ТОП просматриваемых книг сайта:
Hasan Mellah yahut Sır İçinde Esrar. Ахмет Мидхат
Читать онлайн.Название Hasan Mellah yahut Sır İçinde Esrar
Год выпуска 0
isbn 978-625-6485-75-4
Автор произведения Ахмет Мидхат
Издательство Elips Kitap
6
İki çifte sandal: İki kişi tarafından ve iki çift kürekle çekilen sandal. (e.n.) 26
7
Hüsn-i teveccüh: Saygı ile övme, takdir etme. (e.n.) 27
8
Müstahzar (çoğulu müstahzarat): Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış. (e.n.) 32
9
Pirane: Yaşlılara yakışır şekilde, olgunca tavır. (e.n.) 34
10
Fermene: Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi. (e.n.) 53
11
Tafsil: Etraflı olarak bildirmek. (e.n.) 75
12
Maltız: Malta Adası’ndan olan, Maltalı. (e.n.) 76
13
Matlub: İstek, istenilen şey. (e.n.) 80
14
Nabedid: Görünmeyen, meydanda olmayan. (ç.n.) 86
15
Müşahhas: Şahıs haline girmiş, şahsiyeti belli olmuş. Şahıslanmış, teşhis edilmiş. (e.n.) 89
16
Muhtıra: Hatırlatmak veya hatırlamak için yazılan tezkere. (e.n.) 99
17
Pelas-puş: Eski abaya, çula bürünen, fakir. (e.n.) 103
18
Riayet: İyi karşılamak, ağırlamak, hürmet etmek. (e.n.) 112
19
Mağbut: Gıpta edilen, imrenilen. (e.n.) 126
20
Münselib: Kaçırılmış, kalmamış, kaldırılmış (Bu tabir; huzur, asayiş, emniyet ve rahat hakkında kullanılır.). (e.n.) 132
21
Mellah: Gemici, kaptan, denizci. (e.n.) 137
22
İşrap: Bir maksadı açıktan değil de, dolayısıyla gösterme. Kapalı surette anlatma. (e.n.) 140
23
Müstait: İstidadı olan, kabiliyetli, uyanık, anlayışlı, akıllı. (e.n.) 141
24
İstifasar: İfade isteme, sorma, sorup anlama. (e.n.) 143
25
Güneşin batışından üç saat sonra. (e.n.) 151
26
Eşmek: At hızlı gitmek. (e.n.) 152
27
Yakin: Şüphesiz, sağlam ve kati olarak bilmek. (e.n.) 153
28
Randa sereni: Geminin en gerisindeki yan yelkenin çekildiği direk. (e.n.) 154
29
Müftehir: Bir şeyi övünç bilerek onunla sevinen, övünen, iftihar eden. (e.n.) 156
30
Ümera: Yüksek rütbeli zabitler. (e.n.) 158
31
Mustalah: Istılahlı. Garip ve az kullanılır kelime ve terimlerle dolu olup pek anlaşılmayan. (e.n.) 171
32
Avara etmek: Bir teknenin yanaşmış olduğu bir tekeden veya iskeleden hareket edip açılması. (e.n.) 172
33
Bekam: Amacına, isteğine kavuşmuş, erişmiş olan kimse. (e.n.) 175
34
Eknaf: Yerler, yöreler, taraflar. (e.n.) 176
35
Hüsn-i teveccüh: Saygı ile övme, takdir etme. (e.n.) 177
36
Çorbacı: Mal sahibi, patron. (e.n.) 178
37
Teşrifat: Resmî kabul ve ziyaretlerdeki kabul merasimi. Protokol. (e.n.) 179
38
Nimet-dide: Nimete kavuşan. (e.n.) 180
39
Gına: Zenginlik, yeterlik. (e.n.) 185
40
İkbal: Baht açıklığı, talih, refah. (e.n.)
41
İdbar: Talihsizlik. (e.n.) 187
42
Muzmahil: Çökmüş, darmadağın olmuş, perişan olmuş. (e.n.) 194
43
Afaki: Kıymetsiz sözler ve meseleler. (e.n.) 201
44
Sabit-i kadem: Mizacı oynak olmayıp işine ve sözünde kararlı olan, yerinde direnen. Sözünde duran. (e.n.) 202