Аннотация

Чарльз Диккенс – английский классик, признанный во всем мире. Его произведения переведены на многие языки, постоянно переиздаются и часто экранизируются. Роман «Большие надежды» – одно из последних произведений автора. Он повествует о жизни молодого человека имени Филипп Пиррип, которого в детстве прозвали Пипом. Будут еще простым мальчишкой он влюбляется в прекрасную Эстеллу, но она лишь играет с ним. Но внезапно некто, пожелавший остаться неизвестным, жертвует большую сумму на содержание Пипа. Сможет ли он стать настоящим джентельменом и завоевать сердце возлюбленной? А главное, не будут ли разрушены его большие надежды, когда он узнает, кто является его благодетелем? Произведение адаптировано для уровня знания английского А2. Для удобства читателя текст сопровождается комментариями и словарем. В формате a4.pdf сохранен издательский макет.

Аннотация

Ünlü İngiliz yazar Charles Dickens’ın ilk romanı olan «Mister Pickwick’in Maceraları», 1837 yılında tefrika olarak yayımlandığında büyük yankı uyandırdı. Adından da anlaşılacağı üzere roman, Pickwick Kulübünün kurucusu Mister Pickwick ve üç arkadaşının çeşitli gözlemlerde bulunmak üzere çıktıkları yolculukları konu ediniyor. Viktorya devrinin Londrası’ndan başlayıp taşraya uzanan o yolculuklarda tanıştıkları kişiler ve dâhil oldukları olaylar, Pickwick’in “insan doğasını anlamak”la ilgili muradını hakkıyla karşılıyor. Bunun yanı sıra kendisi başlı başına bir romana konu olabilecek pek çok karakter de mizahi bir dille okuyucuyla buluşuyor. Şişman çocuk Joe karakteri, tıp literatürüne geçip “Pickwick Sendromu”na adını verirken; “nevi şahsına münhasır bir uşak nasıl olur”u da Sam Weller’da görüyoruz. Orta sınıf bir aileden gelen ve erken yaşta çalışmak zorunda kalarak iyi bir eğitim almaktan mahrum olan Dickens, eşsiz yeteneğiyle bugün de edebiyatta ve başka birçok sanat türünde ilham veren bir yazar olmayı sürdürüyor. «Gerçek dünyaya karışan ve hayatının en güzel evresine erişen pek çok adamın kaderi, gerçek dostlar edinmek ve sonra onları doğal seyirde kaybetmektir. Bütün yazarların ya da tarihçilerin kaderi, hayalî dostlar yaratmak ve sonra onları sanat seyrinde kaybetmektir.»

Аннотация

Ünlü İngiliz yazar Charles Dickens’ın ilk romanı olan «Mister Pickwick’in Maceraları», 1837 yılında tefrika olarak yayımlandığında büyük yankı uyandırdı. Adından da anlaşılacağı üzere roman, Pickwick Kulübünün kurucusu Mister Pickwick ve üç arkadaşının çeşitli gözlemlerde bulunmak üzere çıktıkları yolculukları konu ediniyor. Viktorya devrinin Londrası’ndan başlayıp taşraya uzanan o yolculuklarda tanıştıkları kişiler ve dâhil oldukları olaylar, Pickwick’in “insan doğasını anlamak”la ilgili muradını hakkıyla karşılıyor. Bunun yanı sıra kendisi başlı başına bir romana konu olabilecek pek çok karakter de mizahi bir dille okuyucuyla buluşuyor. Şişman çocuk Joe karakteri, tıp literatürüne geçip “Pickwick Sendromu”na adını verirken; “nevi şahsına münhasır bir uşak nasıl olur”u da Sam Weller’da görüyoruz. Orta sınıf bir aileden gelen ve erken yaşta çalışmak zorunda kalarak iyi bir eğitim almaktan mahrum olan Dickens, eşsiz yeteneğiyle bugün de edebiyatta ve başka birçok sanat türünde ilham veren bir yazar olmayı sürdürüyor. «Gerçek dünyaya karışan ve hayatının en güzel evresine erişen pek çok adamın kaderi, gerçek dostlar edinmek ve sonra onları doğal seyirde kaybetmektir. Bütün yazarların ya da tarihçilerin kaderi, hayalî dostlar yaratmak ve sonra onları sanat seyrinde kaybetmektir.»

