ТОП просматриваемых книг сайта:
.
Читать онлайн.“Canım bu kadar ah etme, mutlaka bir yanlışlık olmuştur.”
“Yanlışlık manlışlık var mı ya? Ben İstanbul’da iken ne gebe idi ne bir şey. Hem de beş senedir benim çocuğumun olduğu yok. Hekimler hocalar sözü kestiler ki benim çocuğum olmayacak. Ben kısırım, kısırım. Şimdi bu çocuk meleklerden mi oldu? Yezit kahpe tutmuş da bana saçından da göndermiş.”
“Ey sanki İstanbul’a niçin gidiyorsun?”
“Ben de bilmiyorum. Fakat bu namussuzluğa tahammül edemeyeceğim belli bir şeydir.”
“Evet dediğin gibi ise tahammül edilemez.”
(Son derece kızgınlıkla) “Hasan, bu benim dediğim gibidir, günahı var ise benim boynuma… Sana dedim ya benim çocuğum olmayacak, hatta ben İstanbul’da iken bile bu çocuk doğmuş olsa idi ben kabul etmez idim. Eşek değilim ya? Bu haber geldi geleli her gece rüyamda başı sarıklı bir herifi karının yanında görmekteyim. Ama her gece mi her gece! Artık demek oluyor ki bunu bana Allah gösteriyor. Ama sen diyeceksin ki karıyı bırak. O karı sağ kaldıkça benim namusum yerini bulmaz. Bir kere dadandıktan sonra karı artık tek durur mu? Fakat herkes ona gene Osman Çorbacı’nın karısı der. Pehlivan, bu karıyı öldürmeliyim. Öldürmeliyim ki ayıbımızı kara yerler örtsün. Fakat nasıl öldürmeliyim? Öldürmeye elim de varmayacak. Hatta rüyamda bile varmıyor idi.”
Hasan Pehlivan, Osman Çorbacı’nın bu sıkıntılı hâlini görünce ne edeceğini ve ne diyeceğini şaşırıp kaldı. Kalkıp hayvanlara bindiler, yola düştüler. Osman Çorbacı gene söze başladı:
“Hasan! Sen bu iş için ne düşünüyorsun?”
“Vallahi efendim, bir şey düşünemiyorum. Bakıyorum, bakıyorum da senin hakkın var gibi görüyorum. Çünkü beş sene çocuğun olmamış, ondan sonra da bir sene sonra doğurmuş…”
“Ey bu iş benim dediğim gibi ise bana gelen namussuzluk senin de namusuna dokunmaz mı? Yoldaşız be, ocak yoldaşıyız. Hem de seninle âdeta kardeşiz.”
“Maşallah! Elbette dokunur, ona söz mü ister? Fakat boş yere karının murdar günahına girmek de yiğitliğe yakışmaz ya!”
“Pehlivan! İşte ben hiç şüphe etmem ki hınzır karı bana bu hıyaneti etmiştir. Dünyada da ahirette de bu sözü söylerim. Hem bir şey daha var. Eğer bu karı o hıyaneti etmemiş olsa bile benim yüreğim böyle çürüdükten sonra artık o bana karı olmayacak.”
“Öyle ise boşayıver.”
“Hayır boşayamayacağım da. Demincek dedim boşayamam, bunu mutlak öldürmeli. Bizim de bir kanımız bu olsun.”
“Öyle deme ‘Bir kanımız da bu olsun.’ de. Çünkü kan yalnız bundan ibaret değil ya?”
Osman Çorbacı sözü bu dereceye kadar dökebilmiş olduğundan dolayı yüreğine biraz rahat gelerek bir çubuk daha yaktı ve keseyi Hasan Pehlivan’a attı. Çubuklar yandıktan sonra gene söze devam ettiler.
“Hasan Pehlivan! Bu iyiliği senden isteyeceğim. Beni bu beladan sen kurtarmalısın, çünkü benim yüreğim bu karıya kıyamıyor, kabul de edemiyor. Benim gözüm görmesin de sen ne yapar isen yap.”
“Bu dediğin şey kolay bir şey. Eli yok ayağı yok bir karının kafasını kesivermek de iş midir? Fakat sana bir şey söyleyeceğim, İstanbul’a gidelim, çocuğu görelim ve eğer sana benziyorsa karıya kıymak olmaz.”
“Yabanın piçi nerede bana benzeyecek?”
“İşte bakalım, sana benzemiyor ise o vakit istediğini yap.”
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.