ТОП просматриваемых книг сайта:
Gagauz Leksikologiyası. Güllü Karanfil
Читать онлайн.Название Gagauz Leksikologiyası
Год выпуска 0
isbn 978-625-6494-25-1
Автор произведения Güllü Karanfil
Издательство Elips Kitap
Bugüne kadar Gagauzca’da kullanılan aba 1. ”evde dokunan kaba doku”; 2. “O dokudan yapılmış uzun giyim“; 3. Keçe; 4. Keçeden yapılmış çizme manalarını taşımaktadır; diğer Türk dillerinde de bu kelimeye raslıyoruz: Az. əba, nog. aba 1.“mollanın giydiği uzun elbise”, Türkm. aba “ağır yün doku ve ondan dikilen pardüsü”.
Aba 1. “kaba yün doku” ve 2. Dokudan yapılmış Türk kaftanı” anlamlarında V.Radlovun meşhur sözlüğünde kayd edilmiştir. Radlov ve başka dil araştırmacıları aba kelimesinin Arap kökenli olduğunu yazıyor ve Türk dillerinden alınma söz gibi veriyor.
Lakin, Gagauz dilinde kullanılan aba sözcüğünü araştırırken başka sonuçlara varıyoruz.
Bulgar’ların kültürünü araştıran N. Gagen-Torn “aba bir nevi doku adıdır… giyim kendi adını doku adından almıştır” diyor [4].
Arapça–Rusça sözlüğünde bu söz “yağmurluk biçiminde giyim” gibi verilmektedir. [ARS, s.489], Bu sözlükte qabaun “üst giyim, kaftan” kelimesine de rastlıyoruz. 11yy. ilk Türkoloğumuz Kaşgarlı Mahmut’un “Divanu lügat –it- Türk” kitabında qaba “kul giyimi” kelimesi kaydolmuştur. [MK, I, 461]. Özbek şair ve yazarların eserlerinde qaba “erkekler için uzun giyim” anlamında kullanılmıştır.
Radlov’un (5) söylevine inanırsak aba kelimesi Türk diline geçtikten sora yeni anlam almıştır, daha doğrusu, giyim adı doku adına geçmiştir. Ama her zaman tersine, doku adı ondan yapılan giyime geçmektedir. Tanınmış dil araştırmacısı Dobrodomov Slavyan, dillerinde bu kelimeyi araştırırken aba ve qaba sözlerini fonetik varyant gibi veriyor: Rus aba\\ qaba “kaba yün doku”, Ukr. qaba “beyaz Türk dokusu”, Maked. aba “evyapımı doku, ondan hazırlanmış üst giyim”, Sırp. harvat aba\\haba “kaba evyapımı doku”, Çek. haby “yıpranmiş geyim”. Kelime hem doku, hem de giyim manasında Roman ve Slav dillerinde de mevcuttur. Azerbaycan Türkçesi’nde halı manasında gəbə sözü de kullanılmaktadır.
Bizim düşüncemize gore aba kelimesi eski Türk kap* morfeminden geliyor.
Yap. Morfemi de eski bir morfem olarak eski Türkçe’de ve çağdaş Türkçe’de mevcuttur. Ama bazen Türkçe’de bir sözün etimolojisini, kökenini bulmak için araştırılan söz o kadar değişmiş oluyor ki ona yanlışlıkla başka “vatandaşlık” veriyorlar.
Gagauz dilinde çupak 1. “göğüsünü sıkan fistanın üst tarafi”; daha sonra sütyen anlamını almıştır. Bu sözü araştırırken ilginç sonuçlara vardık.
Balkar araştırıcısı Otarov Gagauzca’da ve Balkarca’da aynı manada olan çupa sözünü izlerken bu formada, bu fonetik varyantta diğer Türk dillerinde olmadığını yazıyor ve onun Fars diline ait olduğunu söylüyor (6).
