Аннотация

Cumhuriyet’in kurulmasıyla Türk kültür devriminin fitili ateşlenmiş oldu. Bu durum yeni ihtiyaçları ve yeni yaşam biçimlerini beraberinde getirmiştir. Cumhuriyet’in çağdaşlaşma ilkesini destekleyen öncü fikir adamlarımızdan İbrahim Alâettin Gövsa, “güzel” kavramına yönelik algımızın zihinsel temellerini inceliyor ve felsefi bir disiplini teşkil eden estetiği toplumsal yaşam alanlarıyla sentezliyor. Gövsa; şiirden müziğe, tiyatrodan mimariye, bilimsel çalışmalardan gündelik hayata uzanan geniş bir yelpazede estetiğin ve estetik bilincin getireceği mutluluğun, manevi huzurun, yaşam konforunun ve toplumsal kalkınmanın izini sürüyor.

Аннотация

Sabatay Sevi ve kurucusu olduğu “Sabataycılık” hareketi, bundan yüzyıllar evvel parlayıp sönmüş, sadece tarih meraklılarının ilgi göstereceği bir konu olarak -her nedense- kalmaması sebebiyle hâlâ tartışılmaya ve dikkat çekmeye devam ediyor. İbrahim Alâettin Gövsa tarafından kaleme alınan bu kitap, dönemi itibarıyla, konu hakkında yazılmış ilk kitaplardan biri olma özelliğini taşıyor. Günümüzde de bu kadar tartışılan, şahıslar üzerinden polemikler üretilmeye müsait bir konuda, bilinenlerin bilinmeyenlerden daha az olduğu göz önünde tutulursa, Gövsa'nın eseri, her kesimden okuyucuya hitap eder niteliklere sahip. Yazarın bizzat şahit olduğu olaylar ve durumlarsa kitabı hem daha ilginç kılıyor hem de kuru bir metin olmaktan çıkarıyor. Kitap, ülke gündeminden düşmeyen bir hareket ve o hareketin kurucusu hakkında yazılmış derli toplu ilk kaynak olma özelliğiyle yeniden basılmayı ve okunmayı hak ediyor.

Аннотация

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser`in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum` olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eser`in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.