Скачать книгу

Kıbrıs’ın ilk kraliçesi Katerina Kornaro’nun izine St. Mamandos (Ayos Mamas/ Aziz Mama) tapınağında rastlanmıştır.

      Resim: Katerina Kornaro

      “En etkileyici yapılardan biri, bitmemiş bırakıldığı için geriye dönük Lüzinyan tarzında, görkemli kemerleri ile 16. yüzyıldan kalma yıkık Gotik Ayios Mamas kilisesidir” (Economidou, 2017, 22 Temmuz). “Kayıtlara göre Kıbrıs Kraliçesi Catherine Cornaro köyü ziyaret etti ve Ayios Mamas kilisesini inşa etti” (Konstantinou, 2020, 7 Kasım). Bazı kayıtlarda şapel olarak geçen yapı, gotik özellikler taşımaktadır. Cornaro’nun ayrıca, köyde bir mağarayı oydurtarak içerisine sığınak kurduğunu ve bu sığınağa, bölgeye akın ettiği sırada öldürtülen Aziz’inin mezarını yerleştirdiği, köyün adının bu Aziz ile ilişkili olabileceği de düşünülmektedir. Yunan kayıtlarında Katherine Kornaro’nun Yunan kanından geldiği için yerli halkın popülaritesini kazandığından ve Yunanca konuştuğundan da söz edilmektedir (Grivaud, 2011). Kornaro, Kıbrıs’ta 300 yıllık (1192-1489) Luzinyan döneminin son hükümranıdır ve ada bu dönemden sonra Venediklilerin yönetimine geçmiştir. Arpalık köyündeki tarihi eserlere bundan sonra Osmanlı’nın hükümranlığı döneminde rastlanmaktadır. “Köydeki cami ve okul, köyün eski mezarlığı üzerine yapılmıştır.

      Resim: Güney Kıbrıs Sınırlarında Kalan Arpalık Köyünün Camisi Bugün Neredeyse Yerle Bir Olmuştur.

      Hemen okulun ve caminin arkasında Osmanlı zamanından kalma “şehit mezarları” olduğu söylenen mezarlar vardı. Bunlar Kıbrıs’ın fethine katılmışlardı. Mezar taşları, sert badem taşından oyulmuş ve kavuk şeklinde idi” (E. Arpalıklı’dan aktaran, Nesim, 2021,s.52). Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin kayıtlarında da Güney Kıbrıs’ta Osmanlı döneminden kalma camiler arasında, köydeki ibadethane, Arpalık Camii olarak geçmektedir. 1898 yılında Cami-i Şerif Vakfına ait olan ve vakfın malvarlıklarını kaybetmesi nedeniyle, tamir masraflarının karşılanamadığı belirtilen camii günümüzde tamamen yıkılmıştır(http://www.evkaf.org/22.02.2022).

      Resim: Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Arpalık Köyünün İleri Gelenleri3. Bu Resim, Tarihi Açıdan Ulaşılabilen En Eski Görsel Olarak Bilinmektedir.

      Köyün adının bu dönemde değiştirilmesi, kimine göre efsane kimine göre gerçek öyküye dayanmaktadır. Köylülerin atalarından duyduklarının aktarılmasından yola çıkarak, Osmanlı’nın Kıbrıs’ı fethi sırasında görev yapan ve ödüllendirilmek istenen bir kumandanına, Hristiyan adı taşıdığı için kimsenin talip olmadığı Arpalık (Ayios Sozomenos) köyü, borazancının borusunun duyulduğu yere kadar verilmiştir. “Bu komutana tımar olarak verilen ve bölgeye yerleşen askerler bu araziyi ve aileleri eker-biçer onda birini de öşür olarak devlete verirlermiş. Böylece bu topraklar, askerlerin atlarının bakım yeri ve arpa yetiştirilen yer olduğu için adı da ‘Arpalık’ olmuş” (Nesim, 2021, s.55).

      “Tımar, Anadolu Selçuklularında ve Osmanlı’da belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen yıllık geliri 3000-20000 akçe olan anlamına gelen topraktır” (Erciyas, 2011,s.438). İngiliz Sömürgesinin ada yönetimini ele geçirmesiyle birlikte, 1882’den 1958’e kadar ise köy, Hristiyan döneminde anıldığı şekliyle Ayios Sozemonos olarak kullanılmıştır. Kıbrıs’ta toplumsal çatışma sonucu yerinden edilenlerin göç haritasını çizen Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü (Peace Research Institute Oslo (PRIO)’nün Kıbrıs’taki merkezi, Ayios Sozomenos (Aziz Sozomenos)’un adının, İngiliz Sömürge İdaresi’nin son döneminde 1958’de Kıbrıslı Türker’in Arpalık olarak değiştirmesine izin verdiğinden söz etmektedir.

      Resim: 27 Kasım 1959’da Yayımlanan Nacak Gazetesi’nin 3’üncü Sayfasında Yer Alan Haberde, Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu’nun Gerçekleştirdiği Toplantısında, Köy İsimlerinin Son Hâli Yer Almaktadır.