Bizim araştırmamıza göre çubak sozü türlü ufak ses değişimleri ile Altay Türkçe’sinde çuba “geniş üst geyim”, Karaç., Balkar. çuba “göğüsü sıkan deri korset”, Azerb. çoha\\çuha “erkekler için üst giyim”, Kırg. çuba\juba “kürk”, Nog. Şıva\\şıba “elbise”, Uygur. cuba “kürk”, Tıva. şıva “entari, hilat”, şıvıq “örtük, sırta atılan bir şey”, Özb. çapan, Kaz. şapan, Başk. Sapan “entari, hilat”. Türkçede zıbın “1. çocuk giyimi; 2. kolsuz giysi”, Azerbaycan şivesinde ve Ahıska Türk’lerinin dilinde de çuba sözünün zibun\\zubun ses kalıbı tanınmaktadır. Ç- Z ses değişimini görüyoruz. A. Tahirzade de *yap morfeminin örtmek anlamının olduğunu yazmaktadır [7, 70]. Zipun kelimesi Rusça’da da, bir alıntı olarak, kullanılmaktadır. Araştırdığımız söz Mongolca’da tsuv “örtük”, Kalmıkça’da tsuuv, eski Kalmıkça’da tsuuba, Buryatça’da suba olarak da kulanılmaktadır.
Rusça’da “kürk” anlamında olan şuba kelimesi mevcuttur. Bazı ilim adamları (Radlov, Fasmer, Rabinovic, Mladenov, Lokoc) şuba sözünün Arapça’ya ait olduğunu söylüyorlar. Ama yukarıda sıraladığımız örnekler, sözün morfolojisi bu fikrin yanlış olduğunu anlatmaktadırlar.
Buradan belli oluyor ki bu terim Arap ve Fars diline girmiş, cübbə, ve şu an Rusça’da Arapça’daki gibi şuba “kürk” ve yubka “etek” kelimeleri çok aktif olarak kullanılmaktadır.
Gagauz dilinde olan cupak “sütyen” sözü hep o ses biçiminde olan çupak “keçe çizme,” daha sonra Rus., Sırb., Hırvat, Slavak çpak “ cep , çanta “ manasında mevcuttur. Burada semantik bağı zor da olsa duymaktayız.
Bulgar dilinde “kolsuz, kisa fistan” manasında olan çipak sözü direk Gagauzca’dan Balkan Slav dillerine Bulgarca’nın vasıtası ile geçmiştir.
Çupak sözünün kökü çok derinlere gitmektedir. Kaşgarlı Mahmut’un sözlüğünde yuvka \\ yubka \\ yuwga\\yupka “ince”[MK, III, 34], 13 yy. ait eski Kıpçak anıtlarında yopka “ince, nazik”, yopka etmek ”pazlama”; Abu Hayyanda yufka “ince” [AH, 55] olarak verilmektedir.
Cağdaş Türk dillerinde de Gag. yufka “kuvetsiz, zayıf”, Azer. yuxa “ince pazlama”, Türk. yufka “ince yuvarlak hamur yaprağı”, Türkm. Yuka “ince”, Kırg. çup-çuga “çok ince”, çup “parça nevi”, çupga “ince pazıdan yapılan yemek”, Tuv. çuga, hak. çuğa “ince”, Başk. yoka, Nog. yuka, Karakalpak. jupka “ipek parça adı”, Özbek. yupka “ince”, Kaz. juka, jukpa, Kumık. yukka “yufka ekmek”, Tat. yuka “ince(eşyalar için)”, Azerbaycan, Başkırt, Tatar, Nogay ve Kazah dillerinin örneklerinde intervokal p\b\\f seslerinin düşmesini görüyoruz.
Türk dillerinde “dokuma” manasında olan cuha\\cufa kelimesi de yufka kelimesinden gelmektedir. Burada y-ç ses değişmesini görüyoruz.
Azerb. “keçeden yapılan yağmurluk” manasında yapıncı kelimesi kullanılmaktadır. Ruslara ait olan “İgor polku hakkında söz” eserinde yaponçitsa “üst giyim” kelimesi kaydedilmiştir. Bu söz de Azerbaycan Türkçesi’nde olan yapıncı kelimesinin türemesidir.
Kısacası, “Divanu lugat-it Türk” kitabında yufka sözünün üç semantik yuvası mevcuttur:
1. Bir şeyin niceliğini anlatan özellik, kalite;
2. Dokuma, kumaş adı veya yemek adı;
3. Giyim adı.
Yufka, cupak sozlerinin prototipi ise *yap morfemidir. Yaprak, yapağı, yapı kelimeleri de elbet ki *yap morfeminin türemeleridir.
Böylelikle, gagauz dilinde olan cupak sözü