplumsal kargaşa, Çarlık Rusyası’nın işgal ettiği, Kafkasya’nın Anadolu’ya açıldığı topraklarda da yaşanmıştır. Rus Kızı Vasilisa; Kars’tan İstanbul’a, oradan da Rusya’ya uzanan bir coğrafyada yaşanan çalkantıları ve resmi tarihin üzerini örttüğü olayları bütün çıplaklığıyla bize anlatıyor. Bu tarihi doku ve atmosferde, atlara sevdalı seyis Şevket ile Rus generalin karısı Vasilisa’nın imkânsız aşkına da tanık oluyoruz.

Аннотация

18. yy. İstanbul'u iki ayrı dünyaya ev sahipliği yapıyordu. Bir yanda ışıl ışıl aydınlatılan bir şehir… Sokak merasimleri… Dünyanın dört bir yanından gelen çeşit çeşit laleler… Savaş meydanlarında çarpışmaktansa laleler ile ilgilenmeyi tercih eden ince ruhlu bir sultan… Ve sultanın etrafında toplanmış keyfine düşkün bürokratların saray ve köşklerde geçen hayatı… Kısacası, zevk-u sefa ve Lale Devri'nin dillere destan eğlenceleri… Diğer tarafta, saklandıkları küçük dünyalarında kimseye fark ettirmeden hayatlarını devam ettiren İstanbul'un yoksul halkı ve can korkusu… Bir türlü dile gelmeyen sessiz bir öfke… Derinden derine kalplerde büyüyen muazzam bir hoşnutsuzluk… Bu iki dünyayı birbiriyle buluşturan, sıradan bir esnaf olan Patrona Halil'in başlattığı halk ayaklanması olacaktı. İsyanın öncüsü, ruhunun derinliklerine gizlenmiş hükmetme ihtirasını ilk fırsatta açığa serecek ve karşısına çıkan tüm engelleri birer birer aşarak imparatorluğun tek hakimi konumuna yükselecekti. Yeni bir dünya kuruluyordu artık. Ayaklar baş oluyor, hükmedilenler hükmetmeye başlıyordu. Ne var ki güzeller güzeli sevgilisi Gülbeyaz'a yapılanların öcünü almak için çıktığı bu yolda, hiç kimsenin beklemediği kadar büyük bir güç elde eden Halil'i, aynı ölçüde büyük bir trajedi bekliyordu. Gerçeklikle kurguyu buluşturan Maurus Jokai, bir yandan renkli anlatımıyla bir döneme tanıklık ederken diğer yandan Lale Devri'ne son veren büyük halk isyanının gerçekçi bir portresini çiziyor.

Аннотация

Okuma Sanatı kitabında filozof Damon Young, okumanın ne kadar keyifli bir uğraş olduğunu Virginia Woolf’un günlüklerinden Batman çizgi romanlarına kadar edebiyatın içinden birbirinden değerli örneklerle gözler önüne seriyor. Young, okumakla geçen bir hayat boyunca yaptığı hataları ve yaşadığı aydınlanma anlarını içten ve esprili bir dille anlatıyor. Her bir bölümü sabır, merak, cesaret, gurur, erdem, adalet gibi edebi bir temaya adanan Okuma Sanatı, sayfalardaki şekilleri alıp bunları hayat boyu sürecek bir maceraya dönüştüren okurun gücünü takdir ediyor. “Okumak üzerine birbirinden ilginç bilgilerle zenginleştirilmiş, merak ve cesaret temalı harika bir kitap.” –Hilary McPhee “Şiir gibi bir üslup… Her sayfası, bizi iç dünyamıza doğru bir yolculuğa çıkaran bir kaside gibi. Kendimizi keşfimiz ve kişisel gelişimimiz üzerinde okumanın etkisi kesinlikle göz ardı edilemez. Okuma Sanatı, bana bir kitapsever olarak yalnız olmadığımı hatırlatıyor.” –Tara Moss

Аннотация

Norveç kültürünün kökenine inen bu 32 masalla, yeraltından dağlara kuzeyin engin coğrafyasında bir yolculuğa çıkıyoruz. Per Gynt’ten Ola Storbaekkjen’e, Helge-Hal’den Soria-Moria Kalesi’ne kadar çok sayıda masalda “trol” figürünün ne kadar baskın olduğuna şahit olurken bazı masallarda doğunun zengin kültürünün bu topraklara kadar geldiğini göreceksiniz. Geçmişle geleceği birbirine bağlayan bu masallar, masal seven herkesin kitaplığında bulunmalı.

