Скачать книгу

çabaladı ve isteğine ulaştı. O, konu seçiminde, edebî üslup ve düşüncelerinde, eleştirel görüşlerinde olduğu kadar hayatında da böyledir. Buna birçok kez şahit oldum. Dünyanın çeşitli ülkelerinden farklı hayat ve düşünce tarzına sahip, çeşitli iş insanları -yazarlar, şairler, diplomatlar, Doğulu alimler, Batılı alimler, ressamlar, sanatçılar ve hatta doktorlar… daha kimler- Elçin ile görüşmenin unutulmaz, zengin izlenimlerinden uzun müddet ayrılamadıklarını defalarca söylemiş ve yazmışlardır. 1990’lı yılların ortalarında, harici ülkelerden birinin ülkemizdeki sabık büyükelçisi, Elçin’in resepsiyonundan ayrıldığında, şair-gazeteci Dilsuz ile karşılaşır ve gayriihtiyari “Bu adam bir dahi, bu adam bir ansiklopedi.” der ve çevirmen söylediklerini şaire aktarır… Sonrasında Dilsuz, Elçin’in büyükelçiyle din ve vicdan özgürlüğü hakkında konuştuğunu, düşüncelerini büyükelçinin temsil ettiği ülkeden, bununla birlikte dünya edebiyatı klasiklerinin eserlerinden alıntılara dayandırdığını öğrenir.

      Ben Elçin’i bugün böyle görüyorum, umarım gelecekte başarılarıyla şaşırtmayı ve büyülemeye devam eder.

      YENİ EDEBİYAT VE ÇAĞDAŞ EDEBİYAT ELEŞTİRİSİNİN ÖNEMLİ BİR YARATICISI

      Prof. Dr. İsa Habibbeyli5 Türkiye Türkçesine Aktaran: Serdar Acar6

      Azerbaycan toplumunun seçkin halk yazarı, toplumsal şahsiyet ve edebiyat eleştirmeni olarak kabul ettiği Elçin Efendiyev’in çok yönlü yaratıcılık faaliyeti ile ülkemizin ilmî, edebî ve toplumsal çevresinde eşsiz bir yere ve konuma sahiptir. Elçin muallim en yeni dönem Azerbaycan bedii nesrinin, geçiş dönemi ve bağımsızlık aşaması dramaturgisinin ve son yarım yüzyıldan da fazla edebî eleştirinin ana yaratıcılarından biridir. O, Azerbaycan edebiyatında özel bir dalga olarak gelen “altmışlar”7 neslinin önde gelen temsilcisi olmanın yanı sıra umumi edebî ve içtimai fikrimizin en sürükleyici simalarından biri olarak tanınmaktadır. Yalnız “altmışlar”ın değil genel Azerbaycan edebiyatının, edebi-içtimai fikrinin son yarım yüzyıldan fazla bir dönemin gelişim süreçlerinde halk yazarı Elçin daima ileriye doğru harekete hem güçlü bedii yaratıcılığı ve ilmî eserleri hem de aktif vatandaşlık görevi ile önemli katkılar sağlamış, edebiyat ve kamuoyu önünde üzerine düşen sorumluluğu onurlu bir şekilde yerine getirmiştir. Bağımsızlık Dönemi Azerbaycan Edebiyatı’nın dünya edebiyatına doğru ufkunun genişlemesinde de Elçin muallimin şahsı ile alakalı unutulmaz sayfalar bulunmaktadır.

      Bedii yaratıcılığa 1959 yılında “Azerbaycan Gençleri” gazetesinde yayınlanan “O İnanırdı” adlı hikâyesi ile başlayan Elçin Efendiyev, ilk eserlerinde gerçek hayatı, sıradan insanları ve ilginç kaderleri yansıtmıştır. “Min Geceden Biri” adlı ilk hikâye kitabı (1966) edebî çevrede ilgi görmüş, farklı tepkiler uyandırmış olsa da yazarın bireysel özgünlüğe sahip olan yetenekli bir kalem sahibi olduğu kabul edilmiştir. “Acıg Pencere”, “Sos” (1969) povestlerinde8 insan maneviyatının iç dünyasının gariplikleri, sıradanlıkları, kendine has oluşu gerçekçi renklerle orijinal bir şekilde yansıtılmıştır. Yazar daha sonraları bu povestlerini arka plana atarak bedii yaratıcılık hazırlıkları olarak adlandırsa da bu eserler o dönemde okuyucunun büyük ilgisini çekmiş, biçim ve içerik açısından yenilikleri olan edebî nesir örnekleri olarak kabul görmüştür.

      Halk yazarı Elçin, Azerbaycan altmışlı yıllar edebiyatının ana yaratıcılarından biri olarak kabul edilir. Daha ziyade Azerbaycan’da “altmışlar” edebî akımının sürekli bir edebî harekete dönüşmesinde Elçin’in özel rolü ayrıca belirtilmelidir. Genç yazarın XX. yüzyılın yetmişinci yıllarında yayınlattığı “Gümüşü, Narıncı, Mehmeri” (1973), “Bu Dünyadan Katarlar Keçer” (1974), “Bir Görüşün Tarihçesi” (1977) ve “Povestler” (1979) kitaplarında yer alan hikâye ve povest türünde yazılmış eserler Azerbaycan edebiyatında büyük edebiyat yaratma iddiasında olan orijinal bir yazarın varlığını kesin olarak tasdik etmiştir. Aynı zamanda, Elçin’in yaratıcılıktaki belirleyici konumu yeni edebiyat süreçlerine ciddi bir ivme kazandırmış, edebiyatı ve edebî tenkidi ileri taşımıştır.