      İngiltere’nin egemenliğinden kurtulup, adayı Yunanistan’a bağlamak (Enosis) için Rumların 1 Nisan 1955 tarihinde EOKA aracılığıyla Ada genelinde terör saldırılarına başlaması ve ardından Enosis’e karşı çıkan Türkleri de hedef almasıyla birlikte İngilizlerin Türkler üzerindeki baskısını azalttığı dönem olarak görülmektedir. Kıbrıslı Türkler de kendilerini savunmak için kurdukları Volkan, Kara Çete ve 9 Eylül isimli yer altı teşkilatlarının ardından Kasım 1957’de Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’yi kurarak tüm direniş gruplarını bir çatı altında toplamış, süreç içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği sağlanarak 1 Ağustos 1958 tarihinden başlayarak yeniden yapılanma gerçekleşmiştir. Kurulan TMT, Rumların terör örgütü olan EOKA’nın her türlü saldırılarına karşı Kıbrıs Türkü’nü korumuştur. Yapılan uluslararası antlaşmaların devamında 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuş Kıbrıs Türkü’de ortak cumhuriyetin siyasi olarak eşit statüye sahip iki toplumdan birisi olarak yerini almıştır.

      Resim: Kıbrıs Cumhuriyeti Antlaşmalar İmzalanırken (11 Şubat 1959, Zürih).

      Kurulan ortak cumhuriyetin ömrü uzun olmamış, Rum-Yunan ikilisinin anayasada yer alan ve Kıbrıs Türkü’ne Rumlarla eşit siyasi haklar sunan 13 maddelik değişiklik isteğini iletecektir. Değişikliği istenen 13 madde Kıbrıs Türkü’ne ortak cumhuriyette anayasayla tanımlanan eşit iki halk statüsünü ortadan kaldırmasını ve azınlık haklarının önerilmesini içerdiği için Kıbrıs Türk Liderliği ve Garantör Ülke Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul görmemiştir. Kıbrıs Türk Liderliği tarafından uygun görülmemesi nedeniyle Kıbrıs Türkü’ne yönelik saldırılara ve toplu katliama dönüşmüştür. Kıbrıs’ta 1963’te başlayan olaylar, adada yaşayan Türk ve Rum toplumlarının, hatta azınlıkların yaşamını derinden etkilemiş, yüzlerce insanın ölümüne, yaralanmasına, binlerce kişinin göç etmesine neden olmuştur. 1963’de iki toplum arasındaki çatışmalar can ve mal güvenliğini tehdit ettiğinden, zorunlu göçler yaşanmıştır. Ardından 1963 Aralığında çizilen yeşil hatla birlikte Türkler ve Rumlar kısmi olarak birbirinden ayrılmaya başlamıştır. Yaşanan olaylar neticesinde Kıbrıs Türkü 103 köyü boşaltmak zorunda kalmış, bu göçlerden birisi de Arpalık Köyünde yaşanmıştır.

      20 Temmuz 1974 ve 14 Ağustos 1974 tarihlerinde gerçekleştirilen Barış Harekatı’nın sonucunda, ada ikiye bölünmüş, Türkler Kuzey’de, Rumlar ise Güney’de konuşlandırılmıştır. Böylece aralarında Arpalık (Ayios Sozemonos) köyünden ayrılanların da bulunduğu yüzlerce Kıbrıs Türkü, yeni toplumsal düzende göçü ikinci kez yaşamıştır. Tarihsel olarak bakıldığında, Kıbrıs’ta meydana gelen olaylar genellikle Hristiyan Rumlar ile Müslüman Türkler arasındaki etnik duruma ve Rumların Enosis isteğine dayandırılmaktadır. Günümüzdeyse bu sorun, uluslararası kamuoyunda, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşların nezdinde “Kıbrıs Sorunu” olarak anılmaktadır. Kıbrıslı Türkler açısından ise, savaşın izlerini sileceği beklentisiyle, “yeni devletin temelleri” olarak görülmüştür.

      Arpalık Köyünün Genel Durumu

      Köyün tarihsel süreci ve coğrafi konumu nedeniyle önemini Nesim; “Kıbrıs’ta İngiliz idaresi döneminde, “1882 tarihli Kitchener Haritası’nın 10-2 No’lu paftasında Ay Sozomenos köyünü, dağını, Yayla deresini ve su kanallarını görüyoruz. Köyün adı üzerinde,

Скачать книгу


<p>3</p>

Soldan ikinci, Kahveci Haşim Ağa (1932’de öldü), Zehra Hanım ile evli olup, çocukları olmadığından, ikiz kız kardeşi Hatice Mulla Hüseyin’in (eşi Ahmet Yorgancı’dan olan) tek kızı Şifa’yı beslemişti. Zamanın meşhur polislerinden Mustafa Mehmet Onbaşı (dayısı Mehmet Manavuracı’nın oğlu) ile evlenen Şifa Hanım (1896-1956)’ın ise Mehmet (Andız), Ahmet Nidai Özan ve Zehra (ANNEM) adında üç çocuğu olmuştu. (Haşim Ağa’nın diğer kardeşleri Hasan ve (Büyük) Ahmet idi.) (Cavit, A. Der. 2022). Büyük Ahmet, Arpalık’ta var olmuş en geniş aileler olan Arpalıklılar ve Büyükoğluları’nın atasıdır.