Аннотация

Tüm dünyanın tanıdığı ve bildiği mitolojik kahramanları ölümsüzleştiren ve efsaneleştiren hikâyeler Herkül’ün Görevleri Niobe Gorgon Başı Oedipus Ve Sfenks Sadık Bir Evlat Ve Kız Kardeş Antigone Truva’nın Yağmalanması İyi Kral Arthur Demirci Wayland İnsanın Dostu Prometheus: Bundan çok uzun zaman önce, Prometheus ve Epimetheus adlarında iki kardeş yaşardı. Bu kardeşler, Jüpiter’e karşı savaşan ve aşağı dünyadaki büyük hapishaneye zincirlenen fakat bir şekilde kaçıp kurtulan Titanların oğullarıy­dılar…

Аннотация

Tanrılar, Dinler ve Kozmik Mitler Mitolojiler tamamen hayal ürünü müydü, yoksa başka dünyaların hikâyeleri miydi? Birçok farklı kültürün ve coğrafyanın mitolojisini tek tek ele alacak dizimizin dördüncü kitabı, her dönem merak uyandıran, görkemli ve renkli detaylarla dolu Mısır Mitolojisi. Mısır halkı, yüzyıllar boyunca, dünyayı anlamlandırabilmek için gökyüzünü ve onunla ilişkili olduğunu düşündükleri tanrıların davranışlarını incelemiştir. Bu nedenle Mısır mitolojisinin en temel kaynağı, kadim Mısır inançları olmuştur. Mısır mitolojisi, resimler, süslemeler, ilahiler, cenaze konuşmaları ve tapınaklardan elde edilen dağınık bilgilerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkarılmıştır. Mısır bilimi uzmanı W. Max Müller’in yerli tanrılar, doğayla ilişkili tanrılar, Osiris mitleri, ölümden sonra yaşam, büyüler, Mısır dininin yayılması ve gelişimi gibi pek çok konuyu ele aldığı bu kitabı, Mısır mitolojisine çok kapsamlı bir giriş niteliğinde…

Аннотация

Bu kitap, sıradan bir melankoli incelemesi ya da melankolinin sebepleri, belirtileri ve tedavilerini derleyen tıbbi bir çalışma değildir. Antik dönemlerden Rönesans’a kadar insan davranışlarının nasıl yorumlandığına kapsamlı bir bakıştır, döneminin felsefi ve fizyolojik fikirlerinin bir araya getirildiği önemli bir derlemedir. Burton’ın incelikli üslubu ve akıcı diliyle kaleme aldığı bu inceleme hem kendinize hem de dünyaya bakışınızı değiştirecek. Haftanın, yılın ya da yüzyılın değil, tüm zamanların en iyisi demek istiyorum. Neden mi? Çünkü bu kitap tüm zamanların en iyisi. – Nicolas Lezard, The Guardian Modern yazarların çoğu beni yoruyor ama Burton öyle değil. Konuşur gibi yazıyor, çok bilgili ama tepeden bakmıyor ve bir kez başladı mı durması çok zor. O, aynı zamanda bir mizah yazarı; “mizahçı” diye anılmamasına bakmayın. İngiliz ironisinin iyi bir örneği olan Melankolinin Anatomisi, dünyanın en iyi mizah kitaplarından biri. – Anthony Burgess İngiliz düzyazısının en parlak günlerinin en iyi metni. – Lewellyn Pawys (Yazar)