Аннотация

Oliver Twist babasını hiç tanımadı, annesini ise dünyaya gözlerini açtığında kaybetti. Artık tüm kimsesiz çocuklar gibi bir yoksullarevinde yaşayacaktı. Katı, soğuk, şefkatsiz bu kuruma ve aynı niteliklere sahip yöneticilerine, en başından beri alışamamıştı. Bu yüzden kendisine diğer kimsesiz çocuklardan ayrı bir kader çizerek tek başına Londra’ya gitmek için yola çıktı. Ancak Londra da güler yüzle karşılamadı kendisini. Bir suç şebekesinin kancasına takılmıştı. Artık daha zor şartlar altındaydı. Yine de bir şey bütün zorluklarda imdadına yetişiyordu: Tüm yaşadıklarına rağmen kirlenmemiş saf ve temiz kalbi… Charles Dickens “Oliver Twist”i daha 26 yaşındayken yazdı. Bu eserinde, aşağı sınıf halkı, Londra’nın gizli kapaklı işlerini, adaletin nasıl işlediğini, ismi sıcak içi soğuk kurumların içyüzünü ustalıkla resmetti. Bu gerçekçiliği sayesinde de roman, döneminin en çok okunan kitapları arasına girdi, sonrasında defalarca filme alındı ve günümüze kadar canlılığını kaybetmedi. «Heyhat! Tabiatın yarattığı yüzlerin kaçı, gözlerimize hoş gelen çizgilerini saklar ki! Acılar, kaygılar, dünya gaileleri kalpleri değiştirdiği gibi yüzleri de değiştirir. Bu ihtiraslar, uykuya dalınca, ancak yüzlere ve kalplere artık tesir edemeyecek duruma gelince, üzüntülü bulutlar dağılır, gökyüzünü parlak bırakır. Ölülerin yüzleri, o kaskatı hareketsiz duruşların¬da bile, nicedir unutulan o çocukluk ifadesine bürünür ve ilk hayata döner. Öyle sakin, öyle durgun olurlar ki yeniden onları mesut çocukluk çağında tanıyanlar, dehşet içinde tabutun başına diz çöküp yeryüzüne inmiş melek sanırlar.»

Аннотация

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığı'nın ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.

Аннотация

Bir savaş başlıyor, tarafların mücadelesi ile sürüyor ve nihaye-tinde kimileri için olumlu kimileri için ise olumsuz olarak sonuçla-nıyordu. İnsanlar, canlarını dişlerine takarak güçlerini savaş mey-danına aktarıyor; kimileri ölüp giderken kimileri zafer kutlaması yapıyor ve savaş bitiyordu. Savaş bitiyordu lakin savaşın getirdikleri yahut götürdükleri, onunla birlikte silinip gidebiliyor muydu? Ağaçların yara almış gövdeleri, bir gün kavuşur muydu? Evlerin duvarları ve bahçe çit-leri kendiliğinden onarılır, eskisi gibi olur muydu? Üzerinde atların dörtnala tepindiği ve askerlerin ayakları altında ezilen arazilerde yeniden otlar biter miydi? Savaş fiilen bitse de insanların zihnin-den silinir miydi? Peki ya bu savaş, verdiğimiz yaşam savaşı olsaydı, durum değişir miydi? Yaşam ile insan arasında doğan savaş, hepsin-den de çetin geçerdi. Zafer yahut yenik düşme ile nihayete eren bu mücadelede kazanan da kaybeden de yine insan olurdu. Peki gövdesi zarar gören ağaç, bir daha bitmeyecek olan otlar ve du-varları aşınmış evler?.. Yaşam savaşında bunların hepsi, insanda toplanırdı. Savaş gelip geçer lakin insanlık muhakkak bir şeyleri kaybederdi. Yaşam Savaşı, Charles Dickens’ın diğer eserlerine kıyasla daha geri planda kalmış ve popülerlik düzeyine ulaşamamış olan romanıdır. Zira insanlık, bazen en çok ihtiyacı olanı ve kendisinden izler taşıyanı görmezden gelebilmektedir! Dickens, savaşı bir metafor olarak kullanır ve anlam dünya-sının kapılarını sonuna kadar açık tutar. Okur, Yaşam Savaşı’nın içerisinde kendi mücadelesi ile yüzleşmeye bırakılır.