      Azerbaycan edebiyatında yeni dönem Azerbaycan hikâyesinin yaratıcıları arasında halk yazarı Elçin özel bir yere sahiptir. Onun küçük hacme sahip olan kısa hikâyelerinde hayatın ciddi, derin, kapsamlı hakikatleri canlandırılmıştır. Yazarın hikâye kahramanları basit, sıradan insanların arasında yer alıp halkın hayatını temsil eden akılda kalıcı, renkli karakterlerdir. Elçin’in hikâyelerindeki “aerodrom”9 kasketli, biraz iddialı, incirli üzümü bahçelerde sıradan bir hayat süren sıradan insanların iç dünyası gibi dış dünyası da benzersizdir. Elçin orijinal bir ressam gibi kendi kahramanlarının hiç birisi, hiçbir yazarın eserinde olan karakterlere benzemeyen, tüm ana hatlarıyla kişiselleştirilmiş bir resmini büyük bir ustalıkla çizebilmiştir. Çeşitli yıllarda Elçin Efendiyev’in kaleminden çıkmış “Baladadaşın İlk Mehebbeti”, “Baladadaşın Toy Hamamı”, “Gümüşü Narıncı, Mehmeri”, “Beş Kepiklik Motosikl”, “Hotel Bristol”, “Bu Dünyadan Katarlar Geder”, “Bülbülün Nağılı”, “Şuşaya Duman Gelib”, “Karabağ Şikestesi”, “Sarı Gelin”, Ayakkabı”, “Kış Nağılı” gibi hikâyeler küçük türün büyük boyutlarına ve imkânlarına yüksek bedii seviyede cevap veren yenilikler getiren başarılı edebî örneklerdir. “Bala-dadasın İlk Mehebbeti” hikâye serisi Elçin’in Azerbaycan edebiyatındaki bedii mührüdür. Genel olarak Elçin’in bütün yaratıcılığı boyunca hikâye türüne başvurması ve her aşamada diğer edebî türlerle birlikte ilginç, etkili hikâyeler yazıp yayınlaması Azerbaycan edebiyatının bu süreli türünün şekil ve içerik açısından daha da gelişmesine olumlu etki yaratmıştır. Elçin’in küçük çocuklar için yazılmış “Günay, Yalçın, Nigar, Bir de Selim” (1980) adı ile yayınladığı kitabındaki çocuk hikâyeleri bu doğrultuda Azerbaycan edebiyatının yeni döneminde ortaya çıkmış ilgi çekici bedii örneklerdir. Yakın zamanda yayımladığı “Absurd Hekayeler”i tamamıyla orijinal olup Azerbaycan hikâyeciliğinde yeni sayfalar açan benzersiz sanat örnekleridir. Genellikle Elçin “yüzyılın türü” olarak kabul ettiği hikâye türüne karşı daha talepkâr ve sorumlu bir tavır sergiliyor. Onun Azerbaycan hikâyesinin yaşadığı süreçlere dair aşağıdaki düşünceleri hem onun bu türe karşı tavrını yansıtır hem de genel olarak yaratıcılık süreçlerine yön verir.

      Povest türünde de Elçin’in kendine özgü ilgi çeken büyük başarıları vardır. Bilindiği üzere Azerbaycan edebiyatında povest türünün tarihi Mirza Feteli Ahundov’un “Aldanmış Kevakib” eseri (1857) ile başlamış olsa da son dönemde bu tür edebiyatta en çok ilgi gören edebî biçimlerinden birine dönüşmüştür. Povest hikâye ile roman arasında “geçiş türü” olduğu için nesrin hem kendinden önceki hem de sonraki işlevlerini yerine getirmek zorunda kalmıştır. Bu anlamda Elçin’in povest türünde yazdığı eserlerin yerinin tespiti ve yenilikçiliğinin ortaya konulması, yazarın hizmetlerine açıklık getirmesi bağlamında önemli bir husustur. İlk olarak Elçin’in povestlerinin türün gereklerini fazlasıyla karşılayan eserler olduğunu belirtmek gerektiğini biliyoruz. Bedii nesrin hem hikâye, povest hem de roman türünde art arda eserler yazdığı için Elçin’in büyük hikâyesini ya da kısa romanını povest adlandırmasına özel bir ihtiyaç olmamıştır. Bu noktadan hareketle Elçin’in çeşitli nesir türlerinde yazdığı eserler ile drama eserleri

Скачать книгу


<p>5</p>

Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Başkanı, Akademisyen.

<p>6</p>

Doktora Öğrencisi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı.

<p>7</p>

Detaylı bilgi için bk. Sedat Adıgüzel, Azerbaycan Edebiyatında 1960 Nesri (Hikâye ve Roman), Fenomen Yayınları, Erzurum 2007. A. N.

<p>8</p>

Kısa roman, uzun hikâye. A.N.

<p>9</p>

Aerodrom kelime anlamı olarak havaalanı anlamına gelir. Elçin, “Baladadaşın İlk Mehebbeti” (Baladadaş’ın İlk Aşkı) adlı hikâyesinde, anlatı başkahramanlarını Baladaş’ı “aerodrom” kepkalı (kasketli) olarak tasvir eder. Burada “aerodrom” kepkalı havalanı gibi geniş siperliği olan kasket anlamında kullanılmıştır. A.N.