Аннотация

Noel’i yalnız geçirmek niyetinde olan cimri, merhametsiz ve insanlardan kaçan Scrooge’un evine, Noel arifesinde ötelerden bir misafir gelir. Bu, yedi yıl önce ölmüş olan ortağının ruhudur… Ortağı, Noel akşamı üç hayaletin kendisini ziyaret edeceğini söyledikten sonra ortadan kaybolur. Geçmişi, geleceği ve şimdiki zamanı temsil eden o üç hayaletin ziyareti ile Scrooge şaşırtıcı bir değişime uğrayacak ve bir Noel mucizesi yaşanacaktır…

Аннотация

Ocaktaki Ağustos Böceği, Charles Dickens’ın 1845’te yazdığı Noel romanlarından üçüncüsüdür. Eser başta tiyatro olmak üzere birçok kez filme, radyoya ve operaya uyarlandı. Bir Ulak olan John Peerybingle, genç karısı Dot, erkek bebekleri ve dadıları Tilly Slowboy ile birlikte yaşamaktadır. Bir gün gizemli bir yabancı ziyaretlerine gelir ve birkaç günlüğüne Peerybingle’ın evinde kalır. Daha sonra olaylar cimriliği ile nam salmış Bay Tackleton, fakir bir oyuncakçı olan Caleb Plummer ve kızı Bertha ile oğlu Edward etrafında gelişir. Bu kalp ona karşı öylesine sevgi doluydu ki onun pek çok sevgi dolu özelliğinden ileri gelen anılarla o kadar derinden birbirine bağlanmış ve kenetlenmişti ki… Dot bu kalbi baş tacı etmiş, nazikçe ve yakinen ilgilenmişti onunla. O kalp dürüstlük ve doğruluk bakımından o kadar eşi benzeri bulunmaz bir kalpti, yanlışla karşılaşınca o kadar zayıf kalıyordu ki başta ne tutku ne de intikam düşünemedi zira kalbinde yeri olan tek şey hayran olduğunun parçalanmış görüntüsüydü.

Аннотация

Ünlü İngiliz yazar Charles Dickens´ın en sevilen ve okunan eserlerinden biri olan Antikacı Dükkânı, ilk olarak 1840-1841 yıllarında bir dergide yayımlanmış, daha sonra da 1841´de kitap olarak basılmıştır. Romanda, küçük Nell ve büyük babasının evlerini terk etmek zorunda kalarak çıktıkları yolculuğun giderek bir macera hâlini alması ve başlarından geçenler sürükleyici bir üslupla dile getirilmiş. Dickens´ın, karakter yaratmaktaki başarısı burada da kendini göstermiş, özellikle o yılların İngiltere´sindeki işçilerin durumunu son derece gerçekçi bir şekilde resmetmiştir: Yoksulluk, ağır çalışma şartları… Romandaki bir diğer göze çarpan unsur, Dickens´ın ana karakterler kadar yan karakterlere de kusursuzca ruh ve beden yani hayat vermesidir. Bu romanı okuyanlar, en az Nell ve büyük babası kadar, Quilp ve karısının da zihinlerinde silinmez izler bıraktığını göreceklerdir.

Аннотация

Doğmadan evvel babasını kaybeden David, hayatın zorluklarıyla çok erken yaşta karşılaşır. Üvey babasının yanında yaşadığı kötü günlere dayanan körpecik yüreği annesinin ölümüyle yeni bir hayata demir atar. Hayatı yeniden kurmak zordur; ama okulda eğitim adı altında binbir zulümle ıslah edilmekten veya kendisi gibi çocukların emeklerinin sömürü çarklarında -karın tokluğunu aratırcasına- öğütüldüğüne şahit olmaktan zor mudur? Peki ya, nahif bedenlerinin taşıdığı yoksulluğu örten ceketlerini bile satmak zorunda kalan insanların yaşamından?.. İşte David, bunları yaşayan bir çocukluğun verdiği olgunlukla büyüyecektir. Yaşadıklarının sadece kendine mahsus olmadığını bilerek, ekonomik zorlukların insanları nasıl değiştirdiğini -acı tecrübelerle-görerek büyüyecektir…